Neandertaller yaşlanana kadar yaşayabiliyordu
Antropologlar 100 yıl önce keşfedilen en ünlü Neandertal iskeletlerinden birisi olan "La Ferrassie 1" hakkında yeni bilgiler elde etti.
Basque Country Üniversitesi’nden Dr. Asier Gomez-Olivencia liderliğindeki ve Binghamton Üniversitesi’nden antropolog Rolf Quam’ın da dâhil olduğu uluslararası bir araştırma ekibi, 100 yıl önce keşfedilen ve en ünlü Neandertal iskeletlerinden birisi hakkında yeni bulgular elde etti.
Rolf Quam, "Yeni teknolojik yaklaşımlar, antropologların atalarımızın kemiklerine daha da derinlemesine bakmalarına izin veriyor. La Ferrassie 1 örneğinde bu yaklaşımlar, orijinal iskeletin yeni fosil kalıntılarını ve patolojik koşullarını tanımlamayı ve bu kişinin kasıtlı olarak gömüldüğünü doğrulamayı mümkün kıldı" diyor.
MUHTEMELEN 50 YAŞINDAN BÜYÜK
Serdar Cüllük'ün arekofili'nde yer alan haberine göre, La Ferrassie 1 adı verilen yetişkin erkek Neandertal iskeleti, 1909 yılında Fransa’daki bir mağarada, yetişkin bir kadının ve birkaç Neandertal çocuğun kalıntılarıyla birlikte bulundu.
Tüm iskeletler kasıtlı gömülmüş olarak yorumlandı ve buluntular o zamanki halkın, Neandertallerin insan gibi olmaları yönünden ilgisini çekti. Özellikle La Ferrassie 1 iskeleti, keşfedilmesinden bu yana Neandertal çalışmalarında oldukça etkili oldu.
La Ferrassie 1, yaşamı boyunca çeşitli kırık kemikler nedeniyle acı çeken ve vefatına kadar devam eden solunum sorunları çeken yaşlı bir adamdı (muhtemelen 50 yaşından büyük). Kısa süre sonra, grubunun diğer üyeleri tarafından bin yıl boyunca tekrar tekrar iskân edilen La Ferrassie kaya sığınağına gömüldü.
Bu iskelet, bir mezar çukurunda bulundu ve 40.000 ila 54.000 yıl önceleri arasına tarihlendi. Bu tam iskelet, Neandertal anatomisinin ve yaşam yollarının yorumlanmasında tarihsel olarak oynadığı önemli rol nedeniyle en önemli Neandertal bireylerinden birisi olarak kabul edildi.
Şimdi, araştırmacılar, bu ünlü Neandertal bireyin iskeletinde uzun zamandır saklanan sırları ortaya çıkarmak için en son teknolojik yaklaşımlardan bazılarını uyguladılar. Fosiller, kafatasının iç anatomisini ve kemiklerin bir kaçını incelemek maksatlı yüksek çözünürlüklü microCT taramaya tabi tutuldu. Orta kulak kemikleri (malleus, incus ve stapes), La Ferrassie mağara tabanındaki tortullar sayesinde kafatası içerisinde kalmayı başardı. Bunlar insan vücudundaki en küçük kemikler ve genellikle arkeolojik iskeletlerde korunmazlar, ancak analiz için kemiklerin 3 boyutlu sanal modellerini çıkarmak mümkün olabildi.
Kulak kemikçikleri bütün olarak korunmuştu ve Neandertallerde bu anatomik bölgenin varyasyon aralığının daha iyi anlaşılmasına yardımcı oldu. İskelette köprücük kemiği çatlağı, omurga iltihabı ve eğriliği gibi çeşitli patolojik durumlar da tespit edildi. Araştırmacılar ayrıca orijinal kazılardan arkeolojik materyalleri incelediler ve birkaç yeni omur ve kaburga parçası tespit ettiler.
Orijinal iskelette, kafatası çatlaklarında ve uzun kemiklerde yapılan modern adli çalışmalara göre kırıkların çoğu ölüm sonrasına aitti. Zamanla kemikler kollajen kaybetmişti ve üstündeki tortuların ağırlığına bağlı olarak kırılmalar gerçekleşmişti. Yine de, kemikler arasındaki anatomik bağlantıların etkilenmemiş olması, bir asırdan önce araştırmacılar tarafından yapılan orijinal gözlemleri doğrulayan La Ferrassie bireyinin kendi sosyal gruplarının diğer üyeleri tarafından kasıtlı olarak gömüldüğünü doğruladı.
Quam, ‘’Bu yeni bulgular sonradan ortaya çıkan ve halen Neandertallerin kültürel pratikleri etrafında devam etmekte olan tartışmaları belirgin bir şekilde etkiliyor.’’ diyor.
"La Ferrassie adlı Neandertal bireyin çalışmalarına yeni teknolojik yaklaşımların uygulanması, bir asırdan fazla bir süre önce keşfedilen bu ikonik bireyin anatomisine ve davranışlarına yeni bakış açıları kazandırıyor." (YAŞAM HABERLERİ SERVİSİ)
