Kılıçdaroğlu'ndan Yeni Ekonomi Programı eleştirisi: Damat ne anlar işsizlikten

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Meclis Grubu'nda konuşuyor.

Kılıçdaroğlu'ndan Yeni Ekonomi Programı eleştirisi: Damat ne anlar işsizlikten

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunuyor.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

'SURİYE'DE EN BÜYÜK BEDELİ TÜRKİYE ÖDÜYOR'

Bir uluslararası konferansa 22 ülkeden gözlemci ve konuşmacı katılıyorsa yaptığımız çalışmanın önemi ortaya çıkıyor. Ankara ile Şam arasındaki yolun barışa giden en kestirme yol olduğunu ifade ettik..

Suriye'de kan akıyor en büyük bedeli Türkiye ödüyor. Harcadığımız 40 milyar dolar.

Güvenli bölgeyi Süleyman Şah türbesini takip edip süreci koruyabilseydiniz bugün Suriye sorunu olmazdı. Öngörülemez politika Türkiye'yi bu hale getirdi. Kendi toprağından türbe kaçıranlar kendini kahraman ilan ediyor. Benim ağırıma gidiyor.

'DEPREM PARALARI NEREYE GİTTİ'

İstanbul'da bir deprem yaşadık. İletişim kurmakta zorlandık. Sözde bilmemne g ile konuşuyoruz. 21.yy'dayız. Yapmamız gereken çok şey var. İstanbul'da yaşayıp AKP'ye oy veren vatandaşlarıma seslenmek isterim. Sadece AKP döneminde İstanbul'un depreme dayanıklı hale gelmesi için 36 milyar dolar toplandı.

Depremden mağdur olan kardeşlerim özellikle dinlesin. Senin evini depreme dayanıklı yapmadılar. Özellikle bütün bunları AKP'li ve ülkücü kardeşlerime anlatıyorum. Sizler de bizim gibi olun. Fakir fukaradan yana olun. Memlekette demokrasi böyle olur. Aklımızı birilerine kiraya veremeyiz

Nereye gitti bu paralar? Soracağım. Vatandaş vergi vermiş paranın nereye gittiğini soracağız. Yok bunlar ortada. Sadece onu sormuyorum. 15 darbe girişiminden sonra yardım topladılar. 309 milyon lira. Defalarca sordum nereye gitti bu paralar? İşin garip tarafı 15 temmuz mağdurları sormuyor. Niye sormuyorsunuz kardeşim? Beyler yesin diye toplanmadı. Darbeye karşı çıkanlar için toplandı. Demokrasiye sahip çıkanlar için toplandı. İş yandaşlara gelince her türlü para var.

'DAMAT NE ANLAR İŞSİZLİKTEN'

Yeni bir Ekonomi Programı açıkladılar biliyorsunuz. Neredeyse her ay yeni bir program açıklanıyor. Damada vermişler bir metin "çık şunu anlat" diye. Damat ne anlar işsizlikten. Damadın bir eli yağda bir eli balda. Kendisine göre en iyi bilen o. Yeni program bir IMF programıdır.

Her saat başı, Londra'daki bir avuç tefeciye ödediğimiz faiz, 2 milyon 73 bin 644 lira. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir şey yok.

İstanbul Finans Merkezi’ni Varlık Fonu’yla satın aldılar. Kimi kurtardılar? 3 kişiyi. Peki milyonlarca insanın derdiyle ilgilenen var mı?

Genç işsizliği 12.1'den %25'e geldi. 21. yüzyılda insanlar mum ışığında yaşıyor. Hakkari'de 1 yıldır insanlar mum ışığında yaşıyor. Sarayda oturanlar bu ülkenin insanlarına hizmet ediyorlar mı? Hayır.

Arkadaşlarımı Şanlıurfa'ya gönderdim. Değişik kesimleri dertleri dinlediler. Şanlıurfa'nın bir özelliği var. Türkiye'nin pamuk ihtiyacının yüzde 40'nı bu il karşılıyor. Pamuk üreticisi perişan. ABD'den Yunanistan'dan pamuk ithal ediyoruz.

Benim kızgınlığım Saray'a değil. Benim kızgınlığım seni açlığa mahkum edenlere oy vermendir. İnsan biraz aklını kullanır. Oyu sen verdin kardeşim. Vatandaşın banka borcu 540 milyar liraya çıktı.İnsanlar geçici iş için kuyruklara yığılıyor. 17 yılda insanlar bu hale geldi.

'BARİ PARLAMENTO AÇILIŞINDA DOĞRULARI SÖYLEYELİM'

Sayın Erdoğan bir konuşma yaptı dün. Konuşma metnine baktığınızda AKP Genel Başkanı'nın konuşmasıydı. Konuşmadaki şu iki cümle çok önemliydi. "Milli iradenin tecilligahı her şeyin üstündedir. Milletimizin ve onların temsilcileri olan sizlere kulağımızı kapatmadık kapatmayacağız." Burada dur. Parlamento açılışında bari doğruları söyleyelim. Anayasa'ya göre Meclis'in denetim yetkisi var. Yazılı soru verirseniz, yürütme kurulunu denetlersiniz. Meclis araştırması, soruşturması var.

Milletvekillerimiz 18 bin 895 soru sormuş, sorulan sorulardan zamanında yani anayasanın öngördüğü 15 gün içinde cevaplanan yüzde 7, hiç cevaplanmayanların oranı yüzde 61.5. TBMM'yi ciddiye almıyorlar. TBMM bir itibar erozyonu yaşıyor.

'TBMM'NİN İTİBARIYLA OYNUYORLAR'

15 Temmuz gecesi bu Meclis bombalanırken milletvekillerimiz parlamentoda görev yaptılar. Darbeye karşı çıktılar, milli iradeyi savundular. Ama 20 Temmuz'da bir şey oldu. Türkiye bir sivil darbe yaşadı. Parlamentonun yetkileri büyük öncüle elinden alındı. Meclis'in gazilik unvanı şaibeli hale geldi. Niçin? Bütün yetkileri elinden alındı. Pek çok şey biliyorum. Bakanlar Meclis'e gelemezler. Gelmiyorlar da zaten. Milletvekilleri bir kişiyi temsil eder hale gelmiştir. Kendi bağımsız özgür iradesini ifade etmekten bile korkar hale gelmişlerdir.

Sayın Erdoğan bir konuşma yaptı. Ak Parti'nin genel başkanı olarak bir konuşma yaptı. Konuşmaya baktığımızda da parti başkanı sıfatıyla yapılmış bir konuşmaydı. Ama konuşmanın bir yerinde kullandığı ifade çok önemli: Milli iradenin bir tecelligahı olan TBMM'nin itibarının gözetilmesini de her şeyin üstünde tutmamız gerekiyor. Milletimizin ve onların temsilcileri olan siz milletvekillerinin sesine hiçbir zaman kulağımızı ve yüreğimizi kapatmadık, kapatmayacağız" diyor. Burada dur. parlamentonun açılışında bari doğruları şöyle. Anayasaya göre TBMM'nin yürütme organını denetim yetkisi var. Bunlardan biri de yazılı soru. Yazılı soruyu sorarsınız yürütme organını denetlersiniz. Anayasa şöyle diyor: "Yazılı soru: Yazılı olarak en geç 15 gün içinde cevaplanmak üzere yazılı olarak soru sormasından ibarettir." ,

Peki gerçek ne? 27. Yasama döneminde 18 bin 895 soru sorulmuş. Sorulan sorulardan zamanında 15 gün içinde cevap verilenlerin oranı yüzde 7. Hiç cevaplanmayanların oranı yüzde 61. Oysa Anayasa 80. madde TBMM üyeleri seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil bütün milleti temsil ederler. Anayasaya milli iradeye karşı çıkıyorsun sonra TBMM'de konuşma yapıyorsun "Milletimizin ve onların temsilcileri olan siz milletvekillerinin sesine hiçbir zaman kulağımızı ve yüreğimizi kapatmadık, kapatmayacağız" diyorsun sen baştan kapatmışsın. Bir insan neden yalan söylemeye ihtiyaç hisseder, neden? Doğrular söylemek varken... TBMM'nin itibarıyla oynuyorlar. Atamayla gelen bakanlar hiçbir milletvekilii, parlamentoyu, TBMM'yi ciddiye almıyorlar. Millet adına seçilen gelen bir milletvekilinin sorduğu soruya anayasaya göre 15 gün içinde cevap vermesi gereken bir adam hiç cevap vermiyorsa ben anayasayı tanımıyorum demektir.

chp Konuşma