Kaftancıoğlu Artı Gerçek'e konuştu: Bütün partilerin kendi adayını çıkarma hakkı var

Kaftancıoğlu Artı Gerçek'e konuştu: Bütün partilerin kendi adayını çıkarma hakkı var
Yayınlanma:
A+ A-
Artı TV ve Artı Gerçek'in sorularını yanıtlayan CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, HDP'nin aday çıkaracağı açıklaması ile ilgili "Bütün siyasi partilerin aday çıkarma hakkı var. Altılı Masa'nın adayı da 13'üncü Cumhurbaşkanı olacak" dedi.

Meral DANYILDIZ


İSTANBUL - CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Artı TV ve Artı Gerçek'e özel açıklamalarda bulundu. HDP'nin aday çıkaracağını açıklamasının ardından başlayan tartışmalara değinen Kaftancıoğlu, tüm partilerin kendi adayını çıkarma hakkı olduğunu söyledi.

Kaftancıoğlu, HDP'nin kendi adayı çıkarma kararı ile ilgili şunları konuştu:

"Bu süreç içerisinde vatandaşlarımız en ufak bir endişeye kapılmasınlar. Doğal olarak bütün siyasi partilerin aday çıkarma hakkı var. Bildiğimiz bir şey var ki birincisi kendi bekâlarını düşünen, varlıkları için bir aday belirleyip seçime gidenler var; diğer tarafta da demokrasiye inanan, demokrasiyi bugün için değil önümüzdeki yüzyıl için yeniden inşa edecek anlayışta ittifaklar ve partiler var. Herkesin aday çıkarma ihtimali var"

Bunun en ufak bir moral bozukluğu, fikir ayrılığı ya da çatışma gibi anlaşılmaması gerektiğini söyleyen CHP İstanbul İl Başkanı, "Seçime giderken buradaki süreçler olması gerektiği gibi netleşecek. Altılı Masa'nın adayı da 13'üncü Cumhurbaşkanı olarak seçim sonrası bizi yönetecek. Bunlar gayet olağan süreçler" şeklinde konuştu.

Kaftancıoğlu'nun gündeme dair sorduğumuz diğer sorulara verdiği yanıtlar da şöyle:

'İKTİDARIN KÖTÜLÜKLERİNİN SINIRI YOK'

-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na siyasi yasak getirilmesinin ardından "Kayyum atanabilir mi?" soruları da beraberinde geldi. Siz de benzer bir süreç yaşamıştınız...

-Bugün ülkeyi yönetenler, bugün iktidarda olanlar ve vatandaşın iradesini yok sayarak iktidarda kalmayı arzu edenler; vatandaşa hizmet eden herkesi cezalandırmak ve siyasetin dışına itmek için uygulamalar yapılıyor. Bu durum bugün başlamadı. HDP'nin eş genel başkanlarının tutuklu olması, muhalif gazetecilerin tutuklanması, benim siyasi yasaklı hale getirilmem, son olarak da Ekrem Başkan'ın siyasi yasaklı hale getirilmeye çalışılması... Bu aslında sadece Ekrem Başkan'ın meselesi değil. Bu onu iki kez seçen 16 milyon İstanbullunun iradesinin yok sayılması. Bu durumlar çok şaşırtıcı değil ama şunu bilsinler ki, biz CHP olarak vatandaşın hakkını savunurken de partililerimizin hukukunu savunurken de bir milim dahi geri adım atmayacağız. Kötülüklerinin sınırı yok. Her şeyi yapabilirler. Bu kötülükler karşısında bizlerin ne yapacağı önemli. Bu kötülükler karşısında, önümüzdeki seçimlere kadar hep beraber vatandaşa bu gerçekliği anlatacağız. Kimsenin başına bir daha bunlar gelmesin diye seçimde 'güle güle' deme zamanımızın geldiğini biliyoruz.

