Müslüm: Kürtler artık özerkliği istemiyor

PYD eski Eşbaşkanı Salih Müslüm ile IKBY referandumunu, Deyr Ez Zor operasyonunu, Şam’ın otonomi açıklamasını ve Kuzey Suriye seçimlerini konuştuk.

Müslüm: Kürtler artık özerkliği istemiyor

Gamze KAFAR

ARTI GERÇEK - Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in Kürtlerin özerkliğine ilişkin yaptığı açıklamayı değerlendiren Salih Müslüm, "Otonomiden bahsediyorlar. Sanıyorum ki bu biraz işleri karıştırmak için söylenmiştir. Kürtler artık otonomiyi istemiyor. Kürtler Demokratik Suriye’nin bir parçasıdır. Federal Demokratik Suriye’den vazgeçmek çok zordur. Sanıyorum ki onlar otonomiyle kandırıp oyalamak istiyorlar. Burada savaşan güçleri, Kürt Arap birliğini paylaşmak için yapılan bir şeydir" dedi,

‘REFERANDUM HERKESİN HAKKIDIR’

Irak Kürdistan'ında gerçekleştirilen Bağımsızlık Referandumu hakkında birçok ülke yorumda bulundu. Sınır komşusu olan Türkiye’de bu referandumu kabul etmediğini açıkladı. Siz gerçekleştirilen bu referandumla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Biz en başından beri buna karşı duruşumuzu açıklamıştık. Referandum herkesin hakkı ve ifade özgürlüğüdür. Bu kadar gürültülü geçmemesi gerekirdi. Referandum hakkı bizim prensiplerimizdendir. Bir kasaba, köy, mahalle herhangi bir yer kendi özgürlüğü için referandum yapabilir. Ancak önemli olan bu referandumun arkasındaki planlardır. Bu referandumdan sonra ne olacak önemli olan budur. Referandum bir haktır ve kimse bununla ilgili bir şey söylememeli.

Türkiye Habur sınır kapısını kapatacakları ile ilgili bir açıklama yaptı. Daha sonrasında bu problemi Ebadi ile çözdüler. Bu konu hakkında ne söylüyorsunuz?

Kürtleri kabul etmeme durumu var. Herhangi bir hak ve yaşam alanı tanımıyorlar. Ebadi Irak’ın bir parçasıdır onun da Türkiye’nin de böyle söylememesi gerekiyordu. Halkı aç bırakmakla cezalandırmaya kimse hakkı yoktur. Sadece kendi ifade hakkını kullandığı için baskıda bulunmak zalimane bir şeydir.

‘RUSYA, SURİYE VE İRAN'IN AMAÇLARI FARKLI’

Son süreçte Suriye Demokratik Güçleri Deyr Ez Zor’da bir operasyon başlattılar. Öncesinde de Baas Rejimi, İran ve Hizbullah da oradaydı. Rusya SDG noktalarını hedefledi. Bunun hakkında ne diyebilirsiniz? Erdoğan ve Putin görüşmesi de yaşandı geçen günlerde. Rusya nasıl bir politika izliyor?

Deyr Ez Zor askeri ve sivil meclisi var. Bu halkın talebidir. Demokratik Suriye Güçleri halkın kendisini savunmasını desteklemektedir. Bu planlı bir şeydir. Bölgeyi İŞİD’den kurtatmak için. Sanıyorum ki amaç halkı özgürleştirmek ve İŞİD’i dışarı çıkarmak ya da bitirmektir. Ancak Rusya, Suriye ve İran’ın başka amaçlarının olduğunu düşünüyorum. Esad’ın danışmanı Buseyna Şaban petrolden vesaire bahsediyordu. Demek ki onlar başka şeylerin peşindeler. Petrol ve gaz kaynakları zaten Deyr Ez Zor’da mevcut. Ancak Demokratik Suriye Güçleri ve Deyr Ez Zor Konseyi için amaç bunlar değil halkı özgürleştirmektir. Ancak diğerlerinin rahatsızlıkları ekonomik çıkarlardır. İran’a gelirsek amacı başkadır. Onların buradaki halkın özgürleşmesini veyahut da Arap Kürt yakınlaşmasını kabul etmiyor. Mezhepsel yaklaşıyorlar. Herkesin farklı farklı amaçları var. Onun için de halk ne istiyorsa o olacaktır. Halk artık bilinçlidir ve İŞİD’le savaşma düzeyleri var. Son günlerde görüyoruz diğer güçler İŞİD’le savaşamazlar. Zorlanıyorlar. Deyr Ez Zor’u kurtarmış değiller kalkıp Fırat’ın diğer tarafına geçiyorlar. Zorlanıyorlar.

‘DSG’NİN HDEF ALINMASI YETERSİZDİR’

Şimdi bir tarafta ABD destekli bir SDG var Fırat suyunun diğer tarafındaysa Rusya ile birlikte Baas Rejimi, Hizbullah ve İran var. İlerleyen zamanlarda bir karşı karşıya gelme durumu olabilir mi? Rakka’da devam eden bir operasyon var ayrıca.

