Prof. Dr. Günday değerlendirdi: Özdağ-Kılıçdaroğlu protokolündeki kayyım maddesi neyi değiştirir?

Prof. Dr. Günday değerlendirdi: Özdağ-Kılıçdaroğlu protokolündeki kayyım maddesi neyi değiştirir?
Kılıçdaroğlu ve Özdağ protokolündeki kayyım maddesi tartışılmaya devam ediyor. idare hukukçusu Prof. Dr. Günday, söz konusu madde için “Yetkiyi İçişleri Bakanlığı’ndan alıyorsunuz onun yerine yargıya veriyorsunuz? Hangi yargı sorusu çok önemli” dedi.

Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ


ANKARA - Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında yapılan protokolde kayyım uygulamasına ilişkin yer alan madde tartışma yarattı. Söz konusu 4. maddeyi değerlendiren idare hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday, “Yargı kararına vurgu yapıyor. Ancak hangi yargı kararı ile tespit edilmiş olacak? Yetkiyi İçişleri Bakanlığı’ndan alıyorsunuz onun yerine yargıya veriyorsunuz? Hangi yargı sorusu çok önemli. Bir tek cümle yok bu konuyla ilgili” dedi.

Ümit Özdağ ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun imzasının olduğu yedi maddelik protokolün dördüncü maddesinde kayyım uygulamasıyla ilgili olarak, “Mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir” ifadeleri yer aldı.

‘DEVLET GÖREVLİSİNİ KİMİN ATAYACAĞI BELLİ DEĞİL’

Söz konusu maddeyi Artı Gerçek'e değerlendiren idare hukukçusu Metin Günday, Protokoldeki maddeye bakıldığında “muğlak” bir ifade görüldüğünü dile getirerek, kayyım atamasının kim tarafından yapılacağının belli olmadığını belirtti:

“Gene devlet görevlisi atanacak diyor ama o yöneticinin terör örgütleriyle bağlantısı olup olmayacağı yargı kararıyla belli olacak diyor. Belediye başkanı hakkında böyle bir soruşturma ya da ceza davası açıldığında kayyım atamasına mahkeme mi yoksa İçişleri Bakanlığı ya da vali mi karar verecek belli değil.”

‘HANGİ YARGI?’ SORUSU ÖNEMLİ”

Kayyım atamalarının OHAL döneminde hayata geçirilmiş bir uygulama olduğunu hatırlatan Günday, OHAL önlemlerinin olağan dönemlerde uygulanamayacağına dikkat çekti. Protokol metnindeki maddede yer alan “yargı kararı” ifadesine ilişkin de konuşan Günday’a göre, önemli noktalardan birisi de, “Kişi hakkında hangi yargı karar verecek?” sorusu:

“Yargı kararına vurgu yapıyor. Ancak hangi yargı kararı ile tespit edilmiş olacak? Hangi aşamada tespit edecek? Yetkiyi İçişleri Bakanlığı’ndan alıyorsunuz onun yerine yargıya veriyorsunuz? Hangi yargı sorusu çok önemli. Bir tek cümle yok bu konuyla ilgili.”

'KAYYIM UYGULAMASI ‘SOSLANDIRILMIŞ’ HALDE DEVAM EDECEK'

Anayasanın 127. maddesinde “Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir” ifadeleri yer alıyor.
Maddenin mahalli idareleri tanımladığını ve kayyım uygulamalarının 127. maddeye aykırı olduğunu ifade eden Günday, eski uygulamanın “soslandırılmış” haliyle devam edeceği görüşünde:

“En can alıcı nokta burasıdır. En önemli vasfı karar organlarının seçim ile gelmiş olmasıdır. Devlet görevlisi dediğinizde bu iradeyi de yok saymış oluyorsunuz. Zaten suç işlemiş biri belediye başkanlığa devam edemez. Ancak bunun bir usulü ve hukuka uygunluğu var.”

KAYYIM UYGULAMASI HANGİ YASAYA DAYANIYOR?

Kayyım atamaları Olağanüstü Hal Dönemi’nde (OHAL) yayımlanan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (KHK) dayanıyor. İçişleri Bakanlığı Teşkilat Kanunu’nda ve Belediye Kanunu’nda düzenlemeleri içeren 674 sayılı KHK, terörle ilgili soruşturmalarda ve kovuşturmalarda ayrıma gitti. İllerde İçişleri Bakanlığı’na, ilçelerde ise valiye “atama” yetkisi verdi. OHAL döneminde KHK ile yürürlüğe giren bu düzenlemeler KHK’lerin Meclis’te görüşülüp kabul edilmesiyle yasalaşmış, kalıcı hale gelmiş oldu.

KHK ÖNCESİNDE SÜREÇ NASIL İLERLİYORDU?

Görevden uzaklaştırma, 12 Eylül 1980 Anayasası ile birlikte hukuk sistemine dahil oldu. Anayasa’nın 127.maddesindeki ilgili bölüm şöyle düzenlendi:

“Görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.”

OHAL KHK’si ile getirilen ve yasalaşan düzenlemeler öncesi, bir belediye başkanı hakkında soruşturma veya kovuşturma açılmışsa İçişleri Bakanlığı’nın tasarrufunda kesin hükme kadar görevden uzaklaştırma kararı alınabiliyordu. Bu geçici “önlem” sürecinde de belediye meclisi toplanıp kendi üyeleri arasından bir başkanvekili seçiyordu.

MİLLET İTTİFAKI’NIN ORTAK POLİTİKALAR METNİNDE NE YER ALIYORDU?

Millet İttifakı’nın Ortak Politikalar Metni’nde ise yerel yönetimlere ilişkin şu maddeler yer aldı:,

  • Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altına alacak, yerel yönetimlerde seçme ve se- çilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz.
  • Seçilmiş yöneticilerin görevlerine bir yargı kararı olmadıkça son verilememesini güvence altına alacağız.
    • Görev suçları sebebiyle hakkında soruşturma başlatılan yerel yöneticilerin geçici olarak görevden uzaklaştırılmalarını da ancak yargı kararı ile mümkün .
  • Seçilme yeterliliğini kaybeden ya da görevden uzaklaştırılan belediye başkanının ne gelecek kişinin belediye meclisi tarafından seçilmesini sağlayacağız.”

Öne Çıkanlar