MHP'li Semih Yalçın'dan TÜSİAD'a: Muhtıracılık oynayıp siyasete ayar vermesine müsaade etmeyiz

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, TÜSİAD'ı hedef aldı. Yalçın "Bilinmesini isteriz ki MHP ve Cumhur İttifakı olarak, TÜSİAD'ın muhtıracılık oynayıp siyasete ayar vermesine müsaade etmeyiz" dedi.

MHP'li Semih Yalçın'dan TÜSİAD'a: Muhtıracılık oynayıp siyasete ayar vermesine müsaade etmeyiz

Artı Gerçek - MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada TÜSİAD'ı ve CHP'yi hedef aldı.

Yalçın, açıklamasında, "Başını CHP’nin çektiği felaket tellalları taifesinin, bir süredir Türkiye’de ve dünyada hüküm süren güncel gerçeklerle mevcut dinamikleri bir tarafa bırakarak suni gündem üretmek üzere sırt sırta vermesini ibretle takip ediyoruz. Kamuoyunun duygusal istismarı anlamına gelen bu çıkarcı yaklaşım, esasen seçmene veya daha geniş anlamda halka uygulanan bir nevi psikolojik şiddettir. Maksat; ülkenin mevcut sorunlarına çözüm üretmek ve toplumsal gerginliği azaltarak dayanışma kültürünü güçlendirmek yerine, münferit tepkileri kaşıyarak kitleselleştirmek ve memnuniyetsizler güruhunu genişletmektir. Ülkede iyi giden şeylerin, yapılan güzel işlerin, atılan başarılı adımların, Türkiye’nin kaydettiği önemli gelişmelerin, yerel ve küresel kazanımların Cumhur İttifakı’nın hanesine yazılmasını engellemektir. Bu, politikada bir siyasi partinin başvuracağı en kolay, en ucuz ve çıkarcı yol, bir kuruluş veya sivil toplum örgütünün referans alacağı en basmakalıp yöntemdir. Benzer metotlar siyasette ve sivil hayatta defalarca denenmiş, yararsızlığı birçok kere görülmüştür" dedi.

'CHP, BAHÇELİ’NİN SON TARİHİ ÇAĞRISININ ÖNEMİNİ KAVRAYAMAMIŞTIR'

CHP’nin, Avrupa Birliği ülkelerindeki aşırı sağcı partilerden farkının kalmadığını iddia eden Yalçın şu ifadeleri kullandı:

"Tıpkı onlar gibi CHP de mevcut problemlere çözüm aramak şöyle dursun, bunları istismar ederek; husumeti, ırkçılığı, ayrılıkçılığı, kin ve nefreti körükleyerek politik başarı sağlamaya çalışmaktadır. CHP; Türkiye’nin, bölgenin ve dünyanın gerçeklerinden kopuk, hayal dünyasında yaşayan, kendi yalanlarına inanan bir muhalefet anlayışıyla hareket etmektedir. Hukukun üstünlüğünden ‘DEM’ vuran, Türkiye’de hukukun siyasallaştığını öne süren CHP, yasa dışı fiil ve davranışlar karşısında yargının görevini yapmasından şikayetçi olmaktan da geri kalmamaktadır. Aynı CHP; 12 Eylül cuntasının eseri olan 1982 Anayasası’nın değiştirilmesi için yıllardır Cumhur İttifakı’nca yapılan çağrılara kulak tıkadığı halde, halk iradesiyle iş başına gelen iktidarın icraatını, cuntanın elebaşı Kenan Evren’le bağdaştırma çelişkisine düşmektedir.

