Sendika ve STÖ'lerden kayyım tepkisi: 'Halk iradesi gasp edilemez'

Sendika ve STÖ'lerden kayyım tepkisi: 'Halk iradesi gasp edilemez'
Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanmasıyla halkın iradesinin yok sayıldığını belirten sendika ve STÖ'ler, "Halk iradesi gasp edilemez" mesajı verdi. Açıklamalarda dayanışma ve mücadele çağrısı yapıldı.

Artı Gerçek - Sendika ve sivil toplum örgütleri 31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) kazandığı Hakkari Belediyesi'ne İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atanmasına tepki gösterdi.

Seçilen Eşbaşkan Mehmet Sıddık Akış, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerine Vali Ali Çelik kayyım olarak atanmasını 'siyasi darbe' olarak niteleyen açıklamalarda, dayanışma ve mücadele çağrıları yapıldı.

KESK: KAYYIMA GEÇİT YOK

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından sosyal medya üzerinden yapılan yazılı açıklamada, şu sözlere yer verildi:

“Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanması kabul edilemez. Kürt halkının seçme seçilme hakkını dahi yok sayan bu girişim karşısında dayanışma içinde mücadele edeceğiz. Van’da denendi, halkın duvarına çarptı; Hakkari’de yine, yeni bir darbe! Kayyum halkın iradesine el koymadır; ‘orada’ olan orada kalmaz/kalmıyor bu bilinçle ve duyarlılıkla demokrasi mücadelesini hep birlikte yükseltmeliyiz! Bu girişim karşısında dayanışma içinde mücadelemizi sürdüreceğiz. #Hakkari’de kayyum kabul edilemez! #KayyımaGeçitYok”

İHD: HALK İRADESİ GASP EDİLEMEZ

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi ise sanal medya hesabından, “Halk İradesi Gasp Edilemez. Kayyıma hayır” mesajı verdi.

TÜM BEL-SEN: KOMPLOVARİ BİR YÖNTEM

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart yerel seçimlerinde istediği sonucu alamayan AKP-MHP iktidarının, “Komplovari bir yöntemle” halkın iradesini gasp etmeye çalıştığını belirtildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi: “Her seferinde halk iradesine yenilmekten kurtulamayan siyasi iktidar, halkın demokratik iradesini klasik hukuk oyunlarıyla gasp edemeyince yine en iyi bildiği, siyasi bir darbe aracı kayyıma başvurdu. Şurası açıktır ki Hakkari Belediyesi’ne darbeci bir zihniyetle kayyım atanması sadece Hakkari halkının değil; bütün Türkiye halkının demokratik iradesinin gasp edilmesi girişimidir.

Seçimlerden sonra ‘normalleşme’ söylemleri ve yeni anayasa tartışmalarının 22 yıllık AKP politikalarının terk edileceği gibi bir hava oluştursa da görülüyor ki; konu halk iradesi ve Kürtler olunca aynı demokrasi düşmanı, hukuk tanımaz klasik tekçi rejim kendini tüm şiddetiyle bir kez daha gösteriyor.

Biz yerel yönetimlerde halk için kamusal hizmet üreten emekçiler olarak, belediyeleri halkın kendi kendini yönettiği demokrasi okulları olarak kabul edip, kamu hizmetlerinin temel insan hakkı olarak tanımlarken, devletin halka en yakın eli olan yerel yönetimleri mali ve yetki açısından günümüze uygun olarak hizmet edebilecek bir düzenleme ile yetkilerini genişletmesi beklenirken siyasi iktidarın işine gelmediğinde demokrasi dışı uygulamalarla hukuk tanımadığını ilan etmesi kabul edilemez olduğu gibi, kırıntıları kalan demokrasimiz açısından da ayıplı bir durumdur.”

GENEL-İŞ: KAYYIM DEMOKRASİYİ RAFA KALDIRMAKTIR

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (DİSK Genel-İş), “Belediyelere kayyum atamak seçme ve seçilme hakkını hiçe saymak, demokrasiyi rafa kaldırmaktır” vurgusu yaptı. Genel-İş tarafından yapılan açıklamada, kayyım politikalarının Anayasa’nın birçok maddesine ve Türkiye’nin imzalamış olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de dahil olmak üzere demokratik uluslararası anlaşmalara, evrensel hukuka ve temel insan haklarına aykırı olduğu kaydedildi.

Açıklamada, “Kayyum uygulaması bir sonraki yerel seçimlere kadar yerel yönetimi merkezi Hükümet’e bırakmaktır. İşçilerin emeğini, iş güvencesini hedef alan halk iradesini gasp eden her türlü uygulamaya karşı olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Bu sürecin evrensel hukuk kuralları içinde, insan hakları temel alınarak, demokratik kurallar çiğnenmeden adil ve objektif yürütülmesi gerekmektedir” sözleri kullanıldı. (MA)

Öne Çıkanlar