'SİNAN ATEŞ'İN ANKARA'NIN GÖBEĞİNDE ÖLDÜRÜLMESİ KABUL EDİLEMEZ'

-Sinan Ateş cinayetiyle ilgili kamuoyunda bu tür suikastların seçim öncesi artabileceği yönünde bir algı/korku iklimi hâkim. Öte yandan yine cinayet ile ilgili MİT'in raporları da ortaya çıktı. Peki, ne olacak dersiniz? Azmettiriciler veya katil zanlıları ile ilgili nasıl bir gelişme yaşanabilir? Sizin tutumunuz nedir?

-Bu topraklarda ne yazık ki zaman zaman faili meçhul cinayetler oldu. Zaman zaman siyasi cinayetler, katliamlar oldu. Bu topraklarda gerçekleşen bu olaylar kimi zaman seçim dönemlerine denk geldi veya denk getirildi. Kimin başına gelirse gelsin faili meçhul bir cinayetin kabul edilebilmesi mümkün değil. Bunların yeniden olmamasının tek bir yolu var. Gerçekler ortaya çıksın, kim incinirse incinsin. Sadece tetiği çekenleri değil, onlar da dahil olmak üzere emir verenleri ve şeffaf bir şekilde ortaya çıkarırsanız, kimse bunu yapmaya cesaret edemez. Sinan Ateş'in Ankara'nın göbeğinde öldürülmesi ise kabul edilebilir bir şey değil.

'SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR'

-Yurttaşın kafasında geçtiğimiz yıllardaki deneyimlerden ötürü oyların çalınabileceğine dair bir kaygı var. Bu durum kırılacak mı? Seçim güvenliği için nasıl adımlar atıyorsunuz?

-Buradan vatandaşlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Hangi partiye oy vereceklerse versinler, öncelikle sandığa gitmeleri bir vatandaşlık sorumluluğu. Altılı Masa ve bütün demokrasiden yana olan siyasi partiler sandık güvenliğinin hayata geçmesi için iki yıl öncesinden başlattığı çalışmaları yürütüyor. Gidip sandığa oyunuzu kullanın, biz o sandıklardan çıkacak oyların olduğu gibi sayılması için her türlü çalışmayı yapıyoruz. Vatandaşın sandık güvenliği konusunda en ufak bir kaygısı olmasın. Onların kötülüklerinin sınırı yoksa bizlerin de ahlakının ve çalışmasının bir sınırı yok.

'YURTTAŞIN CHP'YE BAKIŞI DEĞİŞTİ'

- Bir süre önce başlattığınız '80 Günde Devr-i Alem' programı kapsamında nasıl geri dönüşler aldınız?

-Vatandaşın Cumhuriyet Halk Partisi'ne bakışı uzun zamandır değişmişti zaten. Bu değişimin altında yatan genel başkanımız ile birlikte partide başlayan değişim ve CHP'nin halkın partisi olma yolundaki çalışmaları, ortaya koyduğu anlayış oldu. Biz geçmişte bugün olduğu gibi vatandaşla temas kurmakta zorlanıyorduk. Vatandaşa temas etsek bile vatandaş Cumhuriyet Halk Partisi'ni, partinin karşıtlarından olmadığı gibi dinlemişti. Bu yüzden zihninde şartlanma vardı. Bunun olumsuz yansımaları oluyordu. Ama bu çalışmayla beraber CHP'nin kimler olduğu, neler yaptığı konusunda kıymetli bir kazanım elde ettik"

"Biz üç yıl boyunca, seçim tarihi daha ortada yokken vatandaşla temas kurarak derdini dinledik. Kimsenin kimliğini, inancını siyaset konusu yapmayan bir süreç izliyoruz. Bu değişimi sokakta çok net bir şekilde hissediyoruz. Herhalde çok uzun bir süredir vatandaşla iletişim önemliydi ama hiçbir zaman bu kadar zorunlu olmamıştı. Çünkü eskiden medya aracılığıyla insanlara ulaşabiliyorduk. Şimdi ise hiçbir iletişim kanalımız kalmadı. Bugünün iktidarı bütün kanalları kesti"

Öne Çıkanlar