E-Nabız'ın Katar'a satışını ifşa etmenin bedeli: Bakanlıkta alıkonma, tehdit, işten kovulma...
Artı Gerçek - Sağlık verilerinin tutulduğu e-Nabız uygulamasının Katar’a satıldığının ifşa edilmesi ile ilgili dava sürecinde, Sağlık Bakanlığı danışmanlarının gördüğü baskı da ifşa oldu.
e-Nabız sistemini ilk tasarlayan şirket olan Bilbest isimli firma, daha sonra sistemi sürdüren Tiga isimli şirketten, “e-Nabız uygulamasını Katar’a kendi mülkiyetindeymiş gibi satması” nedeniyle şikâyetçi olmuştu. Bilbest, bu nedenle bakanlığı da suçluyordu. Tiga'nın Sağlık Bakanı Yardımcısı Şuayip Birinci’ye yakın olduğu iddia edilirken, süreç sırasında yaşananlar Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu'nun bugünkü yazısıyla ortaya çıktı.
'MESAJI SİLMEYİNCE İŞİNE SON VERİLDİ'
Terkoğlu, "İki şirketin hesaplaşması sırasında bir şey oldu" diyerek şu bilgileri verdi:
"Bakanlığın uluslararası projelerinde danışmanlık yapan Umut Elmas, Tiga aleyhinde bir sosyal medya mesajı paylaştı. Önce mesajı silmesi istendi, yapmayınca bakanlıktaki işine son verildi.
Bakan yardımcısı Birinci, yakınlık iddialarını doğrularcasına, Elmas’ın da aralarında olduğu bakanlık danışmanları ve Bilbest hakkında, “ihaleye fesat ve rüşvet” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Savcılık da bu suç duyurusunu davaya dönüştürdü."
'İFŞAAT NEDENİYLE İNTİKAM ALINDI'
Yazıya göre, "Sağlık Bakanlığı’ndaki davalar savaşı" sonucunda, danışmanlar hakkında beraat kararı verildi. "Gerekçeli karar önümde duruyor" diyen Terkoğlu şöyle yazdı:
"Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen mayıs ayında, sağlık bakan yardımcısının şikâyetiyle başlayan davada, danışmanlar hakkında beraat kararı vermiş. İşin ilginci, sanıklar, e-Nabız uygulamasının Katar’a satılmasının deşifre edilmesi nedeniyle kendilerinden intikam alındığını, bu nedenle de haklarında böyle bir kumpas davası açıldığını söylemiş. Mahkeme de beraat kararında bu ifadelere yer vermişti."
Öte yandan, Sağlık Bakanlığı’nın birçok uluslararası projesinde de görev almış olan Elmas, beraat etmesine rağmen yaşananların ardından Türkiye’yi terk etti. İtalya’da bir üniversitede kıdemli uzman olarak çalışmaya başlayan Elmas, Terkoğlu ile söyleşisinde şunları anlattı:
'ŞİRKET, AKP GENÇLİK KOLLARI MKYK ÜYESİNE AİT'
“2022 yılı içerisinde e-Nabız projesinin eski AKP gençlik kolları MKYK üyesi ve Ar-Ge başkanı olan Adem Ali Yılmaz’a ait TİGA isimli şirket tarafından Katar’a 100 Milyon dolar civarında bir bedelle satıldığını öğrendim. Ben de 6 Ağustos 2022 tarihinde şirketi sorgulayan bir tweet paylaştım.
Bakan yardımcısı Şuayip Birinci tarafından Türkiye’de iş yapamamakla, hatta ‘ekmek dahi yedirmemekle’ tehdit edilerek tweeti kaldırmam söylendi. Ben de kaldırmayıp istifa ettim. En yakın çalışma arkadaşım Filiz Gül de aynı tehdide maruz kalarak istifasını verdi. Benim ihtarnamemi dikkate almayan bakanlık, tweetimi gerekçe göstererek kontratımı feshetti. Aynı şekilde Filiz için de ihtarnameyi dikkate almayıp bakanlığa ait bilgisayarı gerekçe göstererek zimmet suçlaması yönelttiler.”
ÇALIŞAN BAKANLIKTA ALIKONULDU
“16 Eylül 2022 gecesi koordinatörü olduğum birimin çalışanı İlkay Kaynak, bakanlık binasında bir gece boyunca alıkonuldu. Psikolojik işkenceye maruz kaldı ve kişisel verileri zorla ele geçirildi. İlkay da bu olay üzerine bakanlığa bu alıkonulma hadisesini içeren bir ihtarname göndererek istifasını verdi. Benimle aynı ekipte olan Ozan Beyhan da gıyabında aynı tehditlere maruz kaldığı için istifa etti.”
Terkoğlu, mahkemenin gerekçeli kararında da Kaynak’ın bu anlatımlarının şu şekilde yer aldığını yazdı: “16 Eylül 2022 akşamı 17.30’dan 17 Eylül 2022 sabahı 06.30-06.45 civarına kadar 12 saati aşkın süre bakanlıkta alıkonuldum. Elektronik eşyalarım incelendi.”
Bu olayın ardından danışmanların “siz görürsünüz” denilerek aleyhlerinde savcılığa dilekçe verildiği, savcılığın dört bakanlık çalışanını sabaha karşı gözaltına aldığı, dört gün gözaltı ve 50 gün ev hapsinin ardından yargılanıp beraat ettikleri belirtildi.
BİRİ HATAY'DA DEPREMDE ÖLDÜ
"Gözaltı, ev hapsi, sosyal medyadan bakanlık bağlantılı olduğu belli olan hesaplardan tehdit, sağlık şirketlerine “Bu adamlarla çalışırsanız bozuşuruz” uyarıları yetmemiş..." diyen Terkoğlu, "İşsiz bırakılan Ozan Beyhan isimli çalışan, Ankara’dan ayrılıp Hatay’daki baba evine yerleşmek zorunda kalmış. Burada da deprem nedeniyle hayatını kaybetmiş" bilgisini de verdi. (Kaynak)