TİP'in Özgürlük Yürüyüşü 19. gününde: Erkan Baş yoksulluk ve vergi adaletsizliğine karşı yürüdü
TİP'in Hatay Milletvekili Can Atalay ve Gezi tutukluları için başlattığı Özgürlük Yürüyüşü 19. gününde. Yoksulluk ve vergi adaletsizliğine karşı yürüyen Erkan Baş, "Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bu düzeni yıkmak zorundayız" dedi.

AKSARAY - Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) Özgürlük Yürüyüşü 19'uncu gününde devam ediyor. Yürüyüş, bugün Aksaray'ın Cumhuriyet Mahallesi’nden başladı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş’a Vergi Uzmanı Ozan Bingöl ve partililer eşlik etti. Yürüyüşün bugünkü teması ekonomik kriz, yoksulluk ve vergi adaletsizliği oldu.
Yürüyüş öncesi açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, dün Türkiye'nin dört bir yanında Filistin halkının sesine ses veren, Filistin mücadelesine destek için, Filistin'in özgürlüğü için yan yana, omuz omuza duran herkese selam göndererek sözlerine başladı.
'VERGİSİZ FİYATI 43 BİN TL OLAN TELEFON 87 BİN 553 TL'
Türkiye'de emekçilerin yaşadığı yoksulluğa dikkat çeken Baş, "Türkiye'de emekçilerin yaşadıkları yoksulluk öyle bir anda gerçekleşmiş, kazara oluşmuş bir durum değil. Yani söyledikleri gibi Avrupa bizi kıskanmıyor. Çıkarıp istedikleri telefonlarımız ise bin bir türlü borca harca karşılık ediniliyor. Tabii artık aslında onu da pek edinemiyoruz. Sevgili Ozan Hocamızın hesabıyla artık vergisiz fiyatı 43 bin lira olan bir cep telefonunu KDV'siyle, ÖTV'siyle, TRT'ye bandrol ücretiyle Kültür Bakanlığı payıyla, telefonun fiyatından fazla bir vergi ödeyip ancak 87 bin 553 liraya satın alabiliyorsunuz. Yani alamıyorsunuz. Peki neden? Çünkü sarayın kendi uydurdukları tarihi anlatacakları, seçim zamanı gelince kendi propagandalarını yapacakları TRT'sine bandrol ücreti olarak, tomar tomar para ödemeniz gerekiyor. Çünkü 'Kanun Hükmünde' filmini sırf paşa keyfi öyle istediği için yasaklamaya çalışan Kültür Bakanlığı'nın payını ödemek zorundasınız” diye konuştu.
'TASARRUF ETMEK İÇİN ÖĞÜN ATLAYAN MİLYONLAR VAR'
AKP iktidarının ekonomi politikalarını eleştiren Baş, “Memlekette tasarruf etmek için öğün atlayan, sağlığını hiçe saymak zorunda kalan binlerce, milyonlarca işçi, genç, kadın var. Saray rejiminin bilinçli bir ekonomi politikası var. O politika da sermayeye, patronlara, kapıları sonuna kadar açıp emekçileri kapı dışarı etme politikasıdır. Bugün ne yaşıyorsak doğrudan doğruya AKP'nin neoliberal politikalarıyla, vahşi kapitalizmin emekçilere yönelik saldırılarından kaynaklıdır. Bakın Türkiye'de en zengin yüzde 20'lik kesimin milli gelirden aldığı pay yüzde 48'e çıkarken, en yoksul yüzde 20'lik kesimin aldığı pay yüzde 6'ya geriledi. Aradaki fark tam olarak sekiz kat" dedi.
'BÜTÇE AÇIĞINI EMEKÇİLERDEN TOPLAYACAKLAR'
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamalarını eleştiren Baş, "Geçtiğimiz günlerde Saray'ın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yüksek enflasyonun sebebinin emekçilerin kazandığı ücretlerdeki artışlara bağlayacak kadar alçaldı. Ülkenin çoğunluğunu ezen, insanca yaşamasını imkânsız hale getiren bir olgunun sebebinin de yine ülkenin çoğunluğunu oluşturan emekçiler olduğunu utanmadan söylüyorlar. Buna inanmamızı bekliyorlar. Halbuki yılın daha ilk dokuz ayında 512 milyar 600 milyon TL'lik bütçe açığı veren Saray şimdi bu açığı yalnızca emeğiyle, alın teriyle geçen insanları toplayarak kapatmaya çalışacak” diye konuştu.
'EMEĞİN TÜRKİYESİNİ KURACAĞIZ'
Türkiye’deki yoksulluğun da vergi adaletsizliğinin çözümünün patronların değil, emekçilerin safında durmak olduğunu anlatan Baş, şunları söyledi:
“Topladıkları trilyonlarca lira vergi patronlardan, vergi kaçakçılarından değil, yalnızca alın teriyle geçinen halktan alındığı için bugün vergi adaletsizliği diye bir kavramla karşı karşıyayız ve yürüyüşümüzde onu gündeme taşıyoruz. Eğer Cengiz'in, Limak’ın, Kalyon'un milyonlarca lira vergisi affedilebiliyorsa bunu yaptığı için emekçilerin yoksulluğu her geçen gün derinleşiyorsa burada bir tercihten bilinçli olarak yaratılmış bir bölüşüm krizi var demektir. Ülkemizdeki yoksulluğun da vergi adaletsizliğin de çözümü patronların değil, emekçilerin safında durmaktır. Biz her zaman şunu söyledik: Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bu düzeni yıkmak zorundayız. Bütün bu krizin eşitsizliğin çözümü, emeğin ve eşitliğin Türkiye'sini kurmaktır. Hepimizi sömürerek, bizim sırtımıza basarak yükselen patronların sefa sürdüğü bir Türkiye'ye değil, emeğin Türkiye'sini istiyoruz. Ve kuracağız, mutlaka kuracağız." (Artı Gerçek)
TİP'in Özgürlük Yürüyüşü 18. gününde: Erkan Baş Filistin için yürüdü
TİP'in Özgürlük Yürüyüşü 17'nci gününde: Erkan Baş Filistin için yürüdü
TİP'in Özgürlük Yürüyüşü 16. gününde: Erkan Baş, açlık ve yoksulluğa dikkat çekmek için yürüdü