ABD ile Britanya'nın Yemen'e 22 saldırı düzenlediğini duyuran Husiler: Yeni sürprizlerle karşılık vereceğiz
Artı Gerçek - İran destekli Direniş Ekseni'nin Yemen ayağını oluşturan Husiler (Ensarullah Hareketi), Gazze Savaşı'na misilleme olarak İsrail bağlantılı gemileri hedef alması üzerine uğradığı ABD-Britanya saldırılarının yeni bir dalgasıyla karşılaştı.
Husiler, ABD ile Britanya'nın başkent Sana dahil 3 kente toplam 22 hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Açıklamaya göre güneybatısındaki Taiz kentindeki iletişim hatları 2 kez, Sana kenti ve kırsalı 17 kez, kuzeybatıdaki Hacce kentinde bulunan çiftlikler 2 kez hava saldırılarının hedefi oldu. Saldırılar sonucu olası can kaybı veya hasara ilişkin bilgi verilmedi.
ABD LİDERLİĞİNDEKİ KOALİSYONA GÖRE 8 NOKTADA 18 HEDEFE SALDIRI
ABD ile Britanya ve destekleyen ülkelerin ortak açıklamasına göre yeraltına konuşlu silahlar ve füze depolama tesisleri, hava savunma sistemleri, radarlar ve bir helikopter dahil olmak üzere Yemen'deki 8 noktada 18 Husi hedefine saldırı düzenlendi. Saldırılara Avustralya, Bahreyn, Kanada, Danimarka, Hollanda ve Yeni Zelanda destek verdi.
ABD: SONUÇLARINA KATLANACAKLARINI BİLDİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, saldırıların amacını "İran destekli Husi milislerinin yeteneklerini daha da bozmak ve zayıflatmak" olarak açıkladı. Austin, "Husilere, Ortadoğu ekonomilerine zarar veren, çevreye zarar veren, Yemen'e ve diğer ülkelere insani yardım ulaştırılmasını sekteye uğratan yasadışı saldırılarına son vermemeleri halinde sonuçlarına katlanacaklarını net şekilde bildirmeye devam edeceğiz" dedi.
Zaman zaman Britanya'nın eşlik ettiği ABD, Yemen'in büyük bölümünü ve en kalabalık bölgelerini kontrol eden Husilere karşı neredeyse her gün saldırılar gerçekleştiriyor. Dolayısıyla ABD ile Britanya'nın askeri ve ticari gemileri de Husilerin hedefleri arasına girdi.
AMERİKAN PETROL TANKERİNE FÜZE SALDIRISI
Yemen Silahlı Kuvvetleri (YSK) Sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri, bugün yaptığı açıklamada,Yemen Donanması'nın Aden Körfezi'nde Amerikan petrol tankeri TORM THOR'u bir dizi gemisavar füzesiyle hedef aldığını duyurdu. Seri, Kızıldeniz'deki bir dizi Amerikan savaş gemisini de bir dizi insansız hava aracıyla hedef aldıklarını sözlerine ekledi.
'DAHA ÜST DÜZEY OPERASYONLARLA KARŞILIK VERMEYE DEVAM'
Bu operasyonların hem İsrail saldırganlığı ve kuşatması altındaki Filistin halkına destek amacıyla hem de ABD ile Britanya'nın Yemen'e yönelik saldırganlığına yanıt olduğunu belirten YSK Sözcüsü, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırganlığı ve uyguladığı abluka kalkana kadar YSK'nin askeri operasyonlarının durmayacağını yineledi. Seri, YSK'nin ABD-Britanya tırmandırmasından ülkeyi, halkı ve ulusu savunmak için Kızıldeniz ve Umman Denizi'nde daha üst düzey operasyonlarla karşılık vereceğini vurguladı.
SÜRPRİZLİ TEHDİT
Sana'daki Husi hükümetinin Enformasyon Bakanı Dayfullah eş Şami de İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının durmaması halinde "yeni sürprizler" vaat ederek "tırmandırıcı adımlar atacaklarını" söyledi. Lübnan kanalı Al Mayadeen'e konuşan Şami, ABD ordusunun YSK’nin sahip olduğu kabiliyetler karşısında "şaşırdığını ve hayrete düştüğünü" belirtti.
İSRAİL DE MENZİLLERİNDE
Bu haftanın başlarında Britanya ait bir kargo gemisine ve ABD destroyerine saldırıların sorumluluğunu üstlenen Husiler, balistik füzeler ve insansız hava araçlarıyla İsrail'in liman ve tatil kenti Eylat'ı da hedef aldı.
AFRİKA'NIN ETRAFINDAN DOLAŞTIRIYORLAR
Husi açıklamalarında sadece İsrail bağlantılı ve Yemen'e saldıran ülkelerinin gemilerinin hedef alındığı, diğer ülkeler için hiçbir risk bulunmadığı vurgusu yapılıyor. Ancak Husi saldırıları ile ABD-Britanya misillemesi, küresel deniz trafiğinin yaklaşık yüzde 12'sinin geçtiği Süveyş Kanalı kısayolunu sekteye uğratıp gemileri Afrika'nın etrafından dolaşılan daha uzun ve pahalı rotaya mecbur bıraktı.
ABD İLE AB'DEN MİSYON ÜSTÜNE MİSYON
Husilerin saldırı kampanyası sırasında hiçbir gemi batmadı veya mürettebat öldürülmedi. Ancak 18 Şubat'ta vurulduktan sonra mürettebatının terk ettiği Britanya bandıralı Rubymar kargo gemisinin akıbeti konusunda endişeler var. ABD ordusu, Rubymar'ın vurulduğunda 41 bin tondan fazla gübre taşıdığını, bunun Kızıldeniz'e dökülüp çevre felaketine yol açabileceğini söyledi.
ABD'nin Husilere karşı Kızıldeniz'de Refah Muhafızı Operasyonu isimli uluslararası görev gücü kurmasının ardından, AB de Kızıldeniz'de "seyrüsefer özgürlüğünü yeniden sağlamak ve korumak" gerekçesiyle Aspides misyonunu başlattı. (Dış Haberler)
