'Sandıkta alınan zaferi, bir odada alınan kararla gasp ettiler'
İstanbul’da kazandıkları büyükşehir belediye seçimi AKP ve MHP’nin itirazları sonucu iptal edilen CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, herkesin yaşatılan mağduriyeti gördüğünü ifade etti. İktidar cenahının sık kullandığı "milli irade" söylemine atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, "Milli iradeyi gasp ettiler" dedi.
Sözcü gazetesi köşe yazarı Deniz Zeyrek’e konuşan Kılıçdaroğlu, yargı yoluyla adalet terazini bozduklarını, bunu düzeltecek olanın ise yine "milli irade" olacağını söyledi.
‘BOZUK TERAZİYİ MİLLİ İRADE DÜZELTECEK’
"İstanbullulara güveniyorum" diyen Kılıçdaroğlu’nun o sözleri şöyle:
"YSK’nın neden olduğu bir haksızlık karşısında mağduriyet oluştuğunu herkes görüyor. Milli iradeyi gasp ettiler. Sandıkta kazanılmış bir zaferi, bir odada alınan bir kararla engellemeye çalıştılar. Biz aynı mücadeleyi, aynı kararlılık ve hevesle ortaya koyup galip geleceğiz. Ekrem İmamoğlu, kazandı. İstanbullulara güveniyorum. Hakkı teslim edilecek. Biz bütün imkanlarımızla gerçekleri anlatacağız. İstanbulluların vicdan muhasebesi yapmasını isteyeceğiz. Bütün vatandaşlarımızın vicdanlarına sesleneceğiz. Adaleti yüceltmek her vatandaşın görevidir. Yargı yoluyla adalet terazisini bozdular. Milli iradesi bu bozuk adalet terazisini düzeltecek."
‘BUNLARIN MÜCADELESİ BİR AVUÇ YANDAŞA İSTANBUL KAYNAKLARINI TESLİM ETME MÜCADELESİ’
Zeyrek’in yazısında aktardığına göre Kılıçdaroğlu, kampanyanın sadece mağduriyet üzerinden yapılmayacağını, ekonomik krizin ve İmamoğlu'nun 19 günde vaatleri konusunda ortaya koyduğu tavrı da anlatacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu’nun, iktidar cenahını kastederek ‘Bunların mücadelesi demokrasi mücadelesi değil, bir avuç yandaşa İstanbul kaynaklarını teslim etme mücadelesidir" dediğini aktaran Zeyrek’in yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
"Milletin evinde, mutfağında yangın var. Bunların mücadelesi demokrasi mücadelesi değil. Bir avuç yandaşa İstanbul'un kaynaklarını teslim etme mücadelesidir. Demokrasi mücadelesi verseler milletin iradesine saygı duyarlardı.
İşin bir de vicdani boyutu var. Aklı olan herkes, hayatın gerçeklerini görüyor, biliyor. 1 milyon İstanbullunun elektriği ve suyu kesik. Neyi anlatacaklar onlara? İmamoğlu geldi, su faturalarını, öğrencilerin ulaşım ücretlerini indireceğini ortaya koydu. ‘0-4 yaş arası çocukları olan annelere ulaşım ücretsiz' dedi. Bunları yaparken o insanların kimliğine, inancına mı baktı? Herkesin başkanı olacağını gösterdi. Bunu İstanbulluların elinden aldılar. Çünkü onlar İstanbul'un kaynaklarını fakir fukaradan alıp bir avuç yandaşa vermek istiyor."
Yazının tamamını okumak için tıklayınız...
(HABER MERKEZİ)