Kayyım gaspının 'gerekçesi': 'FETÖ'den aranan' savcının iddiaları

Kayyım gaspının 'gerekçesi': 'FETÖ'den aranan' savcının iddiaları
Yerine kayyım atanan Hakkari Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’a verilen hapis cezasına, 'FETÖ'den aranan' savcının iddiaları gerekçe yapıldı. Akış'ın söz konusu savcıya dair söylemleri de cezada indirime gidilmemesinin nedeni olarak gösterildi.

Artı Gerçek - 31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) kayyımın elinden aldığı Hakkari Belediyesi'ne seçimlerin ardından bir kez daha kayyım atandı.

Hakkari'de oyların yüzde 48.92'sini alarak seçilen eşbaşkan Mehmet Sıddık Akış, 3 Haziran'da gözaltına alındıktan sonra görevden uzaklaştırıldı ve yerine kayyım atandı. Akış, 2014 yılından bu yana devam eden davanın 5 Haziran'da görülen karar duruşmasında, "terör örgütü yöneticisi olmak" iddiasıyla 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Akış ile birlikte yargılanan 11 siyasetçiye de ağır cezalar verildi. 3 ismin dosyası da ayrıldı.

CEZALARIN GEREKÇESİ: 'FETÖ'DEN ARANAN' SAVCININ İDDİALARI

Hakkari 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Akış ve beraberindeki siyasetçiler hakkında verdiği cezanın gerekçesini açıkladı. 319 sayfalık gerekçeli kararda, gizli tanık ifadeleri, Akış'ın katıldığı açıklamalar ve siyasi faaliyetleri, yaptığı telefon görüşmeleri ağır cezalara gerekçe yapıldı.

Gerekçeli kararın büyük bölümü, "FETÖ'den arananlar" listesinde ismi bulunan ve davanın iddianamesini hazırlayan savcı D.Y.'nin iddiaları üzerinden sunulan mütalaadan oluştu. Gerekçeli kararda, Akış'ın "terör örgütü yöneticisi olduğu" ileri sürüldü. Mahkeme, bu gerekçesini ise, "terör örgütü üyeliği ve yöneticiliğine" dair içtihatlara dayandırdı.

'AKIŞ, EDİRNE'DE OLSAYDI YÖNETİCİLİKTEN CEZA ALMAYACAKTI'

Mahkeme, içtihatlara işaret ederek, "örgütün yoğun faaliyet yürüttüğü yerlerde il ve ilçelerde sorumlu olarak gösterdiği kişilerin örgüt yöneticisi olarak kabul edilmesi" gerektiğini savundu.

Mahkeme, devamında ise söz konusu iddiasını, "örgütün üye sayısı, eylem sayısı, faaliyetleri" şartına bağladı. Mahkemenin ilgili bölüme dair değerlendirmesinde şu ifadelere yer verildi:

"(...) Bu kapsamda PKK/KCK açısından Şırnak ili Cizre ilçesi sorumlusu yönetici kabul edilirken Edirne il sorumlusu faaliyet azlığı, üye azlığı nedeniyle yönetici kabul edilmeyebilecektir. Bu tür örgütlenmelerde her yöneticinin örgütün tamamını yönetmesi mümkün olmadığından örgütün bölge, il, ilçe sorumlularının yönetici olup olmadıklarının sorumluluk sahalarındaki örgütsel faaliyetlerin yoğunluğu da gözetilerek belirlenmesi gerekir.”

Gerekçeli kararda, daha sonra dosyaya eklenen tanıkların ifadeleri hükme esas alınmadı. "FETÖ"den yargılanan savcının iddianameye eklenen ve sonraki süreçte imzaladığı tüm ifadelerin polisler tarafından hazırlandığını itiraf eden "Oyun Bozan" gibi gizli tanıkların beyanları hükme esas alındı.

AÇIKLAMA VE PROTESTOLAR GEREKÇE YAPILDI

Gerekçeli kararda hükme esas alınan temel hususlar ise, Akış'ın aktif siyaset yürüttüğü dönemde yapılan açıklama ve protesto eylemleri oldu. Söz konusu eylem ve etkinliklerin tümünün "örgüt adına yapıldığı" ileri sürüldü:

"Tüm deliller ışığında sanığın eylem yoğunluğu gözetilerek, sanığın üzerine atılı suçun kül halinde ‘Örgüt yöneticisi olmak’ suçunu oluşturduğu ve sanığın üzerine atılı suçu işlediği mahkememizce sabit görülmüş olup, suçun işleniş biçimi, kastının yoğunluğu, güttüğü amaç ve saik ile birlikte sanığın dosya kapsamındaki eylem yoğunluğu gözetilerek takdiren ve teşdiden alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmış ve sanık hakkında hükmolunan cezada uyarınca yarı oranında artırım yapılmıştır."

'İYİ HAL' UYGULANMAMASININ GEREKÇESİ

Mahkeme, "iyi hal indirimi" uygulamamasının gerekçesine de kararda yer verdi. Akış’ın savunmasında “Bu gizli tanıkların tümü o dönem FETÖ’cü müdür, milliyetçi midir, faşist midir, demokrat mıdır, nedir, bir şey demek istemiyorum. Aynen böyle hazırlanmıştır” ifadelerinde geçen “faşist” ifadesi "iyi hal uygulanmamasına" gerekçe yapıldı.

Kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Sanığa yargılamanın biteceği hususu hatırlatılarak son sözü sorulduğu esnada cumhuriyet savcısına yönelik olarak ‘faşist’ ibaresini kullandığı hususu da gözetilerek yapılan değerlendirmede sanığın yargılama sürecindeki davranışları ile fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren herhangi davranışının olmadığı kanaati ile takdiri indirim halinin sanık hakkında tatbikinde mahkememizce olumlu bir kanaatin oluşmaması nedeniyle sanık hakkında hükmolunan cezasında indirim uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir." (MA)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar