HDP Belediye Eşbaşkanları anlattı: ‘Kayyımlar geldikleri gibi gidecek’

HDP Belediye Eşbaşkanları anlattı: ‘Kayyımlar geldikleri gibi gidecek’
Yerlerine kayyım atanan HDP'li seçilmiş belediye başkanları, görevdeyken yaşadıkları engellemeleri ve kendilerinden sonra yaşanan tahribatı anlattı.

Esra ÇİFTÇİ


Artı Gerçek- 31 Mart 2019 seçimlerinde HDP, üç büyükşehir, beş il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplamda 65 belediye kazandı. Ancak HDP’nin seçimle kazandığı 65 belediyenin 48’ine iki dönem İçişleri Bakanlığınca kayyım atandı. Yine YSK eliyle Kanun Hükmünde Kararnameyle seçilmiş altı belediye eşbaşkanına mazbataları verilmedi. 2016 yılında yapılan kayyım atamalarından farklı olarak bu sefer il valilikleri tarafından kayyım atanmasını talep eden valilik yazıları ortaya çıktı.

Kayyım atanan belediyelerin meclisi de feshedilip 31 Mart seçimlerinde seçilen 807’si HDP’li, toplam bin 139 meclis üyesi seçilmişlik görevini yapamaz hale geldi. Bunların içinde diğer partilerden seçilmiş belediye meclis üyeleri de yer aldı. 31 Mart 2019 tarihinden sonra HDP’li 72 Belediye Eşbaşkanı da farklı tarihlerde gözaltına alındı, 22’si kadın olmak üzere 43 Belediye Eşbaşkanı tutuklandı. Hâlâ altı Belediye Eş Başkanı tutuklu. 26 Belediye Eşbaşkanına “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlarından toplam 200 yılı aşan hapis cezaları verildi. Yerlerine kayyım atanan seçilmiş belediye başkanları, görevdeyken yaşadıkları engellemeleri ve kendilerinden sonra yaşanan tahribatı anlattı.

'ENKAZ DEVİR ALDIK'

Batman Belediye Eşbaşkanı Mehmet Demir, “Kayyım konusu, AKP-MHP iktidarının Kürtler ve demokrasi ile kurduğu gasp edici ve düşmanca ilişkinin açık bir göstergesidir” diyor. Bu bağlamda kayyım atamalarını, belediye ve irade gasplarını anlık, sadece bugüne ait bir uygulama olarak görmemek gerektiğini söyleyen Demir, uygulamaların arka planının son derece ideolojik, tarihsel ve uzun erimli olduğunu ve Kürt halkına yönelik geleneksel devlet politikalarının bir devamı olduğunun da altını çiziyor ve şöyle devam ediyor:

“31 Mart 2019 Yerel seçimde HDP Belediye Eşbaşkanları olarak seçildik. 60 milyon lirasına el konulan ve 307 milyon lira borç batağına sokulmuş gerçek manada bir enkazı devir aldık. Hukuksuz bir şekilde işten atılmış işe alınmayı bekleyen 310 belediye çalışanı ve AKP’ye yakın olduğu işe alınmış ama çalıştıramadığımız, belediyeyi bir çalışan deposuna dönüştürülmüş bir belediye vardı. Kanunen en fazla yüzde 30 olmasına rağmen bütçenin yüzde 34'nün çalışan ücretlerine ödenmesi sorunları ile karşı karşıya bırakıldık. Valiliğe bağlı bütün müdürlüklerin adeta bize karşı ambargo koymaları, hiç iletişim kurmamaları, devlet ve özel bankaların ve İl Bank’ın kredi taleplerimizi karşılamama tutumlarının yanında kayyım tarafından yapılan ve bilinçli tahsil edilmemiş borçların bizden tahsil edilmesi gibi uygulamalarla adeta bizi işlemez hale getirmeye çalıştılar”

Batman Belediye Eşbaşkanı Mehmet Demir

'KAYNAKLAR HALKIN İHTİYACI İÇİN KULLANILMIYOR'

Demir ayrıca Batman halkına en ucuz, kaliteli ve bol suyu sağlamak için 12 Mega Wat Güneş Enerji Sistemini kurmayı planladıklarını ve gerekli resmi düzeydeki çalışmaları başlattıklarını ama bu çalışmalarının kayyum tarafından durdurulduğunu ifade ediyor. Her mahallede çocuk kreşleri, şehrin beş bölgesinin her birine yaşlı sohbet evleri kurmayı planladıklarını ama bunun da yapılmadığını söyleyen Demir, yine kent içi hayvan besiciliğini şehir dışına çıkarmayı amaçladıklarını ama bu alanda da hiçbir çalışma yapılmadığını belirtiyor ve kendilerinden sonra Batman'daki kayyım yönetimdeki uygulamaları ve sonuçlarını şöyle anlatıyor:

“Zorunlu olarak İl Bank’tan gönderilmesi gereken kaynaklar halkın ihtiyaçları için değil valiliğe bağlı müdürlüklerin ihtiyaçları için harcanmaktadır. Valiliğin, Kaymakamlıkların, Mili Eğitim Müdürlüğünün, Jandarmanın, Emniyetin, Üniversitenin ve benzeri kurumların yapım ve alım işleri için Belediye bütçesi harcanmaktadır. Ama diğer taraftan Batman’ın su sorunu çözülmemekte, alt yapı sorunlarını çözmeye yönelik çalışma yapılmadığından geçenlerde Batman’ın on bir mahallesinde su baskınları yaşandı. Yüzlerce ev hasar gördü dört vatandaşımız yaşamını yitirdi”

'KAYYIM GELECEĞİ KARARTMA GİRİŞİMİDİR'

Van Belediye Eşbaşkanı Mustafa Avcı da kayyım rejimini "siyasi darbe, irade gaspı, yolsuzluk, hırsızlık, talan, kentlinin geleceğini karartma" olarak tanımlamak gerektiğini söylüyor.

“Halk, görevde olduğumuz dönemde belediyeye yoğun ilgi gösteriyordu. Kayyım atandıktan sonra çok zorunlu bir iş için olmazsa belediyenin civarından bile geçmek istemiyor” diyen Avcı, bu durumu korkuyla tanımlamanın eksik kalacağını ifade ediyor. Kayyımın Van’da yaptığı icraatları ise şöyle anlatıyor Avcı:

"Kayyım göreve gelir gelmez ilk iş bizim dönemimizde belli düzeyde görev ve sorumluluk almış arkadaşları sürgün etme oldu. Yapılan ihale sayısı hakkında net bir bilgi olmamakla birlikte, ihtiyaç duydukları her neyse ihale kanununa bağlı kalarak değil adrese teslim ve pazarlık usulüyle yapılıyor. İhaleler hiçbir zaman reel bedel üzerinden gerçekleşmiyor, yandaş ve kandaşı palazlandırma birincil amaç olunca alınan hizmet bedelinin çok üstünde kaynak aktarımı yapılabiliyor. Güncel olduğu için şu örneği de verebilirim; Kentimize vizyon caddeler kazandırıyoruz” diyerek yapılan cadde, kaldırım ve ışıklandırma çalışmaları için satın alınan ışıklandırma hizmeti piyasa değerinin üç kat üstünde belediyeye fatura edilmiştir. Aynı ışıklandırma direğinin piyasa maliyeti 6-7 bin lira iken belediyeye 19 bin lira fatura edilmiştir. Yine iki direğin görev göreceği yere beş direk dikilmiştir”

Van Belediye Eş Başkanı Mustafa Avcı

'KAYYIMIN İCRAATLARI ANLATMAKLA BİTMEZ'

Avcı, belediye bütçesinden başka kurumlara ayni ya da nakdi aktarımlar olduğunun deşifre olduğunu belirtiyor ve bir örnek veriyor:

“Genel seçim sürecinde Cumhurbaşkanının katıldığı Van Beşyol AKP mitinginin tümü belediye bütçesinden karşılandı. Çevre illerden, mahallelerden, köylerden mitinge insan taşımak için 2,5 milyon lira bir gecede pazarlık usulüyle bir şirkete ihale edildi. Mitinge katılanların yeme içme konaklama vb. masrafları derken toplamda 5 milyon liranın belediyeye fatura edildiği belgelidir. Yine usulsüz ihale ve hizmet alım çalışmaları yoğun şekilde yapıldığı 2022 Sayıştay raporuyla da tespit edilmiştir”

