Yeni neslin zekasının sırrı

Yeni neslin zekasının sırrı
Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, yeni neslin çabuk algılamasının, eskisinden daha başarılı projeler üretmesinin en önemli nedeninin beslenme olduğunu belirtti.

YAŞAM - İstinye Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, yeni neslin çabuk algılamasının, eskisinden daha başarılı projeler üretmesinin en önemli nedeninin beslenme olduğunu belirtti.

"ÇOCUKLUK ÇAĞI BESLENMESİ DEMEK YAŞAM BOYU KALİTE DEMEK"

Prof. Dr. Elmacıoğlu, beslenme konusunda çocukluk çağında yapılacak hataların ceremesinin bütün bir yaşam boyunca çekileceğini, yeni neslin dikkat çeken zekasının beslenme ile yakından ilişkili olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün çocukların zeki olması, bilgiyi çabuk algılaması, daha az hasta olması, spor karşılaşmalarında derece alması, çok iyi projeler üretebilmesi gibi özelliklerin hepsinin yolu beslenmeden geçiyor. Elbette ki genetik çok önemli bir faktör ama genetiğin üstüne zekanın yapılanması, bilinçsel işlevlerin konabilmesi için beslenme olmazsa olmaz. Zaten dünyada kötü beslenen çocukların yaşam boyu kronik, dejeneratif hastalıklara çok daha çabuk yakalandığı, yaşam kalitelerinin düşük olduğu, bilgi üretemediği ve topluma faydalı olamadığını çok net görüyoruz. Onun için çocukluk çağı beslenmesi demek yaşam boyu yaşam kalitenizi vurgulamak demektir."

"EK GIDALAR ÇİĞNEME FONKSİYONLARINI DA GELİŞTİRİR"

Altıay boyunca sadece anne sütü verilmesinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Elmacıoğlu, 6 aydan sonra ek gıdaya başlanması gerektiğini de sözlerine ekledi ve ek gıdaların çocuğun yeme fonksiyonlarını geliştirdiğinin altını çizerek şunları söyledi:

"Ek gıdalar çocuğun yavaş yavaş mide ve bağırsak sistemini çalışmaya hazırlayacak. Daha sonra çocuğun oyun çağı var. Oyun çağında kişilik gelişiyor. Beslenme ile kişilik gelişimi arasında çok büyük ilintiler vardır. Eğer çocuğu bu yaşlarda sağlıklı beslenmezse büyüme, gelişme durur. Dolayısıyla bilişsel fonksiyonlar durur. Yani zekanın gelişimi, bilgi üretimi, algılama durur. Toplumların sosyal yükü oluşur, çocukluk çağı beslenmesi demek ömür boyu sizin yaşam kaliteniz demektir."

"ÇOCUKLARIN PEŞİNDE KOŞMADAN YEMEK YEDİRİN"

Obezitenin önüne geçmekteki en önemli faktörün öncelikle anne sütünü bebeğin alabildiği kadar almasını sağlamak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Elmacıoğlu, "Anne kendi sütüyle bebeğini en az 6 ay tek başına besleyecek.Bunun dışında son yayınlar bebeğin 2 yaşına kadar da anne sütünü almaya devam edebileceğini gösteriyor. Ek gıdalara 6 aydan sonra başlamak gerekiyor. Ek gıdaların nasıl hazırlanacağını bilmek gerekiyor. Çocukların peşinde yiyecek diye koşmadan, onlar televizyon seyrederken bilinçsizce yemelerini teşvik etmeden, mümkün olduğunca aile sofrasına çocukları oturtarak, sabahları çocuklar okula giderken kahvaltı etmelerini sağlayarak, öğlen yemeklerinde aç kalmalarını önleyerek çocukların doğru beslenmesi sağlanabilir. Çocuk beslenmesi yaşamın temelidir.Bugünkü birçok kronik hastalığın, kalp damar hastalıklarının, yüksek tansiyonun hatta beslenmeye bağlı kanserlerin geçmişine baktığınız zaman yaşam boyu yanlış yapılan uygulamalardan kaynaklandığını görüyoruz." (DHA)

 

Öne Çıkanlar