Suriye Demokratik Güçlerinin açıklamaları var. Yersiz yere kimseyle çatışmak istemedikleri ama bir saldırıda kendilerini koruyacaklarıyla ilgili. Kalkıp bu süreçte Demokratik Suriye Güçleri’ni hedef almaları yersiz ve olmaması gereken bir durumdur. Çünkü hala İŞİD sorunu var. Kara güçleri Deyr Ez Zor halkı ve DSG’dir. ABD sadece havadan destekte bulunuyor. Ve anlaşma salt İŞİD’i bitirmek üzerindedir. Ancak Rusya böyle değil. Amaç sadece İŞİD’i bitirmek değil farklıdır. Ki Deyr Ez Zor’da Baas Rejimi kalmamış gibi. Kara gücü sadece İran ve Hizbullah’tır. Yerel güçlerden bahsetmek pek mümkün değildir. Oradaki son söz yerel halkındır. Halk ne karar verirse o olacaktır. Deyr Ez Zor Askeri Konseyi ve Sivil Meclisi’nin verdiği karar belirleyici olacaktır.

‘KÜRTLER DEMOKRATİK SURİYE'NİN PARÇASIDIR’

Şam’dan doğru Kürtlerin özerkliğini tanıyabileceklerine yönelik bir açıklama geldi. Bu ne anlama geliyor?

Böyle bir argümanı ilk defa kullanıyorlar. Otonomiden bahsediyorlar. Sanıyorum ki bu biraz işleri karıştırmak için söylenmiştir. Kürtler artık otonomiyi istemiyor. Kürtler Demokratik Suriye’nin bir parçasıdır. Federal Demokratik Suriye’den vazgeçmek çok zordur. Sanıyorum ki onlar otonomiyle kandırıp oyalamak istiyorlar. Burada savaşan güçleri, Kürt Arap birliğini paylaşmak için yapılan bir şeydir.

Federasyon sistemine karşı geliştirilen bir argüman mı?

Tamamen proveke etmeye yönelik yapılan bir açıklamadır. Her şeye rağmen Demokratik Suriye Meclisi’de olmak üzere diğer yapılar da söyledi. Biz diyaloğa varız ve konuşabiliriz. Kürtlerin haklarından bahsetmeleri pozitiftir ancak pratikte neler olacağı bir diyalogla olabilir. Birlikte masaya oturup konuşmakla olabilir.

‘SEÇİMLERE DİĞER HALKLAR DAHA FAZLA KATILDI’

Son olarak da komün seçimleri gerçekleştirildi. Son iki aşama kaldı. Aşamalar tamamlandıktan sonra Suriye’yi ne bekliyor?

Bizim sistemimiz tabandan gelen demokratik sisteme dayanıyoruz. Üstten değil tabandan gelen bir demokrasi. Bu da demokratik federalizmin temeli oluyor. İlk aşamada komün yönetimi seçildi. Gerçekten beklediğimiz üzerinde bir katılım sağlandı. Çok iyi bir adımdı. Demek ki halk sistemi benimsemiş. Katılıp genişletmek istiyor. Daha sonraki seçimler meclisin daha sonrası da halk kongresi. Bu komün seçimleri çok şeyi açığa çıkardı. Biz 500.000 falan beklerken 700.400 kişi katıldı. Herkes artık bu sistemi benimsemiştir. Demokratik federalizmin gerçekleşmesi için atılan ilk adımdı ve sonrası da gelecek bu adımın. Bize sürpriz olan şey de bu seçimlere katılan diğer halklar Kürtlerden daha fazlaydı. Herkes kendini ifade edip komünlerini kurmuştur. Sistemin başarısıdır bu. Bu yüzden bunu tamamlayıp halkın umudunu kırmamak gerekiyor.

‘SİSTEMİN ANLAŞILMASI İÇİN DESTEK BEKLİYORUZ’

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Söylemek istediğin şudur ki biz 21. yüzyılda yaşıyoruz. Demokrasi, halkların beklentisi ve sözü önemli. Herkes demokrasi ve özgürlüğü istiyor. Bizim en çok çalıştığımız konu özgür insandır. İnsan zihniyeti ve iradesiyle bir şeyler yapabilir. Köle insan ne demokrasiyi ne özgürlüğü getirebilir ne de bir sistem kurabilir. Çünkü köledir ve başkalarının buyruğunda çalışır. Bizim attığımız adımlar özgür insan ve toplum içindir. Toplumun idaresini açığa çıkarmak için oluşturulan bir sistemdir. Bunun halkların beraberliğiyle bir arada yaşaması için Ortadoğu’da anlaşılması gerekiyor. Bu yüzden sistemin anlaşılması için herkesten destek bekliyoruz.

kürtler artık