Yargıtay ve Danıştay, kendi koyduğu etik ilkeleri çiğnedi

Yargıtay ve Danıştay, kendi koyduğu etik ilkeleri çiğnedi
Artı TV'de ekrana gelen Söz Sırası programına katılan hukukçu Fikret İlkiz, son olarak 'emekli amiraller' bildirisinden sonra örneği yaşanan yargının bağımlılığını değerlendirdi.

Fikret İLKİZ


ARTI GERÇEK- Etik ilkelerden kimler sorumludur? Bu soruyu, yargı organı bakımından soracak olursak, etik ilkelerden yargı organları sorumludur, hakimler sorumludur, savcılar sorumludur ve avukatlar sorumludur. Hatırlarsanız, Türkiye'de, 4 Nisan 2021 tarihinde 104 emekli amiral Montrö Anlaşması'ndan ve bir tuğamiralin bir tarikat evinde sarık ve cübbeyle görüntülenmesinden dolayı kamuoyuna bir açıklama yapmışlardı. Bu açıklamanın hemen ardından, 5 Nisan 2021 tarihinde, cumhurbaşkanı "Buna ifade özgürlüğü diyemeyiz" dedi ve bunu demokrasiye saldırı olarak değerlendirdi. Arkasından içişleri bakanı, milli savunma bakanı ve TBMM meclis başkanlığı ve AKP başkan vekilleri tarafından birçok açıklama yapıldı. Sonuçta, TBMM başkanı "darbe çağrışımı" olarak nitelendirdi. 

Bizim önümüze gündem olarak baktğımız zaman, acaba yasama, yürütme, yargı organlarının etik ilkelerinin çakıştığı, başka bir deyişle, yargının bu anlamadaki konumunu nasıl belirlemek gerektiği gündeme geldi. Çünkü bu açıklamaların hemen arkasından, daha doğrusu yasama ve yürütmenin açıklamalarının arkasından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TCK'nin 316. maddesine göre "devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı şuç işleme"den dolayı soruşturma başlattı. Hatta 10 amiral sabaha karşı gözaltına alındı, 4'ü de ifade vermek üzere çağrıldı. Sonuç, 13 Nisan 2021 tarihinde, emekli amiraller hakkında adli kontrol tedbiriyle yargı tarafından serbest bırakılmasına karar verildi.

Bu arada ne oldu? Yargıtay ve Danıştay, 5 Nisan 2021 tarihinde bir açıklama yaptılar. Ve yapmış oldukları basın açıklamasında da kamuoyuna konuyla ilgili, yani açılmış olan bir soruşturmayla ilgili, yani ileride önlerine gelebilecek olan bir davayla ilgili olmak üzere baitan açıklama yaptılar. Ve dediler ki, Yargıtay özellikle, demokratik hukuk düzeninin korunmasının yargı organlarının en temel görevi olduğunu, geçmişteki olaylar da bize göstermiştir ki, diyerek "milletimiz engin tecrübeleriyle darbe ve benzeri olan girişimlerin çoğunu önlemiştir. Ve bu anlamda da Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız bir şekilde kullanan yargı organları, bu olayda da gereğini yerine getirecektir ve görevlerinin ifa edecektir" dediler. 

Acaba Yargıtay, acaba Danıştay böyle bir basın duyurusu ile kamuoyuna bir açıklama yapabilir mi? Ya da başlatılan soruşturma nedeniyle Yargıtay ve Danıştay'ın herhangi bir görüş açıklaması, etik ilkelere uygun mudur? Çok net bir yanıt: Hayır, asla uygun değildir. Yargı etiği ilkerine baktğınız zaman, yani Yargıtay yargı ilkelerine baktğınız zaman 8 Aralık 2017 tarihinde Yargıtay Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir ve halen yürürlüktedir. O ilkelerde şunu söyler: Adaletin gerçekleştirilmesi kadar, gerçekleştiğinin görülmesi de önemlidir. O halde, yargıçlar özellikle, yadırganabilecek ve taraflılık görüntüsü verebilecek durumlarda halkın yargıya olan güvenini sarsacak durumlardan uzak durmalıdırlar. 

O halde, hakimlerin bundan kaçınması gerekirdi. Yargıtay ve Danıştay Başkanlıkları bunun aksine hareket etti. Bir başka deyişle, Yargıtay etik ilkelerine göre, hakim önündeki veya önüne gelmesi muhtemel bir dava hakkında, bilerek ve isteyerek yargılama aşamasının sonuçlarını veya sürecin açık biçimde adil olma niteliğini makul ölçüler çerçevesinde etkileyecek veya zayıflatacak aleni veya zımni herhangi bir yorumda bulunamaz. Ama bulundular. Dolayısıyla, herhangi bir olayla ilgili olarak, olumlu ya da olmusuz, tarafsızlıklarını korumaları gerektiği halde, herhangi bir olay, hangisi olursa olsun, bu tarafsızlıklarını korumadıklarından dolayı 5 Nisan 2021'de açıkça çok talihsiz, iki ayrı açıklama olmuştur. 

Başka bir anlatımla ifade etmek gerekirse, sosyal medya alanındaki paylaşımları Yargıtay için herhangi bir şekilde bir öngörü ifade etmemekte, aksine, yürütme ve yasama bu anlamda bir açıklama yaptığı için kendisi de açıklama yapma gereği duyan veyahut da zorunlu sayan bir açıklama yapmışlardır. Sonuç olarak, Yargıtay ve Danıştay Başkanlıkları oldukları gibi görünmüş ve göründükleri gibi davranmıştır diyebiliriz. Bütün bu açıklamalar, Yargıtay etik bildirgesine açıkça aykırıdır. Bunun tarihi, 5 Nisan 2021'dir.

Öne Çıkanlar