Yeşil Sol İstanbul adayı Celal Fırat: Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı yok hükmündedir

Yeşil Sol İstanbul adayı Celal Fırat: Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı yok hükmündedir
Yeşil Sol Parti İstanbul 3. Bölge milletvekili adayı Celal Fırat, "Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı bizim için yok hükmündedir. Kapatılması için ne gerekiyorsa onu yapacağım" dedi.

Esra ÇİFTÇİ


İSTANBUL - Yeşil Sol Parti’nin İstanbul 3. Bölge’den 4. sıra milletvekili adayı, Alevi Dernekleri Federasyonu'nun eski başkanı, Garip Dede Dergâhı Yönetim Kurulu Başkanı Celal Fırat oldu. Artı Gerçek'in sorularını yanıtlayan Fırat ile siyasete neden girdiğini, Meclis'e gittiğinde Aleviler için neler yapacağını konuştuk.

“MASADA ALEVİLERİN OLMASI GEREK”

Siz bir Alevi dedesi olarak neden siyaseti tercih ettiniz?

Hayatın her alanında siyaset var. Gerek Cemevleri sorunu olsun gerek Türkiye’deki başka sorunlar olsun her geçen gün dağ gibi büyüyor. Türkiye’de, Ortadoğu’da ciddi anlamda olumsuz etkilenen bir Alevi kesimi var. Her şeyden önce Diyanet gibi bir kurum var. Özellikle cumhuriyetin birinci yüzyılında Aleviler çok büyük acılar çektiler, katliamlara maruz kaldılar. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında devletin artık bunlarla yüzleşmesi gerek ve o masada Alevilerin de olması gerek.

'CEMEVLERİ ALEVİLERİN İBADETHANESİDİR'

Meclise gittiğinizde Aleviler için ilk ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir. Yakın zamanda Alevi hareketi tarafından yoğun bir şekilde protesto edilen Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu. Bu başkanlığın lağvedilmesi, kaldırılması için ne gerekiyorsa yapacağız. Elbet Türkiye’deki diğer meselelerle de ilgili çalışmalar yürüteceğiz ama birinci önceliğimiz bu olacak. Bizi meclise gönderen halkımızla birlikte Cemevleri konusunda etkin politikalar yürüteceğiz.

'KILIÇDAROĞLU’NUN KİMLİĞİNİ DİLLENDİRMESİ DEĞERLİDİR'

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Alevi” videosunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Alevi toplumunda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik çok fazla eleştiri vardı. Özellikle kimliğine, inancına sahip çıkmama konusunda. AKP ve birtakım cemaatler Alevi kimliğini Kılıçdaroğlu’nun önüne koyup ayrımcılık yapıyorlardı, hatta sosyalist partilerin içerisinde şu an bile milletvekili adayı olanlar, “Kılıçdaroğlu iyidir ama” diyorlardı. “Alevi kimliğinden dolayı seçimlerde kazanamaz” diyorlardı, ne yazık ki bunu söyleyen de sosyalistlerdendi. Biz bunu çok rencide edici buluyorduk. Kapılarına çarpı işareti konulan biz, ötekileştirilen biz, katliamlara uğrayan biz. Çocuklarımız Alevi oldukları için sözlü mülakattan bile geçemiyorlar. Havaalanında bir emekçi insanın işe girdiğinde AKP’ye üye olma koşulu aranıyor. Aleviler bu sıkıntıları yaşarken, kendi kimliğine sahip çıkmayan Kılıçdaroğlu’nu biraz önce söylediğim gibi çok fazla eleştiriyorlardı. Kimliğini dillendirmesi elbette çok değerli ama ben bu dillendirmeyi Alevi hareketinin bir başarısı olarak görüyorum. Aleviler son süreçle beraber çok etkin alan yarattılar. Kendilerini ifade edebilme koşullarını yarattılar, daha çok kimliklerine sahip çıktılar. Elbet Sayın Kılıçdaroğlu’nun bunu dile getirmesi çok değerli, çok anlamlı. Şunu da belirtmem gerekir son aylarda Sayın Kılıçdaroğlu çok cesaretli konuşuyor, bu da çok anlamlı. Türkiye’nin bütün meselelerine karşı cesur bir çerçevede üzerine gitmeli, yüzleşmeli.

'KİMLİK SİYASETİNDEN TOPLUM YORULMUŞ DURUMDA'

İstanbul 3. Bölge milletvekili adayısınız. Sahadan uzak biri değildiniz ama şimdi çok daha fazla insana dokunuyorsunuz. Ne hissediyorsunuz?

Ben senede 40-50 şehre giden bir insanım. Yüzlerce köye gidiyorum, gerçekten çok yoğun bir şekilde çalışıyorum fakat bu sürece, seçim çalışmalarına bakınca meğer hiç çalışmadığımı fark ettim. Günde sadece 3 saat uyuyorum. Evlere gidiyoruz muhabbet ediyoruz, özel muhabbetler de var, onları sosyal medya hesaplarından paylaşmıyoruz. Biraz farkı kesimlerin alanına girmeye de gayret ediyoruz. Alanda çok büyük bir ilgi var, çok fazla gönüldaşımız var. Gittiğimiz her yerde enerjik bir yapı var. Tabi çok fazla şikâyet de var. Herkes bu kavgadan bıktı. Gerçekten yoruldu, AKP’nin, MHP’nin gitmesini arzuluyorlar. Aynı okulda okuyoruz, aynı havayı soluyoruz, aynı işyerinde çalışıyoruz, çocuklarımız birbirleriyle evleniyor. Bu kimlik siyasetinden toplum yorulmuş durumda.

'ÜZERİMİZDE BÜYÜK BİR SORUMLULUK VAR'

Alevilerin sizden ne tür beklentileri var?

En başta “çocuklarımıza sahip çıkın” diyorlar. Gençler işsiz, şu an ciddi bir beyin göçü yaşanıyor, Türkiye de herkes bundan mustarip, bayağı sıkıntı yaşıyorlar. Onun için daha çok çocuklara, gençlere alan yaratılmasını istiyorlar. Biz 100 milletvekiliyle meclise gittiğimizde canlarımızla, dostlarımızla bu meselelere sahip çıkacağız. Kesinlikle topluluğun içinde olacağız.

Ben haftada 1 veya 2 Ankara’ya gider miyim bilmiyorum, gitmemeye gayret edeceğim, sahada olacağım. Ben toplumun ne yaşadığını ne tür acılar çektiğini çok iyi biliyorum. Vicdanımdan asla ödün vermeyeceğim. Bu topraklarda, Kürt halkı, Türk halkı çok büyük acılar çektiler. Benim yüzlerce arkadaşım yurt dışında sürgündeler, anne-babaları vefat ettiğinde cenazelerine dahi gelemiyorlar. Şu an cezaevinde olan yüzlerce siyasi tutuklu var, bir tanesi Selahattin Demirtaş, Demirtaş’ın da benim gibi iki kızı var, babalarını doğru dürüst göremiyorlar. İnsan o çocuklardan utanıyor, sorumluluklarımız var. Bir yerde zulüm varsa yapanlar engellenemiyorsa, o zulmü yapanları tespit etmek gerek. Aslında biz bunu yapıyoruz. Evet bu anlamıyla üzerimizde büyük bir sorumluluk var. Ne gerekiyorsa ne bedel ödenecekse ödenmeli. Bedel ödeyen yüzbinlerce insan var, bunun bir parçası olmak bana şeref verir.

Bizim dinimiz sevgidir. Sevgi tohumlarını yeşertmek lazım. Düşünün şu seçim arifesinde sayın Kemal Kılıçdaroğlu Adıyaman’da mezarlık ziyaretindeydi. Mezarlıklar kutsal yerlerdir. Sayın Kılıçdaroğlu’na orada yapılan provokasyon herkesi rahatsız etti. Esasında yapılan bu saldırı Sayın Kılıçdaroğlu şahsında Alevilere, Aleviliğe yönelik bir saldırıydı. Bu ayrıştırmanın artık son bulması gerek. O yüzden kendi rengimizle, kimliğimizle, inancımızla meclise gidiyoruz. Kimseye benzemeyeceğiz, kimseyi de kendimize benzetmeye çalışmayacağız.

CELAL FIRAT KİMDİR?

İmam Rıza Ocağı dedelerinden Celal Fırat, 1975 yılında Malatya’da doğdu. İlk ve ortaöğretimini Malatya, Lise öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Gençlik yıllarında başlayarak Alevi inanç kurumları içinde yer aldı. Garip Dede Dergâhı gençlik kollarında başladığı hizmetleri sonucu 2012 yılında Garip Dede Dergâhı Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi. 2018 yılında Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanlığı görevini üstlendi. Başkanlığı döneminde ADFE, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonuna üye oldu ve 2022 yılında Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonunun kongresinde Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi. Alevi kurumlarının yan yana gelmesinde aktif sorumluluk alan Fırat, Alevilerin son yıllarda oluşturduğu ortak mücadele hattının yaratılmasında rol oynadı.

Yeşil Sol Parti’den 14 Mayıs 2023 seçimlerinde aday olan Fırat, İstanbul 3. Bölge 4. Sıra milletvekili adayı gösterildi. Fırat evli ve iki çocuk babası.

Öne Çıkanlar