Soylu: O grup toplantısı en büyük hayal kırıklıklarımdan biriydi
'Mış gibi yapılacak, söylenmeyecek, siyasi nezaket beklenecek, yok efendim devlet adabı beklenecek. Kimse kusura bakmasın enayilik bir devlet adabı değildir.'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’da 107. Dönem Kaymakamlık Kursu Açılış Programı'nda konuştu. Soylu’nun hedefinde hem HDP hem Kılıçdaroğlu vardı. Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile birlikte CHP ve İYİ Parti liderlerini ziyaret etmelerinin ardından, Kemal Kılıçdaroğlu'nun sorumluluğun Cumhurbaşkanı Erdoğan’da olduğunu söylemesini "hayatının en büyük hayal kırıklıklarından birisi" olarak nitelendirdi. Soylu, "PKK'nın karşısında hep birlikte bir cephe olabilmek fırsatını kaçırdık" ifadelerini kullandı.
‘YAPTIRIR MIYIZ!’
Konuşmasında HDP’yi hedef alan Soylu, HDP milletvekillerinin tecrite karşı yapmak istediği açıklamayı polisin engellemesini şöyle savundu: "Teröriste terörist diyoruz. Dediğimiz zaman bizi eleştiriyorlar. Öcalan için özgürlük yapan, eylem yapan insana biz ne diyelim. Geçenlerde sırf yalakalık olsun diye yine vekiller sözde tecrit kalksın özgürlük gelsin diye açıklama yapmaya kalktılar. Yapabilirler mi? Yaptırır mıyız! Buna müsaade eder miyiz? O siyasi partiye tepki verdiğimizde bunu diyemezsiniz, 6 milyon insanı temsil ediyor diyorlar. O temsil ettiğin insandan bazıları 537 gündür kapında bekliyor. El hareketi yapıp alay edeceğinize, dertlerine çare bulsaydınız."
‘ENAYİLİK DEVLET ADABI DEĞİLDİR’
"Lafa geldi mi dil pabuç, bizim itiraz ettiğimiz konu şudur. Terör örgütü olduğu açık, suç açık. Terörist olmak suçtur. Ama kabahatli biziz. Mış gibi yapılacak, söylenmeyecek, siyasi nezaket beklenecek, yok efendim devlet adabı beklenecek. Kimse kusura bakmasın enayilik bir devlet adabı değildir. Hele bu devletin adabı hiç değildir" diyen Soylu, Hulusi Akar ile birlikte CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptıkları bilgilendirme ziyaretini hatırlatarak, şöyle devam etti:
‘EN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIKLARIMDAN BİRİYDİ’
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun bizim ardımızdan sanki bu detayları anlatmamışız gibi görüşmeden çıkar çıkmaz grup toplantısında meseleyi siyasi tartışmaya dönüştürüvermesi, sorumlunun sayın Cumhurbaşkanımızı olduğunu söylemesi PKK'yı aklamaktan, üstünden yük almaktan, bu acı olayı bir siyaset malzemesi haline dönüştürmekten başka bir şey değildir. Çok üzüldüğümüzü, yaralandığımızı, anlattıktan sonra metnin bir parçasının bile değişmemiş olduğunu dinlerken üzülerek müşahade ettik. Yaşın büyük olması hata yapılmayacağı anlamını taşımaz. Gelmişiz, anlatmışız, ne kadar sorunuz varsa buyurun cevaplamaya hazırız demişiz. Ondan sonra sayın Cumhurbaşkanımızın üzerine yıkmaya çalışmak PKK'yı aklamaktır.
"PKK'nın karşısında hep birlikte bir cephe olabilmek fırsatını kaçırdık. Bu tarihi bir fırsattı. Böyle yapılmamalıydı. O grup toplantısını dinlediğim an yaşadığım hayal kırıklığı hayatımda yaşadığım en büyük hayal kırıklıklarımdan biriydi."