'Şenol Güneş neden Ulusal Takım'ın başında? Çünkü sistem öyle işliyor; şayet Karadenizliyseniz...'

'Şenol Güneş neden Ulusal Takım'ın başında? Çünkü sistem öyle işliyor; şayet Karadenizliyseniz...'
Asena Özkan, 'İçerideki çatışmanın nedeninin de Burak Yılmaz olduğu inancındayım. Burak Yılmaz'ın 'kirli geçmişi' buna neden oluyor' dedi.

ARTI GERÇEK- Euro 2020 futbol turnuvası dün gece İtalya'nın şampiyonluğuyla sona erdi. Çoğu futbol yorumcusuna göre bu şampiyonluk haklı bir şekilde elde edildi. Artı Gerçek yazarı ve Artı TV programcısı Asena Özkan, sona eren turnuva özelinde Türkiye Milli Takımı'nın durumunu ve Şenol Güneş'i konuştu. Özkan, Artı TV'nin sabah kuşağında ekrana gelen "Gün Başlıyor" programında Nazım Alpman'ın sorularını yanıtladı. 

'BİLETSİZ İNGİLİZ FANATİKLER STADA GİRİP ÖNLERİNE GELENE VURDU'

İtalya'nın şampiyonluğunu değerlendiren Özkan, "Sabah kalktığımda gazetelerde ve internet sitelerinde aradığım şuydu: Malum, İngilizler futbolla birlikte alkolü de çok severler. Fanatikler maç öncesi olay çıkardılar. Ellerinde bilet bir grup stada girmeye çalıştı. O sırada ciddi kavgalar çıktı, emniyet güçleri bunları engellemeye çalıştı ama bazıları stada girdi. Girdikleri gibi de önlerine gelene vurmaya başladılar. Kaygım şuydu; İngiliz fanatiklerin maç sonunda da İtalyanlara saldırması" diyerek "İngilizler bu şampiyonluğu çok istiyorlardı ve kendi evlerinde bu fırsat ayaklarına geldi. Bütün dünyanın gördüğü bir şey var: İngiltere yarı finalde Danimarka'yı elerken kazandığı penaltıyla adından söz ettirmişti. FIFA'nın Küresel Futbol Gelişim Direktörü Arsene Wenger de bunun penaltı olmadığını açıklamıştı. İtalya da, deyim yerindeyse, finalde onlara günlerini gösterdi. Bütün turnuvanın analizini yaparsak zaten İtalya'nın ilk maçta Türkiye'yi 3-0 yenerek favori olduğunu görmüştük. İyi oynuyorlardı. Kupayı da kazandılar" yorumunu yaptı. 

Özkan, İtalya teknik direktörü Roberto Mancini'nin şampiyonluktaki katkısının çok büyük olmasına rağmen mütevazı bir karakter ortaya koyduğunu finale gelen kadar 34 maçtır kaybetmeyen bir takım olmasına rağmen maç öncesi "Ortada abartılacak bir başarı yok" sözlerini söylediğini hatırlattı.

'ŞENOL GÜNEŞ'İN BU YALANLARIN ARDINA SIĞINMAKTAN VAZGEÇMESİ GEREKİYOR'

"Herkes İngiltere, Fransa, Portekiz, İspanya gibi takımları ön plana çıkartırken bir anda İtalya oynadığı futbolla sivrildi ve haklı olarak kupayı aldı. Bunun o kadar çok açılımı var ki. Bütün futbol tutkunları izledi, ne olduğunu gördü ama biz her zamanki gibi özeleştiri yapmayı unuttuk" diyen Özkan şöyle devam etti:

