Hak ihlallerini raporlaştıran Af Örgütü'ne gözdağı tutuklaması
HABER MERKEZİ- İzmir merkezli olarak 23 avukata yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan Uluslararası Af Örgütü (AI) Türkiye Şubesi Yöneticisi Avukat Taner Kılıç tutuklandı. Taner Kılıç 6 Haziran'da Gülen cemaati soruşturması kapsamında göz altına alınmıştı.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan AI, Kılıç'ın tutuklanmasını "korkunç bir adaletsizlik" olarak tanımladı.
Uluslararası Af Örgütü bugün yaptığı açıklamada, savcılığın AI Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç’ı "terör örgütü üyeliği" ile suçlama kararı vererek adaletle alay ettiğini ifade etti. Açıklamada Uluslararası Af Örgütü, Kılıç’ın tutuklanmasının geçen sene Temmuz ayındaki darbe girişiminin ardından Türkiye yetkililerinin uyguladığı baskının yıkıcı etkilerini gözler önüne serdiğini belirtti.
İzmir’de 6 Haziran Salı günü 22 diğer avukatla birlikte Fethullah Gülen hareketi ile bağlantılı olduğu şüphesiyle gözaltına alınan Taner Kılıç, hükümetin uyguladığı yoğun baskının son mağduru oldu. Bugün gerçekleşen duruşmada, mahkeme Kılıç'ın "Fethullah Gülen Terör Örgütü" üyeliği suçlamasıyla tutuklu yargılanmasına karar verdi. Açıklamada, Kılıç’ın derhal ve koşulsuz serbest bırakılması talep edildi.
Taner Kılıç’ın tutuklanmasına ilişkin bir açıklamada bulunan AI Genel Sekreteri Salil Shetty, "Taner Kılıç ilkeli ve tutkulu bir insan hakları savunucusudur. Bugün aleyhinde yöneltilmiş olan suçlar tamamen asılsızdır. Bu suçlar, Türkiye hükümetinin kendisine düşman ve muhalif olarak algıladığı kişilerin peşinde sürdürdüğü çılgınca kovalamacanın ne kadar keyfi ve büyük çapta olduğunu ortaya koyuyor. Kılıç derhal serbest bırakılmalıdır ve hakkındaki suçlar düşürülmelidir" dedi.
Shetty açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: "Taner’in tutuklanması sadece insan haklarına hiçbir şekilde itibar edilmediğini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda insan haklarını savunanları hedef almaya yönelik bir isteği de gözler önüne seriyor. Türkiye'de ve tüm dünyada insan haklarına değer veren herkesi, aynı amaçlara hayatını adayan ve şimdi de uğrunda özgürlüğünü feda eden cesur bir insan hakları savunucusu için sesini yükseltmeye çağırıyoruz."
BYLOCK İDDİALARINI REDDETTİ
Yetkililer tarafından Taner Kılıç’ı Gülen hareketi ile ilişkilendiren tek iddia, yetkililerin "Fethullahçı Terör Örgütü" üyeleri tarafından kullanıldığını öne sürdüğü, güvenlikli bir cep telefonu mesajlaşma uygulaması olan Bylock’un Ağustos 2014’te telefonunda bulunduğu.
Açıklamada, bu iddiayı destekleyen herhangi bir kanıt sunulmadığı, Kılıç'ın Bylock’u telefonuna indirme iddialarını reddettiği ifade edildi. "Kamuoyuna geniş çapta yansıyana kadar uygulamanın adını dahi duymadığını belirtiyor" denilen açıklamada, Shetty, "Taner Kılıç ne Fethullah Gülen hareketinin bir destekçisi ne de bir mürididir; o bu hareketin Türkiye’deki rolünü her zaman eleştiren bir kişi olmuştur. Aleyhinde yöneltilen tek kanıt, doğru olsa bile, asla cezai bir fiile kanıt teşkil etmeyecek nitelikte olan güvenlikli bir iletişim platformu uygulamasının telefonunda bulunduğu iddiasıdır. Kılıç, böylesine zayıf ve yetersiz suçlamalara dayanarak yargılanmamalıdır" ifadelerini kullandı.
AF ÖRGÜTÜNDEN İNTİKAM MI ALINIYOR?
AI Mayıs ayında yayınladığı son raporunda 100 binden fazla kişinin Gülen soruşturmaları nedeniyle işinden edildiğini ve bunun büyük bir mağduriyet ve adaletsizlik olduğu sonucuna vardığı raporunu açıklamıştı. İşinden edilenlerin "medeni ölü" (yaşayan ölü) muamelesi gördüğü ve hayatlarını kazanmalarının önüne geçildiği de raporun dikkat çektiği hususlar arasındaydı.
Rapor yabancı medyanın da ilgisini çekmiş, bu konuda çok sayıda haber yapılmıştı.
Örgüt Aralık ayı sonunda da sokağa çıkma yasakları ve OHAL nedeniyle yerle bir edilen, meskunlarının zorunlu göçe tabi tutulduğu Sur üzerine bir rapor hazırlamıştı.
Tutuklu gazetecilerle ilgili aktif bir kampanya da yürüten AI, sık sık AKP iktidarına çağrıda bulunarak tutukluların serbest bırakılmasını talep ediyordu. Tüm bunların AI'yi iktidarın hedefi yaptığı belirtiliyor.
ZAMAN GAZETESİ YÖNETİCİSİNİN AKRABASI OLMAK SUÇ MU?
Kılıç'a yöneltilen iddialardan biri de Zaman Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Mehmet Kamış'ın akrabası olması. Ancak hukukta, yargılanan bir şüphelinin akrabası olmayı suç sayan bir madde yok. Tutuklama kararında, Kılıç'ın Zaman gazetesi abonesi olduğu, Bank Asya'da hesabı bulunduğu iddia ediliyor.
AI'ye göre ise tüm bunlar birer bahane. Aksine, Kılıç'ın Gülen yapılanmasını eleştiren bir dünya görüşüne sahip olduğunun altı çiziliyor.
İşte o tutuklama kararı:
Taner Kılıç’ın gözaltına alınması uluslararası kamuoyunda geniş bir yankı uyandırarak, ABD Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği, Almanya İnsan Hakları Sorumlusu, Danimarka Dışişleri Bakanı’nın yanı sıra çok sayıda uluslararası ve ulusal insan hakları kuruluşları tarafından kınandı.
ARKA PLAN
Taner Kılıç’a yönelik gözaltı, 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişiminin ardından Türkiye yetkilileri tarafından insan haklarına yönelik baskıların giderek arttığı bir ortamda gerçekleşti. Bu süre zarfında on binlerce kamu çalışanı ihraç edilirken, yüzlerce gazeteci ve basın çalışanı gözaltına alındı. Bunun yanı sıra, yüzlerce medya kuruluşu ve STK da kapatıldı.
Türkiye hükümeti darbe girişiminden halen ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’i sorumlu tutuyor ve geçen süre zarfında hareketini terör örgütü olarak ilan etmiş bulunuyor. Bu durum, darbe girişimiyle herhangi bir bağlantısı olmayan binlerce kişinin keyfi olarak tutuklanmasına yol açtı.