Kirazlı’ya 1,6 milyon dolar harcayan, Alamos’a cesaret veren altın fiyatlarındaki artış mı?
Türkiye’de son haftalarda koronavirüs salgınına karşı uygulanan farklı önlemler gündemdeki yerini korurken, Covid-19 sürecinde ekolojik yıkıma sebep olan projelerle ilgili gelişmelerde de ciddi bir artış gözleniyor.
Yapılan açıklamalar ve gelişmeler, koronavirüsün uzun bir süre daha bizimle birlikte olacağına işaret ediyor.
Doğa tahribatıyla virütik salgın hastalıklar arasındaki ilişki çalışmalarla son derece net biçimde ortaya konmuşken, bu sabit gerçeklerden hiç ders almadan talan projeleri hızla hayata geçirilmek isteniyor.
Resmen, kısmi izolasyon uygulamaları, iktidar ve şirketler tarafından talan ve rant fırsatına dönüştürüldü.
Bu talan fırsatçıları arasında Kanadalı altın şirketi Alamos Gold’un baş aktörlerden biri olduğunu görüyoruz. Alamos Gold ve Türkiye’deki yerli iştiraki Doğu Biga Madencilik’in Çanakkale Kaz Dağları’nda Kirazlı mevkindeki altın madeni arama faaliyetleri, şirketin üst düzey yöneticilerinin yaptığı açıklamalar, usulsüz ağaç kesimleri, siyanürlü ayrıştırma tartışmaları ve gelişmelere tepki olarak başlatılan "Su ve Vicdan Nöbeti" geçen yıl Türkiye’nin en önemli gündemlerinden biri olmuştu.
Geçtiğimiz günlerde Çanakkale Orman Müdürlüğü Kaz Dağları’nda devam eden çadır nöbetinin 270’inci gününde çadır nöbet alanının tahliyesi için tebliğde bulundu.
Konuyla ilgili gelişmelerden şu yazıda bahsetmiştik.
Konu sosyal medyada ses getirince, kamuoyundan destek buldu. Sivil toplum kuruluşları karara yönelik Çanakkale Valiliği’ne itiraz dilekçesi verdi. Yaşam savunucuları da dilekçeyle itiraz etti.
Nöbetteki yaşam savunucularına "toplum düzenini, genel ahlakı, genel sağlığı, çevre ve ekonomik düzeni bozmak" suçlamasıyla toplam 57 bin 240 TL idari para cezası kesildi.
Türkiye’de AKP adaletinin terazisi böyle işliyor: Kaz Dağları’nı altıncıların talan etmesi serbest, Kaz Dağları’nı çevrecilerin savunması suç.
Alamos Gold, geçen yıl, 13 Ekim 2019 tarihinde sona eren ruhsatlarının yenilenmediği açıklamasında bulunmuştu. Ancak, belli ki havaların ısınmasıyla Alamos Gold, buradaki faaliyetlerine kaldığı yerden devam etmek niyetinde.
Alamos Gold’un 2020 yılı ilk çeyrek sonuçlarını paylaştığı açıklamasında, madencilik ruhsatlarının iptal edilmediği, ruhsat yenilenene kadar başka inşaat faaliyetlerine devam edebilecekleri ifadelerine yer verilmiş.
Şirket, Enerji Bakanlığı ile birlikte hareket ettiklerini, "yerel toplulukların kendilerini desteklediği" iddiasını da ekleyerek, ruhsatın yenilenmesiyle güncellenmiş inşaat programı ve bütçeyle birlikte faaliyetlerini sürdüreceğini belirtmiş.
Şirket, sadece 2020 yılının ilk çeyreğinde Kirazlı'da 1,6 milyon dolar harcadığını, daha önceki dönemlerde de 1,4 milyon dolarlık yatırım sermayesi masrafı yaptığını ifade etmiş.
Alamos Gold’un bölgedeki hareketliliği bununla sınırlı değil. Şirketin Türkiye’deki iştiraki Doğu Biga Madencilik Çanakkale’deki Kumarlar Köyü’nde yapmak istediği gölet için köylülere mera alanlarını boşaltmaları yönünde baskı yaptı. Çevre örgütleri göletin köylere içme ve kullanım suyu sağlamak için değil, Kirazlı Altın Madeni Projesi'nin kullanım suyu tedariki için oluşturulmak istendiğini belirtti.
Bu noktada, bir yatırım aracı olarak altının Covid-19 sürecindeki gelişimine de bu vesileyle göz atmakta fayda var.
Malum, koronavirüs sürecinde finansal piyasalarda ortaya çıkan büyük belirsizlik hali ve beraberinde gelen endişe, küresel bazda merkez bankalarının genişlemeci para politikasını benimsemesi, "güvenli liman" olarak nitelendirilen varlıklara talebi artırdı. Bu durum, altın fiyatlarını yukarı yönlü destekledi.
Nisanda altın bazlı fonlara 9,3 milyar dolarlık fon girişi yaşandı ve bu fonlardaki altın miktarı rekor seviye olan 3 bin 355 tona yükseldi.
Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre, altın bazlı yatırım fonları portföylerine 170 ton altın ekledi.
Böylece, altın bazlı yatırım fonlarının yönetimi altında bulunan altın değeri tarihi yüksek seviye olan 184 milyar dolar oldu.
Altın bazlı yatırım fonlarına gerçekleştirilen para akışında Kuzey Amerika öne çıktı. Bölgedeki yatırım fonları bu dönemde portföylerine 7,8 milyar dolar değerinde 144,2 tonluk altın ekledi, yatırım fonlarında bulunan altının değeri 93,8 milyar dolar oldu.
Altın, bu dönemde aynı zamanda en iyi hedge aracı olarak da öne çıktı. Altının ons fiyatı Nisan 2012'den bu yana en yüksek seviye olan 1,700 doların üzerinde tamamlarken, altın fiyatları neredeyse tüm major para birimlerinde rekor seviyelere ulaştı.
Martta yatırımcıların teminat kapatmak için altın satmak zorunda kalması nedeniyle günlük 236 milyar dolara çıkan işlem hacmi ise Nisan'da 2019'daki ortalama seviyelere inerek 140 milyar oldu. Altın fiyatlarında martta gözlemlenen oynaklıkta önemli derecede azalma gözlenmesine rağmen, nisanda tarihsel ortalamalara göre görece yüksek seyretmeye devam etti.
Nisanda tahvil ve pay piyasalarında önemli ralliler yaşanırken, altın yüzde 11 artışla birçok varlıktan daha iyi performans gösterdi.
Hedge araçları, getiri, oynaklık, risk bazlı getiri bazında ve aşağı yönlü riskler kapsamında analiz edildiğinde altın hedge için en uygun varlık olarak öne çıkıyor.
Küresel finans krizi sırasında olduğu gibi altın fiyatları salgın döneminde de güçlendi ve bunun uzun bir süre devam edeceği yönünde bir beklenti hakim.
Merkez bankalarının çoğu salgınla birlikte sıkıntıdaki ekonomileri desteklemek için yeni araçlar kullanmaya niyetli. Altına yatırım talebinin artırması ve merkez bankalarının 2020'de de net altın alıcısı olmayı sürdürmesi öngörülüyor.
Son günlerde yatırımcı tavsiyeleri arasında Alamos Gold, yükselen trendiyle dikkat çekici bir yatırım enstrümanı olarak öne çıkmış durumda.
Hisse başına sağladığı kazançla öne çıkan şirket, uzun vadeli yatırım için uygun olarak değerlendiriliyor.
Üstelik, şirketin Kirazlı gibi gelecek vaat eden yatırımları olduğundan bahsediliyor.
Alamos Gold'un tarihsel hisse başına kazanç büyüme oranı yüzde 53,5 iken, yatırımcıların öngörülen büyümeye odaklanması gerekir. Sektör ortalaması yüzde 28,3 olarak gerçekleşirken, şirketin hisse başına bu yıl yüzde 58,7 oranında artış göstermesi bekleniyor.
Son gelişmelerin ardından akla gelen birkaç soru:
Altının gerek fiyat gerek yatırım aracı olarak yıldızının bu kadar parladığı bir dönemde, Alamos Gold’un stratejik yatırımlarından biri olarak gösterilen Çanakkale’de yeniden hareketleniyor olması tesadüf mü?
Çanakkale’ye yerleşmeye, bölgeyi dümdüz edip altını üstüne getirmeye bu kadar istekli olmasının arkasında küresel salgın konjonktürünün de etkisi var mı?
Alamos Gold kazanırken, onunla birlikte kimler ihya olacak?