Topuk kanı testi nedir, topuk kanı hangi hastalıklar için alınır?

Topuk kanı testi nedir, topuk kanı hangi hastalıklar için alınır?
Halk arasında 'zeka testi taraması' diye bilinen topuk kanı taraması ile erken tanı konulduğu takdirde bebeğin sağlığını ciddi etkileyecek yaygın hastalıkların önüne geçilebiliyor.

Artı Gerçek - Aşı karşıtı bir ailenin izin vermemesiyle gündeme gelen topuk kanı testi, yenidoğan dönemindeki en önemli taramalardan biri. Topuk kanı testi doğumsal hastalıkların araştırılmasında kritik öneme sahip.

YENİDOĞANLARDA TOPUK KANI NE ZAMAN ALINIR?

Yenidoğan dönemi, doğumdan sonraki ilk 4 haftayı kapsıyor. Topuk kanı taraması için ilk kan örneğinin, doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde hastanede alınması gerekiyor. Yenidoğan bebeğin topuğundan alınacak olan bir damla kan, iğne ile minik bir delik açılması işlemiyle gerçekleşir. Şırınganın içinde kalan kan örneği öncesinde hazırlanan kartlara damlatılır.

Aynı test için ikinci kez kan verilir. Bu işlem de doğumdan sonraki ilk hafta içerisinde doğumun gerçekleştiği hastanede veya aile hekimliğinde alınabiliyor.

Test sonucu pozitif çıkan bebekler için yeni testlerle taramanın doğrulanması yapılır. Testlerin doğumdan sonra ilk 4 haftada yapılması uygundur. Türkiye'de Fenilketonuri ve Konjenital Hipotirodi taraması en sık yapılan tarama testleridir. Halk arasında zeka testi taraması olarak bilinen testte kan alma işlemitopuktan yapıldığı için topuk testi olarak adlandırılıyor.

TOPUK KANI TESTİ İLE HANGİ HASTALIKLARA BAKILIR?

Konjenital Hipotiroidi: Doğuştan gelen tiroid hormonu eksikliğidir. Yenidoğan döneminde en sık karşılaşılan endokrinolojik sorundur. Türkiye'de kalıcı konjenital hipotiroidi sıklığı 3344 canlı doğumda bir bulunmuştur. Bu hastalık erken dönemde teşhis edilip tedavi edilmezse ileride gelişim geriliği, zihinsel yetersizlik gibi ciddi sorunlara yol açabilir.

Fenilketonüri: Fenilalanin adı verilen bir amino asitin metabolize edilememesine neden olan kalıtsal bir hastalıktır. Erken tanı konulmadığında fenilalanin beyin dahil olmak üzere çeşitli dokularda birikerek zihinsel yetersizlik başta olmak üzere pek çok sağlık sorununa neden olur. Fenilketonüri hastalığı bebekler doğumda sağlıklıdır. Kanda fenilalalin düzeyinin yükselmesi ile fenilalanin kan beyin bariyerini geçerek beyin gelişiminde bozulma ve nörolojik hasara neden olur. Bu bebekler erken dönemde teşhis edilip tedavi edilmez ise geri dönüşümsüz beyin hasarı, zeka geriliği, gelişme geriliği, nöbetler, istemsiz kasılmalar, yürüme bozuklukları, hiperaktivite, kendine zarar verme, otistik davranış bozuklukları görülür.

Kistik Fibrozis: Dış salgı bezlerini etkileyerek bu bezlerden salgılanan sıvıların koyu ve yapışkan olmasına sebebiyet verir. Kistik fibrozis, akciğerler ve sindirim sistemi başta olmak üzere vücuttaki birçok organı etkiler. Kistik fibrozis erken dönemde teşhis edildiğinde hastalığa bağlı komplikasyonların önüne geçmek mümkün olabilir.

Biyotinidaz Eksikliği: Biotin adlı B vitaminin metabolize edilmesinde sorunların ortaya çıktığı genetik bir rahatsızlıktır. Biyotinidaz eksikliği erken dönemde teşhis edilemediğinde saç dökülmesinden işitme kaybına, havaleden nörolojik bozukluklara kadar çok çeşitli komplikasyonlara yol açar.

BEBEĞİN 48 SAAT BESLENMİŞ OLMASI GEREKİR

Fenilketonüri taraması için bebeğin en az 48 saat beslenmiş olması gerekmektedir. Ancak, mümkün olduğunca çok sayıda bebeğe ulaşabilmek için yenidoğanın erken taburculuğu söz konusu ise sağlık kuruluşunu terk ettiği son anda topuk kanı numunesi alınmalıdır. Bebek yeterince beslenmeden kan örneği alınmışsa ilk hafta içinde en yakın sağlık merkezine başvurarak yeni topuk kanı numunesi aldırması gerekmektedir. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar