Hukukçu Turgut Kazan: Hukukun zerresi varsa Atalay serbest kalmalı
Turgut Kazan, TİP vekili Can Atalay’ın hala tutuklu olmasına tepki göstererek, ‘Hapiste kalırsa hukuk devletinin zerresinin kalmadığı yeni bir örnek yaratılmış olur’ dedi.

Artı Gerçek - Eski İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan Gezi Davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan, TİP Hatay Milletvekili seçilmesine rağmen serbest bırakılmayan Avukat Can Atalay'ın durumunun dokunulmazlık kazanıp kazanamayacağı konusunda bir hukuksal bir sorundan kaynaklandığını söyledi. Kazan, Atalay'ın serbest bırakılmamasının “Hukuk devletinin zerresinin kalmadığının somut bir örneği olduğunu” belirtti.
GERGERLİOĞLU KARARI
Hukukçu Kazan, Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuştu. “Anayasa Mahkemesi‘nin 8 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Ömer Faruk Gergerlioğlu ile ilgili kararı, izlenecek yolu çok açık bir biçimde gösteriyor. Bu nedenle Adalet Bakanı ve TBMM Başkanı'nın konuya ilişkin yaptıkları açıklamalar kabul edilir bir şey değildir” diyen Kazan şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi diyor ki (Anayasa'nın 14. Maddesi'ndeki durumlar' denilen istisna, kanunilik ilkesini taşımıyor. Yani, belirlilik ve öngörülebilirlik niteliğinde değil. Hangi suçlar için geçerli olacak, hangi suçlar dokunulmazlık dışı kalacaktır bu belirtilmemiştir. Bunun için en azından kanun çıkarılması gerekir.) İşte bunun için, Anayasa Mahkemesi, Gergerlioğlu'na mahkumiyet kararı veren mahkemenin yanı sıra, yasa çıkarılması gerektiği belirtilen kararını TBMM Başkanlığı'na da göndermişti. Dönemin TBMM Başkanı, (Anayasa Mahkemesi, bu kararı bize niçin gönderdi) diye tepki göstermişti. TBMM Başkanlığı'na gönderilen o kararda, (Milletvekili seçilen kişinin hangi suçlar için yargılamalarının sürdürülemeyeceği mahkemenin yetkisine bırakılmamalı ve bunun için kanun çıkarılmalıdır. Kararda, dokunulmazlığın çok önemli bir siyasal güvencesi olduğu) da vurgulandı.”
‘ADALET BAKANLIĞI VE TBMM BAŞKANI'NIN AÇIKLAMALARI ASLA KABUL EDİLEMEZ’
Bütün temel haklar için kanunilik ilkesine uyulması gerekir. Kanunilik şartını taşımayan 14. Madde'ye ilişkin Yargıtay 16. Ceza Dairesi (Şimdiki 3. Ceza Dairesi) yapması gereken iş esasa ilişkin Başsavcılık tebliğnamesini beklemek, esasa ilişkin öncelik tartışması değil, savcılığın görüşünü sormak ve Can Atalay hakkında tahliye kararı vermektir. Anayasa Mahkemesi Başkanı, (Bireysel başvuruda çözülen sorun yalnız o kişi için yapılmaz, benzer durumlarda aynı Anayasa Mahkemesi'nin kararları yönünde yargı kararı kurmak gerekir) diye sürekli uyarıyor. Bu nedenle Adalet Bakanlığı ve TBMM Başkanı'nın açıklamaları asla kabul edilemez. Anayasa Mahkemesi'nin Gergerlioğlu ile ilgili verdiği tahliye kararı yönünde, Yargıtay da Milletvekili Can Atalay ile ilgili tahliye kararı vermeli. Aksi halde hukuk devletinin asla zerresinin kalmadığı yolunda yeni bir örnek yaratılmış olur.”(Kaynak)