Melis Alphan
İklim krizi büyürken yeni kömür santralları yolda
Şu anda dünyada 100 milyondan fazla insan, fırtına, kuraklık ve seller neticesinde insani yardıma muhtaç. İklim nedenli afetlerin ve iklim krizinin sosyo ekonomik etkileri sonucu, 2050’ye kadar bu sayının en az iki katına çıkması bekleniyor. Yani 30 yıl sonra, dünyada en az 200 milyon kişi iklim nedenli afetler yüzünden insani yardıma muhtaç olacak.
Uluslararası Kızıl Haç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) tarafından yayımlanan Eylemsizliğin Bedeli isimli raporda, kişi sayısındaki bu artışın çok büyük bir ekonomik bedeli de olacağı, 2030 yılına kadar iklimle bağlantılı insani bedelin yılda 20 milyar dolara kadar çıkabilebileceği belirtiliyor.
İklim krizinin etkilerine dünyanın her yerinde tanık oluyoruz. Ama bazı yerlerde çok daha yıkıcı. Eylül başında, Bahama adalarını vuran Dorian kasırgası ile bölge tarihinin en büyük doğa felaketini yaşadı. Hızı saatte 300 kilometreye varan kasırgada 50 kişi hayatını kaybetti, binlerce insandan haber alınamadı, binlercesi evsiz kaldı, 70 bin kişi barınma, ilaç ve gıda gibi temel ihtiyaçlara muhtaç oldu, 5 bin kişi tahliye edilirken, iki gün süren kasırgadan günler sonra bile hala 7 bin kişi tahliye edilmeyi bekliyordu. Kasırga nedeniyle Karayipler'de 3 milyar dolarlık sigortalı mülk zarar gördü. Bundan iki hafta sonra, daha yaralarını saramayan Bahama adalarını bu kez de Humberto fırtınası vurdu.
2017’de ABD’nin Teksas eyaletinde etkili olan Harvey kasırgası, bir milyondan fazla insanın hayatını doğrudan etkiledi. Kentin yüzde 70’i sel suları altında kaldı. Onbinlerce kişi evini terk etmek zorunda kaldı, nehirler taştı, içme suyuna erişilemedi. Teksas Valisi, yaşamın kasırga öncesi şartlara döndürülebilmesi için 125 milyar dolara ihtiyaç olduğunu söyledi.
2017’de Peru’da ülkenin yarısından fazlasını etkisi altına alan ve 1.2 milyon insanı etkileyen sel felaketinde 72 kişi öldü, başkent Lima’ya bir hafta su verilemedi. Kolombiya’nın güneyindeki Mocoa’yı vuran selde ise 17 mahalle sular altında kaldı, 238 kişi hayatını kaybetti.
İklim krizinin ölümcül etkilerinden biri de sıcak hava dalgaları. Haziranda Hindistan'ın Bihar eyaletinde sıcaklar yüzünden ölenlerin sayısı dört günde 92'ye ulaştı. Bu yaz Kanada’da onyıllardır yaşanan en kötü sıcak hava dalgası yüzünden 33 kişi öldü. Fransa’da temmuz ve ağustostaki aşırı sıcaklıklara bağlı olarak 1,435 kişi hayatını kaybederken, temmuzda Hollanda’yı vuran sıcak hava dalgasında ölenlerin sayısı 400.
Eylemsizliğin bedeli gerçekten de çok ağır.
Yüzde 79’a göre siyasetçiler yetersiz
Bugün New York’ta gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Eylem Zirvesi öncesinde ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Brezilya, Polonya, Fransa ve İtalya’da yapılan anket çalışmasına göre, bu ülkelerde toplumun yüzde 69’u dünyayı kurtarmak için zamanın daraldığını düşünüyor. Toplumun yüzde 79’una göre ise iklim kriziyle mücadelede hükümetler yeterli çaba göstermiyor.
Zirvenin öncesinde, ‘İklim Eylem Programı 2030’u kamuoyuyla paylaşan Almanya, karbona fiyat koyduğunu açıkladı. Eelektrikli araçlara yatırımı artıran Almanya’da 2030’a kadar elektrikli şarj istasyonu sayısı 1 milyona çıkacak. Benzinli araçlara karbon vergisi getirilmesi, havacılık vergilerinin artırılması ve demiryolu ulaşımına vergi muafiyeti getirilmesi planlanıyor. 2023’e kadar iklim eylemine yapılacak en az 54 milyar euroluk yatırımın maliyetleri karbon fiyatlandırma mekanizmaları ile karşılanacak.
Bunların yanı sıra, 2030’a kadar 17 GW kömür santralı kapatılacak ve yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı yüzde 65’e çıkarılacak.
Bu somut sözlere rağmen, Almanya yine de geç harekete geçmekle eleştirilirken, bunların sıfır karbon emisyonu hedefine yaklaşmaya yetmediği belirtiliyor.
Bu arada dünyanın geri kalanında ne oluyor derseniz…
İklim krizinin başlıca nedeni fosil yakıtlar iken, Avrupa İklim Ağı’nın Küresel Kömürden Çıkış Listesi’ne göre, birçok kömür şirketi genişleme politikasını sürdürüyor. 60 ülke yeni kömür santralı planlamaya devam ediyor. Bu projelerin inşası durumunda, dünyadaki kömürlü termik santral kurulu gücü yüzde 29 daha artacak. Listedeki 746 şirketin 400’ü kömür faaliyetlerini artırmayı planlıyor. Bunlar arasında Türkiye’den 17 şirket yer alıyor. Avrupa’da kömür madenciliği sektöründeki 23 şirketten 9’u ise Türkiye’de faaliyet alanını genişletiyor.
Biz de kıyamete böyle hazırlanıyoruz işte.