'BU HAKSIZLIĞI HAZMETMEK KOLAY DEĞİL'

2019 yerel seçimlerinde yüzde 77,42 oy oranı ile seçilen Nusaybin Belediye Eşbaşkanı Semire Nergiz de yerine atanan kayyım yönetimini söyle anlatıyor:

“Kayyım atamaları ile beraber kent öncelikle rengini erkek egemen, tekçi, merkezci, ‘ben bilirim, ben yaparım, bildiğimi okurum’ diyen bir zihniyetle karşı karşıya kaldı. Halkın, seçme ve seçilme hakkını yok sayarak belediye Eşbaşkanlarını, meclis üyelerini tutuklayan, görevden alarak atama ile iş başına gelen bir memurla yönetilmek zorunda bırakıldı. Bir değil 2 defa bunu yaşamak ve bu haksızlığı ve yok sayılmayı hazmetmek de kolay değil”

Nusaybin Belediye Eşbaşkanı Semire Nergiz​​​​​​

'NUSAYBİN’DE 3 KEZ KAYYIM DEĞİŞİKLİĞİ OLDU'

2019'dan sonra Nusaybin’de üç kez kayyım değişikliği gerçekleştiğini hatırlatan Nergiz, kayyımların her iki dönemde de öncelikle kadın kazanımlarına yöneldiğini, kentin hafızasını da yok etmeye çalışarak halkın yıllardır bildiği park ve bahçelerin isimlerini değiştirdiğini belirtiyor. Belediye yönetimindeyken karşılaştıkları zorlukları ise şöyle anlatıyor:

“Nusaybin Belediyesine ait olan ve ilçenin tüm alt yapı ihtiyaçlarının karşılandığı taş ocağını faaliyete geçirmek istediğimizde ocağın 2019 Şubat ayında, yani yerel seçimlerden kısa bir süre önce Enerji Bakanlığı müfettişlerince mühürlendiğini ve ruhsatının iptal edilerek belediyeye 125 milyar lira para ceza
kesildiğini ve bu para cezasının da halihazırda ödenmediğini öğrendik. İlçenin can damarı olan bu tesisimizin yeniden açılması için Bakanlık nezdinde yaptığımız yeni ruhsat alma başvurumuz neticesinde tüm işlemlerin hazır olduğunu ancak bakanlıkta evraklarımızın bilinçli bir şekilde imzalanmadığı bilgisine ulaştık. Kayyım ataması yapılana kadar da henüz ruhsat alamadığımızdan ilçenin ihtiyaçlarını karşılama imkânı bulamadık”

'KADIN KAZANIMLARINA SALDIRDILAR'

2014 yerel seçimlerinden sonra belediye kadın meclisleri oluşturulduğunu, kadın kurulları ve kadın koordinasyonlarının seçildiğini söyleyen Nergiz, kadın ve erkek seçilmişlerden oluşan “kadın-erkek eşitlik komisyonları” ve “kadın grupları” oluşturulduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor:

“Üç büyükşehir belediyemizde Diyarbakır, Mardin ve Van’da Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları, il ve ilçe belediyelerinde ise Kadın Politikaları Müdürlükleri oluşturuldu. Ayrıca bu birimlere bağlı Kadın Ekonomi Müdürlüğü, Kadın Şiddetle Mücadele Müdürlüğü, Kadın Eğitim Müdürlükleri ve Kadın Dayanışma Merkezleri kuruldu. Yine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde Türkiye’de yerel yönetimlerde ilk ve tek uygulama olması açısından önemli olan “ilk adım istasyonu” ve “alo şiddet hattı” kuruldu. Kayyumlar gelene kadar halkın özellikle kadınların rahatça gidip sorunlarını anlatıp çözüme ulaştırdığı belediyemiz, şimdi yalıtılmış alanlara dönüştü. Çok iyi biliyoruz ki kayyum atamaları hizmet için değil, halkın iradesini yok saymak içindir. Er ya da geç kayyumlar gidecek halk iradesi kazanacak”

Öne Çıkanlar