"Başarısız olan ulusal takım teknik direktörleri daha bu turnuva bitmeden görevlerinden istifa ettiler ya da ulusların futbol federasyonları bu teknik direktörleri görevinden aldı. Türkiye'de ne oldu? Şenol Güneş, turnuvanın bitimine 2 gün kalana kadar tek bir kelime etmedi. Hatta İstanbul'a döndüklerinde futbolcular da gazetecileri terslediler, yanıt vermediler. Akabinde teknik direktör Şenol Güneş bir basın toplantısı düzenledi ve yine kendini haklı çıkardı. Şenol Güneş'e yönelik eleştiriler son derece haklı. Yıllık 3 milyon 200 bin Euro gibi bir paradan söz ediliyor. Dünyada en fazla maaş alan 3'üncü milli takım teknik direktörü konumunda. Türkiye turnuvada sıfır çekti. İngiliz medyasında yer alan en kötüler listesinde iki Türkiye futbolcusu yer aldı. Şenol Güneş'in, bu yalanların ardına sığınmaktan vazgeçmesi gerekiyor. İtalya'yı alkışlarken Türkiye'nin de düşünmesi gerekiyor: Şenol Güneş'le Ulusal Takım nereye kadar gider?"

'BEN EURO'YLA MAAŞ ALMIYORUM, DEDİ'

"Şenol Güneş'in kötü bir insan yorumunu yapamam; çok iyi, beyefendi de bir insan. Ama Türkiye Ulusal Takımı'nın başında onun olması mı gerekiyor?" diyen Özkan, "Evet, gerekiyor. Neden? Çünkü sistem buna elverişli. Şayet Karadenizliyseniz, arkanızda bir takım güçler varsa oraya gelirsiniz. Öyle bir hiyerarşi var ki futbolun içinde, ne kadar başarılı veya başarısız olursan ol, hiçbir şey fark etmez. Arkanda seni itekleyen güçler bir yere getiriyorlar. Şenol Güneş de Ulusal Takım'ın başına geldi ve çok kötü de bir cümle kullandı basın toplantısında: Benim aldığım maaş kimseyi ilgilendirmez, Euro'yla maaş almıyorum. İyi de, Euro'nun Türk Lirasına çevrilmiş halini alıyorsun! Ayrıca dedi ki, 4 yıl daha sözleşmem var. Ne demek 'dört yıl daha sözleşmem var'. Sen başarısız olmuşsun. Hata yapıyor ve bu işi beceremiyorsan istifa etmelisin" şeklinde konuştu.  

'BURAK YILMAZ'IN 'KİRLİ GEÇMİŞİ' BUNA NEDEN OLUYOR'

Nazım Alpman'ın "Oradaki oynanan futbolla bizim takım arasındaki farkın ne kadar olduğunu düşünüyorsun?" sorusunu da yanıtlayan Özkan, şunları söyledi:

"Aslında bireysel özelliklere bakıldığında Türk futbolcular üstün görülüyordu ama futbol bir takım oyunu. Bugün Messi'yi, Ronaldo'yu milli takıma monte ettik diyelim, Türkiye aniden başarılı olacak diye bir şey yok. Takım oyunu oluşturamadıktan sonra, takımda birlik sağlayamadıktan sonra bireysel olarak üstün yetenekli ne kadar oyuncun varsa da işe yaramaz. İçeride bir takım gruplaşmalar olduğu inancındayım. Türkiye o kadar değerli oyuncularıyla bir varlık gösteremedi. İçerideki çatışmanın nedeninin de Burak Yılmaz olduğu inancındayım. Burak Yılmaz'ın 'kirli geçmişi' buna neden oluyor, sportif başarısına bir şey diyemeyiz elbette. İnsanların bir yapıları vardır, hatta bir özdeyişte 'insan 7'sinde neyse 70'inde odur' denir, Mecidiyeköy'de otomobilinden inip gariban bir otobüs şoförüne saldıran Burak Yılmaz. Hamile eşine şiddet uygulayan yine Burak Yılmaz. Bunları gazete haberlerinden söylüyorum. Böyle bir futbolcunun takımda da bir takım problemler çıkaracağından hiç kuşkum yok."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar