Meral Akşener'in çıkışının perde arkası: 'Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın sözleri hoşuna gitmedi'

Meral Akşener'in çıkışının perde arkası: 'Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın sözleri hoşuna gitmedi'
İYİ Parti lideri Akşener'in ittifak sistemi içinde yer almayacaklarını açıklaması ve yerel seçimlerde 81 ilde aday çıkaracaklarını dile getirmesinin perde arkası ortaya çıktı: "Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş'ın son sözlerinin etkili olduğu ifade edildi."

Artı Gerçek - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, yerel seçimlere ilişkin "İttifak sistemi içinde yer almamaya kararlıyız" demesi ve yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara dahil 81 ilde aday çıkaracaklarını dile getirmesi siyaset gündeminde en fazla konuşulanlar arasında yer almaya devam ediyor.

BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın aktardığına göre, Akşener'in açıklaması sonrası CHP yerel seçimler için yeni yollar arayışına girse de İYİ Partililer Akşener’in yerel seçimlerle ilgili tutumunu netleştirmesinden son derece memnun.

MERAL AKŞENER'İN ÇIKIŞININ PERDE ARKASI

Akşener'in 'müstakil siyaset' çıkışı kapsamında İstanbul ve Ankara'da da CHP'yle iş birliğine kapıları tamamen kapatması tartışmalara yol açtı. İYİ Parti'de bu konuda birden fazla neden gösteriliyor ancak en önemli etkenin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "İstanbul ittifakını kurma", Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın "rozetsiz aday olarak yola çıktığı" yönündeki açıklamalarından duyulan rahatsızlık olduğu ifade ediliyor. İki belediye başkanının ve CHP'nin, Afyon'da verilen mesajları doğru okuyamadığı düşünülüyor:

"Akşener'in Afyonkarahisar’daki konuşması bir rest çekme, el yükseltme değildi. Oradaki mesajları doğru okuyamadılar. Genel Başkan, bazı yerlerde işbirliği olabilir derken, kastettiği aslında Ankara ve İstanbul'du. Ama sanki buna karşı bir hamle gibi iki belediye başkanı da adaylıklarını açıkladı. Bizimle istişare edilmedi, bir şey sorulmadı. Bir anlamda bize hareket alanı bırakmadılar ve 'İYİ Parti zaten cepte' diye düşündüler. Bu da Genel Başkan’ın hoşuna gitmedi."

Akşener'in ittifaka tamamen kapıları kapatma kararını hızlandırmasına neden olarak; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ankara'da Mansur Yavaş'ın İYİ Parti'den aday olmasına dönük formüllere "CHP’li belediye başkanlarının olduğu yerde CHP’li belediye başkanları vardır, devam eder. Bunun ortası olmaz. Her halükarda Ankara’da da İstanbul’da da dominant olan parti CHP'dir" açıklaması gösteriliyor.

İYİ PARTİ'NİN 'YENİ' STRATEJİSİ

İYİ Parti’de yeni dönemin stratejisi, ittifakla girilen seçimlerde kullanılan “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganına atıfla, “Birleşe birleşe kazanamadık, ama iktidar alternatifi olmak için ayrışa ayrışa kazanma ihtimalimiz var” sözleriyle özetleniyor.

Akşener seçimlere tek başına girme kararını 13 Eylül Çarşamba günü toplanacak Genel İdare Kurulu’na (GİK) götürerek, parti kararı haline getirecek.

Meral Akşener, seçimlere tek başına girme kararını 13 Eylül’de toplanacak GİK'in onayına sunacak. GİK’ten sürpriz bir karar çıkmayacağı belirtilirken, Akşener’in kararının parti kararı haline gelmesi bekleniyor.

‘BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANAMADIK, AYRIŞA AYRIŞA KAZANMA İHTİMALİ VAR’

Buna göre, tek başına seçime girme kararıyla ilk aşamada yerel seçimlerde başarı sağlayarak “Refah Partisi’nin geçmişte ortaya koyduğu hizmet belediyeciliği” anlayışını yeniden canlandırma hedefi dile getirilirken, asıl hedefin 2028 seçimlerinde iktidar alternatifi haline gelmek olduğu belirtildi.

2018’den bu yana tüm seçimlere ittifakla girilmesine karşın muhalefetin toplam oyunun artmadığına dikkat çeken parti kurmayları, İYİ Parti’nin iktidar kanadından oy alabilmesi için de seçimlere tek başına girmesinin doğru bir tercih olduğuna işaret ediyorlar.

Partide bundan sonra izlenecek strateji ise şöyle özetlendi:

“Birleşe birleşe kazanacağız iyi bir slogandı ama değişen sistem nedeniyle başarı sağlanamadı. Birleşe birleşe kazanamadık ama iktidara alternatif olabilmek için ayrışa ayrışa kazanma ihtimalimiz var.”

İYİ Parti’de GİK kararından sonra, yeniden ittifak masasına dönülmesi zor görülüyor. Ancak bunun tek istisnasının ittifak isteyen karşı tarafın, örneğin CHP’nin “fedakarlık yapması” olacağı ifade ediliyor:

“Diyelim ki CHP bizimle işbirliği yapmak istiyor. Neden hep bizim onların adayını desteklememiz gerekiyor? Belki bizim adayımız kazanacak, madem seçim işbirliği istiyorlar, örneğin Ankara’da bizim adayımız lehine adaylarını çekebilirler.” (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar