Kuduz nedir, kuduz şüphesi olunca ne yapılmalı?

Kuduz nedir, kuduz şüphesi olunca ne yapılmalı?
Kuduz virüsü vücuda girmiş olsa bile erken önlemlerle bu öldürücü hastalık önlenebiliyor. Isırık fark edildiği an yara temizliğinin yapılması, mümkün olan en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor.

Artı Gerçek- Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz, "Kuduz virüsü vücuda girmiş olsa bile erken önlemlerle bu öldürücü hastalığı önleyebiliyoruz. Isırık fark edildiği an yara temizliğinin yapılması, mümkün olan en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor” uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Cengiz, dünya literatüründe şu ana kadar kuduz olup yaşayan 15-17 arasında vaka bulunduğuna ve bu kişilerin bir kısmında aşı olurken kuduz geliştiğine dikkati çekerek, "Bu nedenle kuduz, gelişen kişilerde yaşamaları için mucizelere gereksinim duyulan bir hastalık, ne yazık ki." ifadesini kullandı.

'KUDUZ VÜCUTTA SİNİRLERE ULAŞMADAN DURDURULMALI'

Kuduzun erken müdahale edildiğinde önlenebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Cengiz, şöyle konuştu:

"Kuduz hastalığı, ısırılmadan hemen sonra başlamıyor, kuluçka dediğimiz bir süre var. Virüs önce ısırılma yerindeki kas dokusunun içinden sinir uçlarına giriyor ve oradan günde 1-2 santim kadar ilerleyerek beyne, omuriliğe ulaşıyor. Beyine ulaşmasıyla birlikte tekrar vücuttaki tüm sinirlere iletiliyor ve dokuları, organları etkiliyor, felç durumu gelişebiliyor. Bu nedenle hastalık sinirler içinde yayılmadan, virüs orada çoğalmaya başlamadan sürecini durdurabilirsek hastalığı önleyebiliyoruz."

'YARA YERİNİ TEMİZLEYİP SAĞLIK KURULUŞUNA BAŞVURUN'

AA'ya konuşan Prof. Dr. Cengiz, köpekler tarafından ısırılma, nadiren kedi tarafından tırmalanma veya kuduz bir hayvanın salyasının bir insanın göz, ağız bölgesine, derisinde yara veya çizik olan bir bölgesine temas etmesi gibi risklerde, ailelerin izlemeleri gereken adımları şu sözlerle anlattı:

"Böyle bir durumda yara yerinin çok iyi temizlenmesi lazım. Özellikle basınçlı, tazyikli su ve sabunla yara bölgesinin temizlenmesi gerekiyor. Ardından evde bulunan alkol içeren antiseptikle o bölge tekrar temizlenmeli ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı.

Tüm bunlar ne kadar erken yapılırsa o kadar iyi. Hastalık vücuda girdikten genelde 1-3 ay sonra gelişiyor ama birkaç gün içinde semptom gösterenler olabildiği gibi 19 yıl sonra gelişen hastalığı da görebiliyoruz. Bu nedenle kuduz riskinin önlenmesi için ısırık fark edildiği an yara temizliğinin yapılması ve mümkün olan en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor."

'AİLELER ÇOCUKLARIN VÜCUDUNDAKİ ISIRIK VE SIYRIKLARA DİKKAT ETMELİ'

Kuduz riski bulunup sağlık kuruluşlarına başvuran kişilere, virüsün sinirlere ulaşmasını engellemek için hızla aşı uygulamasının yapıldığını anlatan Cengiz, aynı zamanda ısıran hayvanın izlenmesinin de önem taşıdığını dile getirdi.

Prof. Dr. Cengiz, kuduzun tedavisinde aşının yanı sıra doku kayıpları, deri yaralanmalarında "immunoglobulin" denilen hazır antikorların da hastaya verildiğini belirterek, "Aileler, çocuklarının vücudundaki diş izlerine, ısırıklara ve sıyrıklara karşı dikkatli olmalı. Çünkü bazen çocuklar yaşadığı durumu anlatamayabiliyor. Aile bir şüphe yaşıyorsa bile sağlık kurumuna başvurmalı." diye konuştu.

'ÜLKEMİZDE YAKLAŞIK 250 BİN RİSKLİ TEMAS OLUYOR'

Türkiye ve dünyadaki kuduz görülme sıklıklarına ilişkin de bilgileri paylaşan Cengiz, şunları kaydetti:

"Ülkemizde yılda yaklaşık 250 bin kuduz riskli temas oluyor. Sağlık Bakanlığımız bu aşıları ve serumları ücretsiz olarak uyguluyor, hastaların takipleri yapılıyor. Dünyada yılda yaklaşık 36 bin kişi kuduz nedeniyle kaybediliyor, bunlar Asya ve Afrika ülkelerinde. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde de yılda 1 veya 2 kuduz vakası görülüyor. Kuduz virüsü vücuda girmiş olsa bile erken uygulanacak önlemlerle, aşı ve serumla bu öldürücü hastalığı önleyebiliyoruz. Bu açıdan dikkatli olunması önem taşıyor."

Cengiz, kuduzla mücadelenin hayvanlara kötü davranılması anlamına gelmemesi gerektiğini de vurgulayarak, "Hayvanlara kötü davranılması, eziyet, işkence yapılmasına kesinlikle karşıyız. Biz insan sağlığı üzerinden korunma yöntemlerini anlatıyoruz, hayvanlara olumsuz eylemlerin ise karşısındayız." ifadelerini kullandı.

KUDUZ HASTALIĞI NEDİR?

Kuduz, enfekte hayvanların tükürüğünden, yani salyasından insanlara yayılan ölümcül bir virüstür. Kuduz virüsü genellikle ısırma yoluyla diğer canlılara bulaşır.

Ülkemizde kuduza yakalanma ve bulaştırma olasılığı en yüksek türler arasında at, eşek, inek, keçi, kedi, ve köpek gibi evcil hayvanlar ile ayı, çakal, domuz, kirpi, kokarca, köstebek, kurt, tilki, sansar, yarasa gibi yabani hayvanlar bulunur.

Kuduz hastalığı erken müdahale edilmesi zorunlu bir hastalıktır. Kuduz belirtileri ve semptomlarının görülmeye başlandığı hemen her vakada hastalık bireyin ölümüne neden olur. Bu nedenle, kuduza yakalanma riski ile karşı karşıya kalan her bireyin korunmak için kuduz aşısı yaptırması zorunludur.

Kuduz enfeksiyonuna kuduz virüsü neden olur. Kuduz virüsü, enfekte canlıların tükürüğü yoluyla yayılır. Herhangi bir memeli, yani yavrusunu emziren hayvan türlerinin tamamı kuduz virüsünü başka türlere bulaştırabilir. Enfekte hayvanlar, başka bir hayvanı veya kişiyi ısırarak virüsü yayabilir.

Daha nadir vakalarda ise enfekte olmuş tükürük, ağız ya da gözler gibi mukoza zarlarının bulunduğu dokularla veya açık bir yara ile temasa girdiğinde kuduz virüsü yayılabilir. Bu, enfekte bir hayvanın bireyin cildinde açıkta duran küçük bir kesiği yalaması durumunda dahi meydana gelebilir. Isırmanın yanı sıra pençeleme gibi yaralanmalar da kuduz virüsünün taşınmasına yol açabilir.

Çok nadir vakalarda virüsün doku ve organ nakli alıcılarına enfekte bir organ aracılığı ile taşındığı görülmüştür. Aynı zamanda kuduz bir hayvanın etinin veya sütünün çiğ olarak tüketilmesi de kuduz bulaşmasına neden olabilir.

Çeşitli faktörler kuduz hastalığına yakalanma riskini artırabilir. Bunlar arasında Afrika ve Güneydoğu Asya ülkeleri dahil olmak üzere kuduzun daha yaygın olduğu gelişmekte olan ülkelerde seyahat etmek veya yaşamak, mesela vahşi hayvanları kamp alanından uzak tutmak için önlem almadan yarasaların yaşadığı mağaralarda keşfe çıkmak gibi bireyi kuduz riski taşıyan vahşi hayvanlarla temas ettirme olasılığı bulunan faaliyetlerde bulunmak, laboratuvarda kuduz virüsü ile çalışmak, tanınmayan hayvanlar ile yakın temasta bulunmak, ve kuduz virüsünün beyne daha hızlı ulaşmasına yardımcı olabilecek baş veya boyun yaraları bulunur. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar