Muhalefet temsilcileri 'tasarruf paketini’ değerlendirdi: 'AKP hüsrana uğrayacak, tasarruf Beştepe’den başlamalı'

Muhalefet temsilcileri 'tasarruf paketini’ değerlendirdi: 'AKP hüsrana uğrayacak, tasarruf Beştepe’den başlamalı'
CHP, DEM Parti, DEVA, TİP ve İYİ Parti temsilcileri, açıklanan tasarruf paketini Artı Gerçek'e değerlendirdi. Muhalefet temsilcileri tasarrufun ‘Saray’dan başlaması gerektiğine' işaret ederek, paketinin AKP’ye büyük hüsran yaşatacağını söyledi.

Seda TAŞKIN


ANKARA - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tasarruf paketinin ayrıntılarını açıkladı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın açıkladığı 'Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi', kamu çalışanları için esnek çalışma sisteminin genişletilmesi, servis ve lojman imkânının tümden kaldırılması, kamuda emekli olan kadar personel alımı gibi düzenlemeler muhalefetten tepki çekti. Artı Gerçek’e konuşan muhalefet parti temsilcileri asıl tasarrufun ‘Saray’dan başlaması gerektiğine işaret ederek, bu tasarruf paketinin AKP’ye büyük hüsran yaşatacağını söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın açıkladığı 'Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'ni CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, TİP Parti Meclisi üyesi ve iktisatçı Nazır Kapusuz, İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu Artı Gerçek’e değerlendirdi.

ozgur-karabat-kimdir-ozgur-karabat-kac-yasinda-14249509-1976-amp.jpg
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat:

'ŞİMŞEK FİŞLERİ KONTROL EDİN DİYOR'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat: Türkiye yıllardır ağır bir ekonomik kriz yaşıyor. Muhalefetin yıllardır dile getirdiği tasarruf çağrılarına ‘itibardan tasarruf olmaz’ kibriyle yanıt veren Saray iktidarı, tasarruf diye diye çalışanların kazanılmış haklarını tırpanlamayı seçti! Mehmet Şimşek, küçük vergi mükelleflerine yapılan takibi başarı olarak sunuyor. Fişleri kontrol edin diyor. Milyarlarca lira vergi kaçıranlarla ise tek ses etmiyor. Emekçilerin milli gelirden aldığı pay Türkiye tarihinin en düşük seviyelerine gerilemişken memurun servis hakkını tasarruf kapsamına almak adı konulmamış İMF uygulamasıdır! Göstermelik adımlarla halkı oyalamaya çalışan AKP iktidarı 8 değil 80 genelge de yayımlasa bu gemi eninde sonunda karaya oturur.

whatsapp-gorsel-2024-05-13-saat-18-14-37-05f789c2.jpg
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli

'BURADAN ÇIKSA ÇIKSA MİZAH ÇIKAR'

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli: Açıklanan paket sorunu çözebilecek bir paket değildir. Çünkü bu iktidar sermayenin iktidarıdır. Bu iktidar bir savaş, talan iktidarıdır ve iktidarın karakteri budur. Baktığımızda iktidarın ‘dağ fare doğurdu’ denecek şekilde bir paket hazırladığını bunun da bu meseleleri çözmekten çok uzak olduğunu söyleyebilirim. İktidar bu paketi açıklarken bir kez daha halkların üzerine yeni külfetler getirerek istikrar sağlayacağını düşünüyor. Devasa bir bütçe açığı söz konusu. 2,6 trilyon başlangıç bütçe açığı vardı, şu anda tahmini olarak yıl sonu bu rakamın 3.4 trilyona ulaşması bekleniyor. Açıkladıkları tedbirleri alt alta yazsak hepsi hayata geçse bile 100 milyarı bulmayacak bir tedbirden bahsediliyor. Bir tarafta 3,4 trilyon sıkıntı var ve bunun faizi neredeyse 1.3 trilyona ulaşacak. Öbür tarafta inanılmaz bir silahlanmaya giden kaynak var. Bütün bunlar neredeyse bütçelerin tamamını oluşturuyor.

‘AKP’Yİ BÜYÜK BİR HÜSRAN BEKLİYOR’

‘Yılmaz ve Şimşek öyle bir şey açıklıyorlar ki sanırsınız ülkenin sorunu 100-150 liralık bir sorun. Oysa Türkiye’nin sorunu çok büyük boyutlarda. Bu sorunu yaratan şeylerle mücadele edecek bir paket olmadığı sürece de sıkıntı daha da büyüyecek. Nasıl bir paket olmalı derseniz; öncelikle sermayeden vergi alınmalı, vergi harcamaları ortadan kaldırılmalı, finansal rantlar mutlaka vergilendirilmeli, kentsel rantlar vergilendirilmeli. Bunun ötesinde adaletli bir vergi sisteminin bir an önce hayata geçmelidir. Emeklilerin, emekçilerin, çiftçilerin, esnafın yaşam koşulları hızla iyileştirilmeli. Bunlar harcama değil, aslında bunlar bir düzeltme, bir istikrar faktörüdür. Çarpık bir anlayıştan dolayı sanki halka giden kaynaklar sorunun nedeni diye gösteriliyor. Halbuki bu böyle değil. Bunlar yapılmadığı sürece bir tasarruftan ya da bir iyileşmeden bahsedemeyiz. Kendilerini büyük bir hüsran bekliyor. Buradan tasarruf olmaz, olsa olsa bundan kara mizah çıkar.

whatsapp-gorsel-2024-05-13-saat-18-14-44-2fbdca47.jpg
TİP PM Üyesi Nazır Kapusuz

'KAMU HARCAMALARI ZATEN DİĞER ÜLKELERİN ÇOK ALTINDA'

TİP PM Üyesi Nazır Kapusuz: Öncelikle kamuda israf ile anılan bir Külliye’de kamuda tasarruf genelgesi açıklaması biraz trajikomik oldu. Bu ve daha önceki iktidarlar genel olarak bütçe açıklarını kamuya bağlıyorlar. Halbuki kendi uyguladıkları ekonomi politikaları sermaye transferlerine yol açıyor. Vergide adaleti sağlamaktansa yine kamudaki hizmetleri kesintiye sokarak, halkın kamu hizmetlerinden daha az faydalanmasına neden olan bir tasarruf genelgesi daha görüyoruz. Erdoğan iktidara geldiğinden bu yana bu 10’ncu defa tasarruf genelgesi yayınladı. Bu tasarruf genelgeleri genelde insanların, kamuoyunun hoşuna gidecek tarzda bir ifade ile başlıyor. Her seferinde ilk sıraya araçlar yazılıyor. Çünkü kamuoyunda sürekli olarak makam araçları konuşuluyor, ama diğer genelgelerde de olduğu gibi, bu makam araçlarından hiç tasarruf yapılmadığını ancak tasarruf, ödenek yokluğu nedeniyle birçok kamu hizmeti aracının artık devletin elinde olmadığını görüyoruz. Orman yangınlarında yangın uçağı yok, çünkü tasarrufu genelgesi sonucu alım yapılmamış. Hatırlarsanız 6. Şubat depreminde ilgili bakanlık ‘10 tane iş makinası kiraladık, yolda’ demişti. 11 ilde deprem varken 10 tane iş makinasını kiralamak zorunda kalan bir hizmetten ne tasarrufu yapılacak? Gözden kaçan bu ülkede kamu harcamalarının zaten diğer ülkelere göre ortalamanın çok altında olduğu

‘EĞİTİMDE DAHA NE KADAR TASARRUF YAPILABİLİNİR?’

Yapılan açıklamada, devletin sosyal tesislerinin ekonomiye kazandırılacağı gibi bir ifade var. Buradaki ekonomiye kazandırılacak ifadesi sermayeye kazandırılacak olarak okunmalı, yani bu tesisler yine birilerine gidecek anlamına geliyor. Kamu personelini sanki bu bütçe açığının nedeni gibi gösteren birçok gizli cümleler var. Özellikle eğitimde daha ne kadar tasarruf yapılabilir bilmiyoruz. Devlet okullarında öğretmenlerin bilgisayarından fotokopi kağıtlarına, okulun temizliğinde kullanılan sabununa kadar zaten veliler karşılıyor. Sanırım artık öğretmenler değil, veliler gelsin esnek çalışsın diyecekler. Tasarruf genelgeleri, kamu hizmetleri ve kamu algısının yok edilmesine ve kamu personelinin suçlanmasına neden oluyor. Halbuki 22 yıldır kendi uyguladıkları ekonomik politikalar bir sermaye transferi gerçekleştirdiği için bu bütçe açığı oluştu. Kaba bir hesapla tüm bu tasarrufların yaklaşık 150-200 milyar liralık giderlerde bir azalmaya neden olacağını ön görüyorum. Ancak 2024 bütçesinde iktidarın şimdiden vazgeçtiği vergi kaybı dediği tutar 2 trilyon 200 milyar TL. Bu vergi giderinin esas nedeni ise genel olarak işletmelerden, sanayiden ve kurumlardan yani sermayeden alınmasından vazgeçilen vergi tutarıdır. Bu 2 trilyon 200 milyar TL’nin bu vergiyi almaktan vazgeçmeyip, en azından 200 milyarını toplasalardı kamu hizmetlerinde yüzde 10-15’lik bir kesintiye gerek kalmazdı.

