Kılıçdaroğlu'ndan darbe yorumu: Erdoğan ve yapılandırdığı kurumlar kampanya açacak
CHP'ye yönelik kampanya açılacağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, darbe tartışmalarının amacının ekonomideki kötü gidişata ve AKP tabanının erimesine bağlı olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tabandaki erimeyi durdurmak ve koronavirüsle belirginleşen ekonomik krizin üzerini kapatmak için sanal düşman yaratmaya çalıştığını söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Önümüzdeki süreçte Erdoğan ve onun yapılandırdığı bütün kurumlar CHP’ye yönelik bir kampanya açacaklardır. Bundan hiçbir endişem yok… CHP’yi tasfiye edecekmiş. Kendi tasfiyesini hazırlıyor aslında, bunu söyleyerek" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun Duvar'dan Nergis Demirkaya'ya yaptığı açıklamalar şu şekilde:
Biz Türkiye’de demokrasiyi savunan en büyük partiyiz. AK Parti’nin ve kurmaylarının, -kurmay yok zaten- bir kişi var burada, demokrasiyi katlettiklerini hepimiz görüyoruz, biliyoruz. Parlamentonun bir bağımsız iradesi var mı? Yok. Yargı organı siyasi otoritenin vesayeti altında mı? Evet. Yasama organı siyasi vesayet altında mı? Evet. Medyanın büyük bir kısmı yine siyasi otoritenin talimatıyla terbiye edilmeye çalışılıyor mu? Basın İlan Kurumu, RTÜK, yargı aracılığıyla medya dizayn edilmeye çalışılıyor mu? Evet. O zaman hangi demokrasiden söz ediyoruz? Parlamentoda 23 Nisan’da yaptığım konuşmada, önümüzdeki süreç içinde Türkiye’de gerçekten bir demokrasinin olması için 16 madde saydım. Bana desinler ki, bu 16 maddenin mesela 5. maddesi ya da 1. maddesi demokrasiye aykırıdır. Peki, birinci sınıf demokrasiye geçiş için 16 madde saymamızın temel nedeni nedir? Çünkü Türkiye’de demokrasi yoktur.
'HUKUK SİSTEMİNİ BOZAN DARBELER VE 20 TEMMUZ DARBESİ'
Yine ben orada Türkiye’nin hukuk sistemini bozan temel olgunun geçmişteki darbeler ve 20 Temmuz darbesi olduğunu, bu darbelerden, bu darbe hukukundan Türkiye arınmadıkça da demokrasiye geçilemeyeceğini söyledim. Üstelik bunu AK Partili milletvekillerinin yüzüne bakarak söyledim. Demokrasi yok Türkiye’de. Ben söylemiyorum ki bunu tek başıma. Aklı başında herkes Türkiye’de baskı rejiminin olduğunu, Saray rejimi tarafından Türkiye’nin yeniden dizayn edilmek istendiğini biliyor zaten. Yeni bir şey söylemiyorum aslında.
20 Temmuz sonrası giderek artan baskı ve demokrasinin rafa kalkmasının doğurduğu bir tablo var. Bu tabloyu demokrasi olarak satmak istiyorlar. Biz de bunun demokrasi olmadığını, tam tersine, baskıcı bir yönetim olduğunu, bir dikta yönetimi olduğunu, tek adam yönetimi olduğunu ısrarla söylüyoruz. Bu Erdoğan’ı müthiş rahatsız ediyor. Çünkü bizim söylemlerimizi elini vicdanına götürüp AK Partililer de dinliyorlar, "Bu kadar da olmaz" diyorlar. Otoriter rejimi demokrasi kılıfı altında topluma satmaya çalışıyorlar.
'CHP'YE KARŞI KAMPANYA AÇACAKLAR'
Önümüzdeki süreçte Erdoğan ve onun yapılandırdığı bütün kurumlar CHP’ye yönelik bir kampanya açacaklardır. Bundan hiçbir endişem yok. Oda TV ile ilgili, "hesabını verecekler" dedi. Oda TV kapatıldı, yazarları içeride. "Medya virüsüne izin vermeyeceğiz" dedi. Bu açıklamadan sonra RTÜK tarafından belli televizyon kanallarına verilen cezaların maddeleri, ileride kapatılmalarına yol açacak şekilde değişti. Şimdi CHP için aynı şeyi söylüyor. CHP’yi tasfiye edecekmiş. Kendi tasfiyesini hazırlıyor aslında, bunu söyleyerek. Siz, kalkacaksınız, muhalefet partisini, üstelik hep doğruları söylemesini içinize sindiremediğiniz için, "onu tasfiye edeceğim" diyeceksiniz. Dün bizim Faik Bey’in (Öztrak) dediği gibi, ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın. CHP’yi tanımıyor.