Kaftancıoğlu’na verilen ceza kararının ayrıntıları
Seda TAŞKIN
+GERÇEK- Yargıtay 3. Ceza Dairesi, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na beş ayrı suçtan verilen 9 yıl 8 ay 20 günlük hapis cezasının 4 yıl 11 ay 20 gün olan bölümünü onadı. Yargıtay, Kaftancıoğlu'na iki suçtan verilen 4 yıl 2 aylık hapis cezasını ise bozdu.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında 2012-2017 yılları arasındaki Twitter paylaşımları nedeniyle dava açılmıştı. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 2019'daki yargılama sonucunda Kaftancıoğlu'nu beş ayrı suçtan toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırmıştı.
Kaftancıoğlu, bu kapsamda "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıl 6 ay, "kamu görevlisine alenen hakaret etme" suçundan 1 yıl 6 ay 20 gün, "Cumhurbaşkanına alenen hakaret etme" suçundan 2 yıl 4 ay, "Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak" suçundan 1 yıl 8 ay, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçundan ise 2 yıl 8 ay hapis cezası almıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de bu kararı onayınca dosya Yargıtay'a taşınmıştı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, temyiz incelemesini tamamladı. Daire, 10 Mayıs tarihli kararında Kaftancıoğlu'na üç suçtan verilen cezayı onarken, iki suçtan verilen hapis cezasını ise bozdu.
Buna göre, Kaftancıoğlu'na "kamu görevlisine alenen hakaret etme" suçundan verilen 1 yıl 6 ay 20 gün ile "Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak" suçlarından verilen 1 yıl 8 ay hapis cezalarını onadı. Yargıtay, Kaftancıoğlu'na "Cumhurbaşkanına alenen hakaret etme" suçundan verilen 2 yıl 4 aylık hapis cezasını ise 1 yıl 9 aya indirdi ve "düzeltilerek onanmasına" hükmetti. Böylece Kaftancıoğlu'nun toplam üç ayrı suçtan aldığı 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezaları onandı.
+Gerçek Yargıtay’ın 3. Ceza Dairesi’nin Kaftancıoğlu hakkında verdiği kararın ayrıntılarına ulaştı.
Yargıtay, Kaftancıoğlu hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde Kaftancıoğlu’nun 2013-2015 yılları arasında attığı twitleri gerekçe gösterdi.
Kaftancıoğlu’nun 2013-2015 yılları arasında attığı bazı twitler şu şekilde:
"RTE 'asıl hedef benim' diyor, hedef değil asıl hırsız sensin!"
"Kılıçdaroğlu: Alevi Demirtaş: Zaza Erdoğan: Hırsız"
"Sahi devlet katil olmak yerine kahraman olmayı seçseydi ne güzel olurdu!"
"...Derin devlet diyerek olaya mistizm katıyor ve asıl devleti aklıyoruz aslında. Bu cinayetleri devlet işledi...!"
Yargıtay onama kararında yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını belirterek, "Hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ayrı ayrı onanmasına" karar verdi.
Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla açılan dava hakkında ise "hükmedilen sonuç hapis cezasının ‘1 yıl 9 ay" hapis cezasına indirilmesi, "ve sanığın yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak usul ve kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına hükmetti.
Kaftancıoğlu hakkında "silahlı terör örgütü propagandası yapmak" ile "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise Yargıtay şu ifadeleri kullandı:
"Somut olayda; muhalif kimliği ile de bilinen sanığın, Twitter adlı sosyal medya platformunda bulunan ve herkesin erişimine açık olan, kendi kullanımında olduğunu kabul ettiği Canan Kaftancıoğlu@ccanannnn kullanıcı isimli hesabı üzerinden farklı tarihlerdeki gündeme ilişkin olaylarla ilgili yapmış olduğu paylaşımlarının bütünü nazara alındığında; esas itibariyle objektif ve tarafsızlıktan uzak, incitici, saygınlığı zedeleyici, rahatsız edici sözlerinin suçun unsuru olan açık ve yakın tehlike hususu da nazara alındığında 5237 sayılı TCK'nın 216. maddesinde yazılı halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek suçunu oluşturmayacağı gözetilmeksizin, beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verildi."
