Gibraltar'daki Neandertal fosillerinden ilk kez antik DNA çıkartıldı

Yapılan araştırmada, Gibraltar’daki Neandertal fosillerinden ilk kez antik DNA çıkartıldı. Araştırmadan elde edilen sonuçlarla, bulunan kafataslarının ait oldukları Neandertallerin cinsiyeti ve Forbes Taşocağı’nda keşfedilen fosillerin Gibraltar’ın ötesindeki Neandertallerle ilişkili olduğu doğrulandı.

Gibraltar’daki Neandertal fosilleri paleontoloji alanında yapılmış en önemli keşifler arasında. 1848’de Forbes Taşocağı’nda 1926’da ise Devil’s Tower’da keşfedilen fosiller kendi türlerinin en çarpıcı örnekleri olarak kabul ediliyor. Yapılan yeni araştırmanın yazarları, Neandertal DNA bileşenlerini izole etmek için dizileme sonrasında oluşan modern kontaminasyonu azaltan bir DNA hazırlama yöntemi kullandı.

Perrin Margaryan'ın arkeofili'nde yer alan haberine göre Doğal Tarih Müzesi’nden Profesör Chris Stringer, "Analizler Devil’s Tower’daki çocuğun erkek, Forbes Taşocağı’ndaki yetişkinin ise kadın ve genetik olarak İspanya’daki daha genç Neandertal kalıntılarına kıyasla Avrupa ve Batı Asya’daki erken Neandertallere daha benzer olduğunu doğruladı." diyor.

"Gibraltar Neandertallerin yok olmalarından önceki son yerleşimlerinden biri olarak görülüyor, ancak Forbes Taşocağı da pek yeni bir Neandertal yerleşimi değil."

Lukas Bokelmann ve meslektaşları Neandertal kalıntılarındaki DNA muhafazasını incelemek için Forbes Taşocağı örneğinden 20 mg Devil’s Tower örneğinden ise 36 mg petröz kemik tozunu analiz etti.

Araştırma eş yazarlarından Dr. Selina Brace, "Antik DNA alanında çalışmak için heyecan verici bir dönemdeyiz. Araştırmamızda da görülebileceği gibi metodolojik gelişmeler ciddi anlamda zorlayıcı materyallerle çalışmamıza olanak tanıyor. Antik DNA üzerinde çalışmak daima aldatıcıdır, ancak elimizdeki bu örneklerin her ikisinin de eski ve ılıman iklimde olması üzerlerinde çalışılmasını özellikle güç kılıyor" diyor.

Doğal Tarih Müzesi’nden Ian Barnes ise böyle bir projede Leipzig ekibiyle çalışmanın harika olduğunu belirterek ekibin antik DNA, özellikle de Neandertal genomlarına dair incelemelerin geliştirilmesi için önemli çalışmalarda bulunduğunu söylüyor.

Sonuçlar, görece ılıman iklimlerde, yüksek oranda kontamine olmuş fosillerdeki DNA’yı analiz etmenin mümkün olduğunu göstererek Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Çin gibi bölgelerde bulunan benzer şekildeki antik DNA’nın incelenebileceğine dair umut vaat ediyor.