Faili meçhuller döneminden faili meczuplar dönemine geçildi

Faili meçhuller döneminden faili meczuplar dönemine geçildi
ARTI TV'de ekrana gelen Söz Sırası programının konuğu TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan oldu.

Tezcan KARAKUŞ CANDAN


ARTI GERÇEK- Dün güne Atatürk Orman Çiftliği'nde (AOÇ) yangınla başladık ve saat 11'de başlayan yangına saat 14 civarında tam anlamıyla müdahale yapılabildi ve söndürülebildi. Saat 11'de oradaki vatandaşların, görgü tanıklarının Mimarlar Odası'na ulaşması, aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi'nin itfaiyesini araması süreçleriyle birlikte yangına müdahale etmede bir gecikme yaşandığı da çok açık. 

Bir taraftan, yangın çıkartan kişinin yakalandığı ve meczup olarak nitelendirildiği bir süreçteyiz. Öte yandan yangına tam anlamıyla zamanında ve müdahale edilmesi gereken yöntemlerle müdahale edilemediğine şahit olduk. Görgü tanıklarımız var, çekilmiş videolarımız var bu konuda. Saat 11'de başlamış yangına Orman Genel Müdürlüğü, 13.06'da sadece helikopterini göndermiş; Büyükşehir Belediyesi 11.20'de itfaiye aracını göndermiş ancak AOÇ yollarla parçalandığı ve ekolojik bütünlüğü bozulduğu için o yollar yapılırken, ki defalarca ifade etmiştik, AOÇ'yi yollarla parçalamanın onun kalanına ve tahribatına neden olacağını, yollarla parçalandığı için, yolların kenarı bariyerlerle kapatıldığı için, AOÇ'ye olası bir yangında müdahale edilmesi gereken bir süreç içinde açılan orman yolları arasındaki bağlantılar kesilmiştir. 

Dolayısıyla bariyerlerden kaynaklı müdahale edilememiştir. Bu da ihmallerden bir tanesidir. Bariyer dediğiniz, karayolunun kenarındaki demir korkuluklar, diğer taraftan AOÇ'nin etrafını çeviren tel örgülerdir. Oraya bir itfaiye aracının girip onları yıkması çok da olası değil gibi görünmemekte. Bu da yapılmadığı için geç müdahale edilmiş ve kenardan sanki sulama yapar gibi yangın söndürülmeye çalışılmıştır uzun bir süre.

Burada da aslında çok büyük bir ihmal vardır. Biz bu ihmalin üzerine gideceğiz. Bir taraftan meczubun aslında kim olduğunun açığa çıkartılması, meczup mu, değil mi, bunun açığa çıkartılması için süreci takip edeceğiz. Öte yandan da bu geç müdahaleden kaynaklanan tahribatla ilgili suç duyurusunda bulunacağız, ilgililerle ilgili.

Öte yandan, AOÇ arazilerine yönelik iktidarın çok büyük bir tahribat ve ideolojik olarak aslında rejimi kast ederek saldırgan tavır içerisinde olduğunu biliyoruz. Kaçak Saray'ın yapılması, Ankapark'ın yapılması, 50 metrelik yolların yapılmasıyla birlikte AOÇ çok büyük bir tahribatla karşılaşmış oldu. Bu açıdan da yanan bölgenin ağaçlandırılması için bugün resmi olarak yazılarımız yazdık AOÇ'ye.

O alanların Mimarlar Odası tarafından ağaçlandırılması için talepte bulunduk. Biz daha önce de talepte bulunmuştuk, "AOÇ'de ağaçlandırılacak alan yok" demişlerdi. Umarım bu kez de aynı şeyi söylemezler ve AOÇ'de yanan alanın ağaçlandırılması konusunda tüm Türkiye'nin de katkılarıyla bir kampanya organizasyonuyla Atatürk'ün bize emanet ettiği alanı ağaçlandırma kararlılığımızı bir kez daha iletmiş olduk.  

Tabii ki buradaki en önemli şey, "bu yangının neden çıktığı, bu yangını çıkartan kim, arkasında ne var" sorularıydı. Ama son dönemlerde sık karşılaştığımız ve belki de sık karşılaşacağımız bir meczup süreciyle karşı karşıya kaldık. Bu meczupla ilk karşılaşmamız, HDP İzmir il binasına yapılan saldırıda Deniz Poyraz'ı katleden kişinin meczup olduğu ifade edildi. Şimdi AOÇ sürecinde yakalanan kişinin "meczup" olarak ifade edilmesi, hepimiz açısından, geleceğimiz açısından, faili meçhuller döneminden "faili meczuplar" dönemine geçildiğini göstermekte ve bu konuda hepimizin daha duyarlı, daha temkinli ve bir arada, dayanışma içerisinde olmamız gerektiğinin altını çizmek isterim. 

Öne Çıkanlar