Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Esir Girasun: HDP'nin kapatılması Erdoğan karşıtlığını güçlendirir

Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Esir Girasun: HDP'nin kapatılması Erdoğan karşıtlığını güçlendirir
Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Esir Girasun, HDP'nin kapatılma olasılığı, adaylık tartışmaları, devam eden güvenlikçi politikalar ve Ali Babacan'dan gelen anadil çıkışının Kürt seçmen üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Remzi BUDANCİR


DİYARBAKIR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 seçimleri ile ilgili “Mevsim şartlarını dikkate alarak belki birazcık öne çekerek” açıklaması var olan erken seçim tartışmalarını daha da alevlendirdi. Erdoğan’ın bu açıklamasının yapıldığı günde AYM, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP hesabına bloke konulmasına ilişkin talebi kabul etti. AKP ile arasına mesafe koyduğu kamuoyu araştırma sonuçlarına da yansıyan Kürt seçmenin bu atmosferde alacağı tutum seçimler için kritik öneme sahip.

ALTILI MASA BİLEŞENİNDEN KÜRT MESELESİ ÇIKIŞI

MHP ve AKP’nin oluşturduğu iktidar bloğunun uyguladığı güvenlikçi politikalardan rahatsız olan Kürt seçmenin muhalefetin oluşturduğu Altılı Masa’nın HDP ile mesafeli olmasına yönelik de eleştirileri var. İYİ Parti’nin HDP karşıtı tutumu, masanın Kürt meselesi ile ilgili net bir program ortaya koymaması eleştirilerin başında geliyor. Buna yönelik eleştiriler devam ederken Altılı Masa’nın bileşenlerinden olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan dikkat çekici açıklamalar geldi. Vatandaşlık tanımı ile ilgili Anayasa’nın 66’ıcı maddesini kapsayıcı bir anlayışla yeniden ele alacaklarını açıklayan Babacan, anadilde eğitimin önündeki engelleri kaldıracaklarını, faili meçhul cinayetler ile ilgili adım atacaklarını, yaşam hakkı ihlallerine göz yummayacaklarını ve demokratikleşmeye ilişkin adımlar atacaklarını söyledi.

'BABACAN’IN AÇIKLAMALARI ŞAŞIRTICI DEĞİL'

Kürt meselesi ile ilgili Babacan’ın yaptığı bu açıklamalar bölgede de dikkatleri çekti. Artı Gerçek’e konuşan Diyarbakır merkezli Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Esir Girasun, Babacan’ın bu açıklamalarından şaşırtıcı olmadığı görüşünde. DEVA partisinin kadroları ve Babacan’ın, AKP'nin açılım ve reform dönemi ile hatırlanan bir yüz olduğunu hatırlatan Girasun şu değerlendirmede bulundu:

“Bu gün bu çıkışları yapması aslında AKP'nin bir dönem yaptığı çıkışlara benzer çıkışlar. Şaşırtıcı değil. Ama ilk dönemde biraz tutuk kaldı aslında. O yüzde 49 alan bir siyasi partiden gelme sebebiyle o yüzde 49’un alışkanlıklarıyla çok yuvarlak laflar etmişti. Şimdi belki daha yeni yeni bir muhalefet partisi olduğunun farkına vardı. Daha güçlü bir şekilde demokratik söylemler dile getirmeye başladı. Burada başat rol Kürt meselesi oluyor.”

'BABACAN’IN ÇIKIŞI ALTILI MASA AÇISINDAN ÖNMELİ'

2016’dan bu yana özellikle Kürt meselesinin daha çok milliyetçi paradigmayla konuşulduğunu hatırlatan Girasun, o tarihten bu yana Kürt meselesinin güvenlikçi politikalarla anılır olduğuna işaret etti. Kürt meselesini HDP dışında Türkiye kamuoyunda ve siyasetinde değerlendirebilen bir ana akım fikir ya da siyasetçinin olmadığını belirten Girasun Babacan'ın son çıkışı ve DEVA Partisi'nin politikalarının Kürt seçmen nezdindeki etkileri ile ilgili şu tespitleri dile getirdi:

“DEVA partisinin ortaya çıkması şu açıdan önemliydi; Kürt meselesinin HDP dışındaki siyasal partiler tarafından da konuşuluyor olabilmesi, Kürt meselesinin normalleştirilmesi önemliydi. Bunun muhalefet içerisinde, Altılı Masa'nın güçlü aktörlerinden birisinin söylemesi daha da önemli. Altılı Masa'da biliyoruz ki CHP’nin limitleri var. Evet HDP ile yakınlaşmaları, Kürt meselesinde farklı çözüm önerilerine dair bazen küçük şeyler duyuyoruz ama bunu derli toplu halde, sistematik bir şekilde göremiyoruz. DEVA ve Gelecek gibi partilerin, CHP’nin ya da içindekilerin Kürt meselesine dair olumlu yaklaşanların artması masaya olan güveni Kürtler nezdinde artırıyor”

Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Esir Girasun

'CHP OYLARINI DÖRT KAT ARTTIRDI'

Altılı Masa’nın en büyük partisi olan CHP’ye yönelik eleştiriler olsa da bölge kentlerinde oylarını arttırıldığına yönelik veriler de var. CHP’nin oyunu arttırdığı kentlerin başında ise AKP’nin güçlü olduğu bölgeler. Eldeki verilerin CHP’nin oyunu dört kat arttırdığını gösterdiğini söyleyen Girasun, “Bölgedeki büyükşehirlerde, özellikle Diyarbakır, Urfa, Van gibi illerde CHP’nin bu seçimlerde milletvekili çıkarması çok kuvvetle muhtemel. Diğer küçük illerde ise CHP’nin oy artışını gözlemliyoruz. Diğer illerde vekil çıkaramazsa dahi oy artışı olacak” dedi.

'MUHAFAZAKÂR AKP’Lİ SEÇMEN CHP’YE KAYIYOR'

“CHP’nin oyunu arttırdığı bu kentlerde desteğini hangi seçmen kitlesinden alıyor?” sorusuna Girasun, “Şaşırtıcı şekilde en fazla muhafazalar Kürtlerden, AKP'li Kürtlerden alıyor. Eski AKP'lilerden alıyor” cevabını verdi. Bu seçmenin, 7 Haziran’da HDP’ye oy veren, sonrasında ise AKP'ye geri dönen seçmen kitlesinden oluştuğunu ifade eden Girasun, CHP’ye destek veren diğer seçmen kitlesinin ise ilk defa oy kullanan gençler olduğuna işaret etti.

CHP AKP’NİN ÖNÜNDE

“Diyarbakır’da ilk defa oy kullanan genç seçmenlerde CHP ikinci parti” tespitinde bulunan Girasun, Kürt seçmenin CHP'ye olan yönelimi ilgili şunları söyledi:

“CHP, AKP'nin önünde. Birçok kentte, örneğin Van’da da benzer sonuçlar görüyoruz. Ama bölge haricinde CHP’nin asıl oyunu arttırdığı yer metropol Kürtleri. Türkiye metropollerinde yaşayan Kürtlerde, Adana, İzmir, İstanbul, Mersin, Antalya’da CHP’ye ciddi bir yönelme var. Bu iki şeyden kaynaklanıyor. Birincisi CHP’nin genel politikalarındaki söylem yumuşaklığı, ikincisi de Kılıçdaroğlu’nun liderliği, farklı mahallelere açılması.”

'HDP 2019 YEREL SEÇİMLERİNDE CHP’YE ALAN AÇTI'

CHP’nin Kürtlerden oy almasının bir başka nedeninin 2019 yerel seçimlerinde HDP’nin metropollerde CHP’ye alan açması olduğu ifadelerini kullanan Girasun, bu durumun bir süre Kürtlerin CHP'ye yönelmesinde etkili olsa da son dönemde bu durumda bir duraksama yaşandığı tespitinde bulundu ve nedenini şöyle açıkladı:

“Bu CHP-HDP ilişkilerinin tanzimi ile de alakalı bir durum. CHP’nin 2019 yerel seçimlerindeki adaylarına HDP’nin oy istemesi, HDP’nin aday çıkarmaması, HDP seçmenlerinin, genel olarak Kürt seçmenlerinin CHP adaylara yönelmesi o günden bu güne bir süreklilik arz etmeye başladı. Ama son aylarda gördüğümüz bir duraksama var. Kürtler açısından CHP’nin bir oy kaybından ziyade bir duraksama olduğunu görüyoruz. Bu da bize şunu gösteriyor. Son dönemlerde adaylık tartışmaları, muhalefet içi tartışmalar, CHP’nin biraz irtifa kaybetmesine neden oldu.”

'CHP AKP’NİN GÜÇLÜ OLDUĞU İLLERDE VEKİL ÇIKARIYOR'

CHP’nin bölgenin bütün illerinde oyunu arttırdığını söyleyen Girasun, “Erzurum gibi Cumhur İttifakının kalesi olan, CHP’nin daha önce vekil çıkaramadığı yerlerde de oy artışını gözlemliyoruz. Antep gibi CHP’nin geleneksel olarak güçlü olduğu ama son dönemlerde oy kaybettiği yerlerde de çok fazla güçlendiğini görüyoruz. Yine Diyarbakır, Van gibi CHP’nin 2002 seçimlerinden bu yana vekil çıkaramadığı, vekil çıkarmış olsa dahi o dönemlerde, DEHAP’ın baraj altında kalması sebebiyle vekil çıkardığı yerlerde de vekil çıkaracak bir oy potansiyeline, oy seyrine doğru geldiğini gözlemliyoruz. Metropol Kürtlerinde de CHP’ye olan ilginin CHP’nin bu illerde vekil sayısını arttıracağını gözlemliyoruz. CHP’nin aslında ne fazla oy aldığı seçmen grubu 24 Haziran 2018 seçimlerine oranla en fazla oy aldığı seçmen grubu Kürt seçmen” diye konuştu.

'HDP SEÇMENİNİN YÜZDE 90’I PARTİSİNİN İŞARET ETTİĞİ YERE GİDER'

Bir diğer önemli konu seçimler açısından kritik öneme sahip olan HDP. Erken seçim tartışmalarının arttığı bu dönemde hakkında kapatma davası olan HDP’nin hesaplarına bloke konuldu. AYM’nin bu kararı ve HDP’nin kapatılması durumunda seçmen ile ilişkisini kesip kesmeyeceğine ilişkin soruya Girasun şu cevabı verdi:

“Aslında bu soruyu HDP’ye oy vereceğini ifade eden seçmene sorduk. ‘HDP kapatılırsa kime oy verirsiniz’ sorusuna seçmenin yüzde 90’ı ‘HDP’nin işaret edeceği partiye oy veririm’ diyor. Kalan yüzde 8, 10’a yakını da muhalefetin diğer partilerini söylüyor. Çok küçük bir oranı sandığa gitmeyeceğini söylüyor. Tamamına yakını HDP’nin göstereceği partiye ya da muhalefetin bir başka partisine oy veririm diyor.”

'HDP'NİN KAPATILMASI ERDOĞAN KARŞITLIĞINI GÜÇLENDİRİR'

Herkesin parlamento seçimlerini konuştuğunu ancak HDP’nin kapatılması durumunun en çok Cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkileyeceği hatırlatan Girasun, “Bunun asıl ters çarpan etkisi muhalefet ve HDP için başkanlık seçimleri için olur. Yani muhalefetin adayına oy vermeye gönlü razı olmayan HDP seçmenlerinin Erdoğan karşıtlığını daha fazla tetikler. Erdoğan karşıtı oy verme davranışını güçlendirir” dedi.

HDP KAPARARI AKP’Lİ KÜRT SEÇMENİ DE ETKİLER

Bu durumun sadece HDP seçmenini değil, HDP’ye oy vermeyen Kürt seçmeni de etkileyeceğini vurgulayan Girasun, “HDP’ye oy vermeyen seçmende de AKP'nin meşruiyet kaygısına dair kaygısını güçlendirir. Zaten AKP'nin Kürt seçmenle arasındaki duygusal bağ çok zayıfladı. AKP'ye dair Kürt seçmenin olumsuz kanaati çok. Bu AKP'ye oy veren Kürt seçmen için de geçerli. AKP'ye oy verme davranışı devam ediyor olabilir, ama olumsuz bir kanaat mevcut. Bu olumsuz kanaat güçlendikçe oy verme davranışında ciddi bir kopukluğa sebebiyet veriyor.”

'HDP YAVAŞ’A DESTEK VERMEZSE NE OLUR?'

Önemli olan bir başka konu ise Cumhurbaşkanlığı adaylığı. Bu güne kadar Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ismi üzerinden tartışmalar yürütüldü. Kürt seçmenin Yavaş da dahi olmak üzere muhalefetin üç adayına da destek verdiğini ifade eden Girasun adaylık konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:

“Burada varsayımsal sorular soruyoruz. ‘Muhalefetin adayı şu olursa ne olur’ diye. Varsayımsal soru olduğu için buradan çok sağlıklı sonuçlar çıkmayabiliyor. Yavaş’a da ciddi bir ilgi ve alaka var. Ama burada HDP’nin Yavaş’a oy vereceği bilgisiyle, oy isteyeceği bilgisiyle seçmen tavır belirtiyor, tercih gösteriyor. HDP oy vermeyeceğini belirttiği bir durumda ne olacak? HDP buna karşı bir kampanya yürüttüğü, kendi adayını çıkardığı zaman ne olacak? Bu önemli.”

'ALTILI MASA’DAN ADAY OLARAK KILIÇDAROĞLU ÇIKAR'

İmamoğlu adaylığının ise artık teknik olarak zor göründüğünü söyleyen Giresun, muhalefetin İmamoğlu’nu aday göstermesinin teknik sebeplerle, yargısal sebeplerle ortadan kalktığını söyledi. Artık bu noktadan sonra tek bir adaydan söz edilebileceğini söyleyen Girasun, şunları söyledi: “Altılı Masa'dan bu gün olmasa da, önümüzdeki haftalarda çok büyük bir sürpriz olmazsa Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla karşı karşıya kalacağız. Artık tek bir aday üzerinden konuşmamız gerekiyor. Kılıçdaoğlu’na dönük Kürtlerin ilgisi, alakası, beklentisi, desteği nasıl? Kürtler Kılıçdaroğlu’nun CHP içerisinde yarattığı dönüşümünü uzun yıllardır izlediler, sonra beğendiler. Yakın zamanda bu ilgiyi ve beğenmeyi desteğe dönüştürmeye başladılar CHP için. Bu gün de Kılıçdaroğlu’nun şahsında bir ortak cumhurbaşkanı adaylığına sıcak bakacaklarını görüyoruz. Ciddi bir destek var. Kılıçdaroğlu’nun adaylığının kesinleşmesi ile birlikte destek gittikçe artabilir.”

Öne Çıkanlar