Karagöl Tabiat Parkı 9 ayda yaklaşık 410 bin kişiyi ağırladı
Artı Gerçek - Borçka ilçe merkezine 27 kilometre uzaklıktaki Borçka Karagöl Tabiat Parkı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ardından eski yoğun günlerine geri döndü.
Toplam 368 hektar alana sahip tabiat parkı, ünlü Karagöl'ü, bozulmamış doğası, yaşlı ormanları, zengin bitki örtüsü, yürüyüş yolları ve kamp alanlarıyla doğa tutkunlarının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
Bahar ve yaz aylarında yeşilin, sonbaharda ise sarı, turuncu, kırmızı ve kahverenginin onlarca tonunu sergileyen tabiat parkı, göl çevresindeki ağaçların gölgelerinin suya yansımasıyla ziyaretçilerine görsel şölen sunuyor.
İl Özel İdaresi verilerine göre, yılın 9 ayında yaklaşık 410 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Karagöl'de bu sayının, önümüzdeki günlerde oluşacak sonbahar renklerini görmek için gelecek turistlerle daha da artması bekleniyor.
"Burası cennet, gelinip görülmesi lazım"
Ankara'dan eşi ile birlikte Karagöl'e gelen gelen bir ziyaretçi, Artvin'in doğa harikası bir şehir olduğunu ve ilk defa gördüğü Borçka Karagöl'e hayran kaldığını söylüyor.
Bu doğal güzelliğin hiç bozulmamasını dileyen ziyaretçi, Eşimle yurt dışına da gitmiş olduğunu, orada da Zabljak diye benzer bir yer olduğunu söylüyor; ancak Karagöl'ün oradan kat kat güzel olduğunu ifade ediyor. "Adeta bayıldık." diyor.
Ziyaretçi, yeşilin her tonunu görmenin mümkün olduğunu dile getirerek, "Hiç görmediğimiz, bilmediğimiz ağaçlar, bitkiler var. Burası cennet, gelinip görülmesi lazım." ifadelerini kullanıyor.
Bir başka ziyaretçi ise Karagöl'de harika bir doğayla karşılaştıklarını, yol boyunca harika manzaralar gördüklerini dile getirerek, "Umarım uzun yıllar bu doğallığını korur. Doğa harikası özel bir yer burası. Dünyada cennet köşeler vardır ya burası öyle bir yer." diye konuşuyor.
Doğanın insana huzur verdiğini vurgulayan ziyaretçi, "İnsanlar gelsinler ve bu doğanın sesini burada dinlesin. Geldiğimize fazlasıyla değdi, umarım gelecek yıllarda tekrar geliriz." diyor.
Başka bir ziyaretçi de hayranlığını saklamıyor ve Karadeniz'in yeşili ve tabiatıyla bambaşka bir yer olduğuna işaret ederek, şöyle konuşuyor.
"Biz her zaman cenneti hayal ederiz. Burası da cennetten bir parça gibi çok güzel bir yer. Bu geziye arkadaşlarımla geldim. İlk defa geliyorlar. Ben daha önceki yıllarda da gelmiştim. Buralar o kadar güzel ki bıkmıyorum, sıkılmıyorum, doyamıyorum. Tabiatı bozulmamış bir yer." diyor. (Kültür Sanat)
