İranlı yönetmen Bahman Ghobadi, GercekNews'a konuştu: 'Tünelin ucunda ışık var'
* 1997 doğumlu Volkan İşbaşaran, Yeditepe Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler okudu ve Orta Avrupa Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi alanında yüksek lisans yaptı. Araştırma alanları terörizm, çatışmalar ve etnik/dini azınlıkları içermektedir.
İran'da 22 yaşındaki Kürt kadın Mahsa Amini'nin ahlak polisi tarafından "düzgün giyinmediği" gerekçesiyle gözaltına alındığı sırada komaya girerek 16 Eylül'de ölmesi sonrasında başlayan eylemler 2 haftayı bırakırken İranlı ünlü isimlerden eylemlere destek çağrıları sürüyor.
Kısa süre önce Türkiyeli sanatçılara, İranlı eylemcilere destek vermeleri çağrısı yapan İranlı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi +GercekNews'tan Volkan İşbaşaran'ın sorularını yanıtladı.
Ghobadi İran'daki son eylemlerin altında yatan nedenleri, Türkiyeli sanatçılara yaptığı çağrı ve İran'da gelecekte neler yaşanabileceği hakkındaki soruları yanıtladı.
Türkiye'deki sanatçılardan destek istediniz, bu desteğin nasıl bir etkisi olabilir?
Evet, bir süre Türkiye'de yaşadığım için bunu yaptım. Bir sürü Kürt, Türk ve Ermeni arkadaş edindim. Hepsi olumlu tepkiler verdi.. Protestoları takipçileriyle paylaştılar. Türkiye'den insanların çoğu protestolara tepki gösterdi. Bazıları arkadaşlarımın yazıları ve sosyal medyadaki hikayeleri aracılığıyla protestoları zaten öğrenmişti.
Sanatçıların yanı sıra Türkiye'de yaşayanlar mevcut protestoları nasıl destekleyebilir?
Türkiye bizim komşumuz. Şu anda Türkiye'de bir milyondan fazla İranlının yaşadığını söyleyebilirim. Türkiye'de ebeveynleri İranlı olan çok fazla kişi var. Barış içinde birlikte yaşıyorlar. Ayrıca film ve diziler aracılığıyla birbirlerinin kültürlerini de öğrenmişler. Bize kardeşleri gibi davranıyorlar.
Protestoların hala başörtüsü sorunuyla ilgili olduğunu mu düşünüyorsunuz, yoksa rejim karşıtı protestolara mı dönüştü?
Başörtüsü bahaneydi. Bana göre Mahsa bir kurbandı. Hz. İbrahim'in İsmail'i kurban etmesi gibi. Tanrı, İran halkının istediklerini elde etmesi için Jina'nın (Jİna Mahsa Amini) hayatını feda etti. Şu anda İranlılar, İran'ın İslami rejimini devirmek için protesto yapıyorlar.
Bu protestolar öncekilerden farklı mı? Eğer öyleyse, farklar nelerdir?
(Önceki eylemler) İslami rejimin camında birkaç çatlak bırakırdı. Bu sefer çatlak derin ve farklı çünkü tüm dünya devam eden protestoları izliyor. Gençler fark edildiklerini anladılar. Daha önce ülkenin imajı tamamen Mollalar, diktatörlük ve nükleer silahlarla ilgiliydi. Şimdi küresel medya, özgürlükleri için sokaklarda savaşan güzel genç masum kızları ve erkekleri gösteriyor.
Geleceği nasıl görüyorsun? Protestoların sonucu ne olabilir?
Tünelin ucunda kesinlikle ışık var. Bugün ya da önümüzdeki aylarda istediğimizi alacağız. Bu rejim kesinlikle (iktidarda) kalamaz. Bütün durum büyük ölçüde değişecek. Gerçek bir devrim olmak zorunda. Sahte bir devrime girişen eski nesillerimiz bu sefer gerçek olanı tadacaklar.
Eylemlerin temel motivasyon nedir ve protestoların boyutu bize ne söylüyor?
Protestolar çok büyük. Bakın bu insanlar gerçekten cesur. Dışarı çıkarlarsa sokakta öldürüleceklerini biliyorlar. Tutuklanırlarsa, onlara işkence eden ve toplu tecavüz eden psikopatlarla uğraşmak zorunda kalacaklarını biliyorlar. İnsanları kalıcı olarak susturmak için ölümüne dövecekler. Rejimin güçleri, bir grup aşağılık tecavüzcü ve katildir.
Bahman Ghobadi 1969 yılında İran'ın Kürdistan eyaletinin Baneh şehrinde doğdu. İran Yayıncılık Üniversitesi'nden mezun oldu ve kısa filmler çekmeye başladı. Kısa filmi "Life in Fog" (1999) çok sayıda ödül kazandı. İlk uzun metrajlı filmi "Sarhoş Atlar Zamanı" (2000), İran'daki ilk Kürt filmiydi. "Kaplumbağalar da Uçar (2004) filmi, Saddam Hüseyin rejiminin çöküşünün ardından Irak'ta çekilen ilk film oldu.
Yıllar içinde filmleri birçok uluslararası film festivalinde gösterildi ve ödüller kazandı.