1952 Türkiye güzeli Gelengül Erman 90 yaşında vefat etti

1952 Türkiye güzeli Gelengül Erman 90 yaşında vefat etti
'Türkiye Güzeli' yarışmasının 1952 yılı birincisi Gülengül Melek Erman'ın cenazesi, Teşvikiye Camisi'ndeki törenin ardından Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi. Erman'ın oğlu annesi için "Güzelliğinin konuşulmasından hoşlanmazdı" dedi.

Artı Gerçek - Türkiye'de 1929 yılından bu yana geleneksel olarak düzenlenen 'Türkiye Güzeli' yarışmasının 1952 yılı birincisi Gelengül Melek Erman vefat etti. Erman, Türkiye'yi dünyanın ilk Miss Universe yarışmasında da temsil eden Erman'ın cenazesi, Teşvikiye Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi.

e3s2rnsu5uowddnl-so7dg.webp

Erman, Türkiye'yi 1952 yılında Los Angeles'taki Long Beach sahilinde ilk kez düzenlenen Miss Universe'de de temsil etmişti. Dünyanın 30 ülkesinden gelen adaylarla yarışan Gelengül Melek Tayfuroğlu, Amerika'dan bir derece alamayarak dönmüştü.

Erman'ın Teşvikiye Camisi'nde düzenlenen cenaze namazında çocukları, torunları ve dostları yer aldı. Gelengül Erman'ın oğlu Fuat Erman, annesinin çocuklarıyla çok ilgili olduğunu ve güzelliğinin konuşulmasından hiç hoşlanmadığını belirtti.

pmugqauxb0uqvn-nxedqra.webp

'FİLM DÜNYASINA YAKINDI ANCAK SEKTÖRE HİÇ GİRMEDİ'

Gelengül Erman'ın büyük oğlu Fuat Erman, "İlk güzellik yarışmasına seçildikten sonra Türkiye'de bir demo film yapılıyor. O filmi babam çekiyor, orada tanışıyorlar. Arada bir bayağı yaş farkı var. Kendisi ben çok gencim evlenmem diyor, onun üzerine annesi ısrar ediyor. Annesi Rus, o yüzden çok güzel Rusça konuşuyordu. Sonrasında babamla evleniyorlar. Film dünyasına pek girmiyor, o dönemin gereği ev kadını olarak devam ediyor. Elinden birçok şey gelirdi, mutfağı kuvvetliydi, örgüsü kuvvetliydi. Babamın vefatından sonra biraz çekildi. Hareketli olamadı. Zorla dışarı bile çıkaramadık. Öyle bir yas dönemi yaşadı. Film dünyasına yakın oldu ama hiç içine girmedi. O sektörde de saygın birisiydi. Her erkeğin arkasında bir kadın vardır… Çocuklarıyla ilgili bir anneydi, iş kadını olmadığı için bütün ilgisini oraya veriyordu. Birlikte iyi gezdiler, film çekimleri için dışarı gittiler" diye konuştu.

17dy5yjqoekgndqmwf92yg.webp

'ÖZEL BİR İLETİŞİMİMİZ VARDI'

Torunu Emir Erman da, "Çok güçlü bir insan olduğunu söylüyorlar hep. Herkese yardımsever, kimseye zorluk çıkarmayan, kendi halinde, kimseye zararı olmayan biriydi. Özel bir iletişimimiz vardı, bana 'Mirko' diyordu. Kendisi Rusça konuşuyordu. Eskiden gazete küpürlerini topluyorlarmış, kendi aralarında sıralıyorlarmış kim birinci olur, kim ikinci olur diye" ifadelerini kullandı.

6urgofqw4ucfqbxttws0qq.webp

'SIK SIK YEMEKLER YAPARDI'

Halit Refiğ'in eşi Gülper Refiğ de, "Gerçekten o nesil istisnai bir nesildi. Sık sık yemekler yapardı, biz de sinema camiasıyla yemeklere giderdik. Bu kadar asil, duruşuyla, ruhuyla, her hareketiyle çok samimi söylüyorum, ben böyle bir insan daha tanımadım. Hatırlıyorum, köpeği bile kendisi kadar zarif, hoştu. Çok istisnai insandı ve öyle de evlatlar yetiştirdi. Orada yediğimiz yemekler, onlar bitti… Cilt konusunda mütehassıstı, 'Elini sildiğin havluya yüzünü silme' demişti bana. O gün bugün ben hep kağıt ile yüzümü siliyorum. Ondan bir hatıra… Her seferinde şimdi Gelengül Hanım'ı hatırlayacağım. İnşallah sonsuza kadar yolculuğu iyi geçsin" dedi. (DHA)

Öne Çıkanlar