Beşiktaş Başkanı Çebi, Avcı’ya seslendi: Kusura bakma, anlatacağım
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, eski teknik direktörleri Abdullah Avcı ile ayrılık sürecine ilişkin "Kusura bakma Abdullah hoca, ben bunları söylemek zorundayım." dedi.
Beşiktaş’ın 2021 Yılı 2. Olağan Divan Kurulu Toplantısı gerçekleştirilirken Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, toplantıya damga vuran açıklamalarda bulundu. Yönetime yapılan eleştirilerin haksız olduğunu söyleyen Çebi, Abdullah Avcı ile yaşanan süreci şöyle anlattı:
"Biz geldiğimizde takım sonlara doğruydu aldık iyi kötü Abdullah Avcı beyle 3-5 maç yukarı doğru çektik. Sıkıntı maddiydi. O maddiyatı biz aştık. Aşılmanın karşılığında da 5 veya 6 maçta takım yukarılara doğru geldi. Sonra ne olduysa bizi aşan, ilgilendirmeyen, bizimle alakası olmayan bir konuyla takım kötü gitmeye başladı. Ben de sayın Avcı’nın yanına gittim. Sevgili hocam nedir sıkıntı, niye böyle oluyoruz. Valla burada eskiler var dedi. Abiler var burayı karıştırıyorlar dedi. Kusura bakma Abdullah hoca, ben bunları söylemek zorundayım. Çünkü siz benimle oturup uzlaşmadınız."
"BENİMLE NİYE KONUŞMUYORSUN?"
"Şimdi benim enerjim bitti dedi. O zaman hocam ayrılalım. Çabuk çabuk anlatıyorum biraz uzun kısa kesiyorum. Ayrılalım hocam o zaman. Peki ayrılalım, siz nasıl isterseniz, siz gönderin beni. Hee. Biz gönderelim. Hocam anlaşalım? Ben Türkiye’nin en büyük hocalarından biriyim. Kontratımda ‘iş bulana kadar’ yazıyor. Ondan sonrası ben zaten Beşiktaş’tan bunları almayacağım. E doğru. İyi bir hocaysanız 4 ay sonra 4-5 milyon TL’ye başka bir takıma gidersiniz, biz de bu yükten kurtuluruz. Tamam hocam problem yok dedik, el sıkıştık gönderdik. Daha sonra kendisiyle uzlaşabilmek için defalarca aramama rağmen geliyorum dedi, gelmedi. Beni en son iki kere avukatına yönlendirdi. Ben kulüp başkanıyım ya, senin avukatına neden gidiyorum ki. Sen benimle niye konuşmuyorsun?Sen beni gönderiyorsun avukatına. Ben de avukatınla konuşuyorum. O da Avcı istemiyor, kabul etmiyor. Sonra hatırlı dostlarımızı araya sokuyoruz, abilerimizi. Hani diyorlar ya gereken konuşmaları yaptın mı? Konuştum. Adam hocamız. Değerli bir insan. Bana söylediğini ben doğru kabul ederim. Ama sen bunu mahkemeye taşıyorsun."
‘SEN 12 MİLYON ALIRKEN, SERGEN YALÇIN…’
"Benim hocam sen 12 milyon alırken, sen gittiğin anda 2 milyona imza attı, sonraki sene de 6 milyona imza attı. İşte Beşiktaş’ın çocuğu, buyrun. Nasıl alkışlamayacağız? Ben bunun hakkını niye vermeyeceğim? Eğer başkansam müsaade edeceksiniz ben de gerektiği yerde gerekeni yapacağım. O yapmış. Ben de abiliğimi başkanlığımı yapacağım. Şimdi ne vermişim ona, ne vermişim. Ya beyler, konu bu değil. O gün 1 milyon 800 bin Euro karşılığı 12 milyon TL’ye sözleşme yapıyorsan, bir çıkış maddesi koymuyorsan, aynı hoca bunu 800 bin Euro karşılığında başka bir takımda hocalık yapıyorsa bana neyin hesabını soruyorsun. Mukayese edeceksin."
"HERKES SUSACAK, BEN YANLIŞ YAPMADIM"
"Protokolde şu var. Diyor ki 24. maddede ‘Beşiktaş hiçbir şekilde hakkaniyet indirimi talep edemez’. Allah Allah niye? Niye yazdınız bunu kontrata? Öyle bir kontrat yapılmış ki elimiz kolumuz bağlanmış adamı göndermeden uzlaşacağım. Beşiktaş küme düşecek ben hocayı bekleyeceğim anlaşmak için. Ya yok. Herkes susacak. Ben bir şeyi yanlış yapmadım arkadaşlar. Beşiktaş’ın menfaati için 50 bin TL için bile günlerce pazarlık ettiğimi herkes biliyor. Gelen çocuklar ortada, eski kontratlar ortada."