Nereden baksanız tutarsızlığın, nasıl görseniz çürümenin pençesinde kıvranan CHP; parça parça elde kalmakta, tel tel dökülmektedir. Prematüre cumhurbaşkanı adaylığı sancısı da CHP’nin içine yuvarlandığı kısırlık ve açmazın bir başka boyutudur. Politikada birlikte yol yürüdüğü siyasi partileri de aynı çıkmaz sokağa sürükleyen CHP, MHP’nin siyasi obstrüksiyonları ortadan kaldırmak üzere attığı adımları ise algılayamamaktadır. İdrak yoksunu CHP yönetimi, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin son tarihi çağrısının önemini kavrayamamıştır. Oysa Türkiye’de terörün tamamen bitirilmesi, dışarıda da Türkiye’nin güvenliğine yönelik tehditlerin kalıcı olarak ortadan kaldırılması için Sayın Genel Başkanımızın yaptığı çağrının ne kadar yerinde olduğu, son yaşanan hadiselerle açıkça görülmüştür.”

'TÜSİAD, DIŞ MİHRAKLARIN, KÜRESEL AKTÖRLERİN KALDIRACI OLMAYA ÇALIŞMAKTADIR'

TÜSİAD'ın da CHP'ye politik sermaye ve cephane desteği sağlama çabasına girdiğini iddia eden Yalçın, TÜSİAD'ın, yeni ürünler piyasaya sürmek, paranın, malın ve sermayenin gücünü yatırım, istihdam ve üretime harcamak yerine karamsarlık, ümitsizlik ve iktidar düşmanlığı satmaya başladığını aktardı.

TÜSİAD'ın bütün sanayicileri ve iş dünyasını temsil etmediğini belirten Yalçın, "TÜSİAD, bir avuç para babasının, küçük bir mutlu azınlığın sözcülüğünü yapmaktadır. Halkın değil, bir grup imtiyazlının hukukunu savunmaktadır. TÜSİAD, dış mihrakların, küresel aktörlerin kaldıracı olmaya çalışmaktadır." ifadesini kullandı.

TÜSİAD'ın, siyaset üzerinde sulta tesis etme, siyasi partilerin ve hükümetin ensesinde boza pişirme çabasında olduğunu savunan Yalçın, şu görüşleri paylaştı:

"TÜSİAD, Türk sanayisi ve iş dünyasının meselelerine eğilmek yerine burnunu siyaset işlerine sokmaktan vazgeçmelidir. Politikaya pek meraklı TÜSİAD yöneticilerine soruyoruz, Türkiye'nin güvenliği ve esenliği için tank, top, tüfek mi ürettiniz? Uçak mı yaptınız? Yapay zeka, nükleer enerji ve uzay teknolojileri alanında yatırım yapıp gençleri teşvik mi ettiniz? Halkın refahını temin, fakirliğin en aza indirilmesi için kendi zaviyenizden hangi girişimlerde bulundunuz? Üstünüze vazife olmayan işlere karışmaktan başka, bu devlete, bu ülkeye ne verdiniz? Halktan söğüşlediğinizi halka geri mi verdiniz de kendinizde ikide bir siyaset ve hükümet üzerinde vesayet tesis hakkı görüyorsunuz?

Bilinmesini isteriz ki MHP ve Cumhur İttifakı olarak, TÜSİAD'ın muhtıracılık oynayıp siyasete ayar vermesine müsaade etmeyiz. Hem hukuktan söz eden, hem de hukuku çiğnemede suç örgütleriyle yarışan CHP'nin kamuoyunu manipüle etmesine seyirci kalmayız. Ayrıca söylenenlerden söylenmeyenlerin çıkarılmasını, siyasetteki yapıcı yorumların fırsata çevrilmeye kalkılmasını onaylamayız. Barış ve kardeşlik adı altında yeni bir çözüm süreci tesis etmeye çabalayanların ve demokratik özerklik hayalleri kuranların heveslerini kursaklarında bırakırız."

NE OLMUŞTU?

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras ile TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, 13 Şubat Perşembe günü TÜSİAD Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada iktidarı eleştirmişti.

Orhan Turan ve Ömer Aras, haklarında "adli yargıyı etkilemeye teşebbüs" ve "gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma" suçlamalarıyla başlatılan soruşturmada iki isim yurt dışı çıkış yasağı şartıyla adli kontrolle serbest bırakılmıştı.

(HABER MERKEZİ)