78193-20006.jpeg
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin

'YAPTIKLARI YANLIŞ POLİTİKALARDAN DÖNSÜNLER TASARRUF GERÇEKLEŞİR'

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin: Açıklanan paket ‘dağ fare doğurdu’ gibi bir durum. Burada herhangi bir düzenleme yok. Zaten kamu kurumlarının yapması gerekenleri ayrı bir tasarruf paketi diye milletin önüne koymanın hiçbir anlamı yok, çünkü zaten bunlar olması gerekenler. Ama gerçek anlamda bir tasarruf istiyorsanız devleti yönetenler ve Beştepe'den başlanmalıdır. Vatandaş zaten evine götürdüğü ekmekten, sebzeden, meyveden, doğalgazdan kısıyor. Hem sayın Cevdet Yılmaz’ın hem de Sayın Mehmet Şimşek’in yapmış olduğu açıklamaların tamamen rutin yapılması gerekenler olduğuna inanıyorum. Ciddi anlamda bir tasarruf istiyorsak öncelikle akıldan ve bilimden yoksun ekonomi politikaları ile carcur ettiğimiz kur korumalı mevduat ile başlanması gerekiyor. Kur korumalı mevduata sadece Merkez Bankası'ndan ödenen miktar, 10 ayda 818 milyar ve yine hazinenin de ödediklerini katarsanız toplamda 1 trilyon 57 milyar lira kur korumalı mevduata ödenen rakam. Şimdi burada hesapladıkları toplamda bir yıl boyunca tasarruf miktarı 100 milyar olacak. Zaten yaptıkları yanlış politikalardan dönsünler tasarrufu o şekilde gerçekleştirmiş olurlar.

‘SAMİMİYSELER TASARRAFU BEŞTEPE'DEN BAŞLATSINLAR’

Esas kara delik olan kamu özel işbirliği projelerine ilgili bir adım yok. İsraf ve yolsuzluğun esas kaynağı olan kamu ihale yasasıyla ilgili bir adım yok. Siyasi etik yasasına ilişkin bir plan yok. Varlık fonu gibi paralel hazine uygulamalarına son vermekle ilgili bir adım yok. Anayasaya ve Meclis’in bütçe hakkına aykırı olan Cumhurbaşkanı'na çok yüksek tutarda ödenek ekleme yetkisinin iptaline ilişkin bir adım yok. Sayıştay denetiminden kaçınma, ihale yasasından muafiyet gibi kötü alışkanlıklara derhal ve net bir şekilde son vermeyle ilgili bir adım yok. Özel hesap ödenek gibi denetimsiz harcama yapma uygulamasına son verme ile ilgili bir adım yok, Özel hesap, özel ödenek fon gibi denetimsiz ya da şeffaf olmayan yollarla harcama yapma uygulamasına son vermeyle ilgili bir adım yok. Mali kural uygulamasını hayata geçirmeye ilişkin bir adımları yok. Cumhurbaşkanlığındaki uçak saltanatına son vermeyle ilgili adım yok. Saray saltanatına son vermeyle ilgili bir adım yok. Ve son olarak da elde edilecek tasarruf tutarına ilişkin de önlerinde herhangi bir hesaplama yok. Tamamen afaki rakamlar üzerinden bir çerçeve çiziliyor. Eğer samimi anlamda tasarrufa yöneltileceklerse, bunun ilk başlangıcını mutlak suretle Beştepe ve çevresindeki kayırmacılık, iltimastan kurtulmak suretiyle ve akılsız bir kısım politikalarla çarçur ettikleri ülke kaynaklarını tekrar 85 milyonun tamamının refahına, huzuruna harcamakla bulabilirler.

120092517-e9ozmi-weam9kfj.jpg
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu

'SARAY'DA TASARRUF YAPMADAN NE KADAR SAMİMİ OLUR BİLEMEYİZ?'

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu: Çok daha önce alınması gereken tedbirler bunlar. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ denilerek ve yanlış ekonomi politikalarıyla bugünlere gelindi. Saray'da bir tasarruf yapmadan da bunlar ne kadar samimi ve gerçekçi olur bilemeyiz. Çünkü o bir sembol ve bir örnektir israfa. Orada gerçekleşmeyecek bir tasarruf için kamu kurumlarına zihniyet olarak yayılma ihtimali çok düşüktür. Bir çaba var ama dediğim gibi yani ana zihniyette bir değişim olmadığı sürece bir neticeye varma ihtimali zor görünüyor.

Öne Çıkanlar