Darfur'da hayatını kurtardığı çocukla 15 yıl sonra göçmen gemisinde karşılaştı
Sudan'ın Darfur bölgesinde iç savaşın yoğun zamanlarında yaralılara yardım eden Amerikalı hemşire Mary Jo Frawley, o sıralar tedavi ettiği bir çocukla 15 yıl sonra Akdeniz’de göçmenleri kurtarmak için çalışmalar yürüten bir gemide karşılaştı.
Independent Türkçe'de yayınlanan habere göre, Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) ve SOS Mediterranee kuruluşlarının ortaklaşa faaliyet yürüttüğü Ocean Viking gemisi, 9-12 Ağustos tarihlerinde Libya açıklarında 4 göçmen teknesini kurtardı. Gemiye çıkarılan 356 göçmenden biri de Darfur savaşı sırasında MSF hemşiresi Frawley’in tedavi ettiği ve bugün 17 yaşındaki Sudanlı Ömer’di.
Frawley, "Bu çocuğu hatırlıyorum. Onu bana annesi getirmişti. Saldırıda sağ bacağından yaralanmıştı ve tıbbi müdahaleye ihtiyacı vardı. Herkes dağlara kaçmak zorunda kalmıştı. Çok zor zamanlardı" dedi.
TESADÜFLER ÜST ÜSTE...
Bombardımanda yaralandığı sırada henüz iki yaşında olan ve o günlerden kalma yara izini bacağında anı gibi taşıyan Ömer ise karşılaştığı kişiyi tanıyamasa da hikayeyi annesinden dinlediğini söyledi.
Kurtarma gemisindeki sevindiren rastlantı sadece Ömer’le sınırlı kalmadı. Gemideki göçmenler arasında yer alan 22 yaşındaki Abdurrahman’ın babası, Amerikalı hemşireyi savaş suçları işlemekle suçlanan Cancavit adlı milisler tarafından öldürülmekten son anda kurtarmış fakat kendisi yaşamını yitirmişti.
Başından geçenleri anlatan hemşire Frawley, "Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerin ortasında 10-12 kişiyle küçük bir cerrahi müdahale görevi yürütmüştük. Bir gün bölge halkından biri, durumun tehlike arz etmesi nedeniyle orayı terk etmemiz konusunda bizi bilgilendirdi. Ayrılmamız gerektiğini ve hükümetin de bizi kovmak istediğini söylemeye gelen kişi Abdurrahman’ın babasıydı" dedi.
Afrika’da 20 yılı aşkın sürede birçok çatışmaya şahit olan ve Darfur’da bir gecede ortalama 40-50 kişiyi tedavi ettiklerini kaydeden Frawley, çok sayıda kişiye hizmet ettikleri hastaneyi ve bölge halkını arkalarında bırakmanın zor olduğunu vurguladı.
Abdurrahman’la karşılaşmasının sevincini paylaşan hemşire sözlerine şöyle devam etti: Orayı terk etmek zorundaydık. Kaçmamız gerektiğini söyleyerek gerçekten de hayatımızı kurtardılar. Ayrıldıktan sonra bu iyiliği karşılıksız bırakmamayı ve size yardım etmeyi umuyordum. Ailen bunu benim için yaptı, benim görevim de bunu senin için yapmaktır. Şu an şükran duyuyorum.
Savaş sırasında 7 yaşında olan Abdurrahman ise babasının sağlık ekibini uyarmasının hemen sonrasında milislerin köylerini bastığını, babasının gözleri önünde öldürüldüğünü ve annesiyle kendisinin kaçmayı başardığını anlattı. (Independent)