Siyaset bilimci Cheterian: Azerbaycan'ın saldırısı son 2 yılın en büyüğü

Siyaset bilimci Cheterian: Azerbaycan'ın saldırısı son 2 yılın en büyüğü
Siyaset bilimci Vicken Cheterian, Azerbaycan-Ermenistan çatışmasını yorumladı. Dr. Cheterian "Türkiye'nin Karabağ sorununu sonlandırmada ahlaki sorumluluğu var" ifadelerini kullandı.

Keremcan Karabatak


Azerbaycan-Ermenistan sınırında 12 Eylül'de başlayan çatışmalarda iki taraftan yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetti.  Taraflar çatışmaların çıkışı konusunda birbirini suçlarken Ermenistan Savunma Bakanlığı bugünkü son açıklamasında, Azerbaycan tarafından saldırıların sürdüğünü ve sınırdaki durumun gerginliğini koruduğunu duyurdu.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı da bugün Ermenistan ordusunun Kelbecer, Laçın ve Daşkesen'deki Azerbaycan mevzilerini top atışına tutmaya devam ettiğini öne sürdü.

Ermeni akademisyen ve gazeteci Dr. Vicken Cheterian, 2020'den beri bölgedeki en şiddetli çatışmaları, +Gerçek için değerlendirdi. 

Kriz neden tam bu tarihte şiddetlendi?  İki taraf da başlangıcı konusunda birbirini suçluyor ancak bölgede bundan önce neler yaşanıyordu? Son durum nedir bölgede?

12-13 Eylül'deki çatışmalar Azerbaycan'ın Ermenistan içlerine yaptığı devasa saldırıların sonucu. Çatışmalar Azerbaycan tarafından 6 farklı noktada başlattığı top atışları ve kara saldırılarının ardından başladı. Ancak bu gelişme yeni değil. Azerbaycan ordusunun saldırıları 2020'deki İkinci Karabağ Savaşı'nın sonlanmasından sonra da sürdü. Mayıs 2021'de Azerbaycan güçleri ilk kez Ermenistan'ı işgal etti ve son olarak bu yıl Ağustos ayında Karabağ'daki Ermenistan mevzilerine saldırılar sürdü. Ancak şu anki saldırının ölçeği son 2 yılda gördüklerimizden çok daha büyük.

Son saldırılar 2020'deki ateşkes anlşamasının bir ihalali değil mi? Siz daha büyük çatışmaların yaşanabileceğini ya da yeni bir savaşın çıkmasını bekliyor musunuz?

Azerbaycan'ın Ermenistan'ı işgali sadece 2020 ateşkes anlaşmasının değil provokasyon olmadan savaş başlatmak anlamına geldiği için Birleşmiş Milletler Şartı'nın da ihlali. Azerbaycan tıpkı 2 yıl önce, Covid-19 pandemisinin zirve döneminde savaş başlattığı gibi yine, Rusya'nın Ukrayna işgali nedeniyle uluslararası ilişkilerin gergin olduğu bir dönemde savaşı seçti. Bu uluslararası olaylar, Azerbaycan'ın savaş başlatması için uluslararası camiadan gelebilecek baskıdan kaçınmalarını sağlayan elverişli bir zemin veriyor. 

Rusya ve ABD taraflara ateşkes çağrısında bulundu. Siz Rusya'nın bölgedeki barış gücü faaliyetleri için ne düşünüyorsunuz? Düşmanlığı durdurmak için önemli bir rol oynayabilirler mi?  Ayrıca Rusya'nın Ukrayna savaşında sahada yaşadığı gerilemelerin son çatışmaların başlamasıyla iligli olduğunu düşünenlerden misiniz? 

Rusya'nın siyasi prestiji Ukrayna işgalinden sonra şiddetli şekilde azaldı. Rus ordusu da Kiev savaşındaki yenilgiler ve kısa süre önce Harkov bölgesindeki yenilgilerle güçlük çekiyor. Rusya ,2020'deki Karabağ ateşkes anlaşmasının garantörlerinden de biri. Bu nedenle Rusya'nın zayıflığı Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'e askeri çatışmaları tırmandırma fırsatı vermiş oldu. 

ABD ise Karabağ sorununun AGİT Minsk Grubu formatında bir siyasi çözüme ihtiyacı olduğunu duyurmuştu. Ancak ABD bu çözümü zorlamak  için yeterli kaynak yaratmadı. ABD'nin siyasi tutumu değişkenliğini koruyor. Soru şu: Washington son saldırılar sonrasında Kafkasya politikasını değiştirecek ve Azerbaycan'ı cezalandırma kararı alacak mı? 

Bir diğer aktör ise Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında bir arabulucu olarak ortaya çıkan Avrupa Birliği (AB). Ancak AB'nin Bakü petrolü ve gazına ihtiyacı var, bu nedenle savaş yerine barışçıl çözüm konusunda Azerbaycan üzerinde herhangi bir baskı uygulamaya hazır gibi görünmüyor.

Çatışmalar Laçın Koridoru'nun kontrolünü ele geçirmek amacıyla mı çıktı? Bu koridorun statüsü ve önemi nedir? 

Saldırılar Laçın koridorunda değil Ermensitan içinde yaşanıyor. Laçın Koridorunun kontrolü Rus askerlerinde. Bu koridoru kesmek demek, Karabağ'daki tüm Ermeni nüfusunun tam blokaj altına kalması ve hayatta kalmalarını sürdürmelerinin zorlaşması anlamına geliyor.

Türkiye'nin Karabağ konusundaki tutumunu nasıl görüyorsunuz? Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkileri normalleştirme sürecinde ilerleme kaydedilmişti. Türkiye Dağlık Karabağ 'daki tansiyonun düşürülmesinde önemli rol oyanayabilir mi? Ayrıca Paşinyan ve Aliyev hükümetlerinin sorunu diplomatik yollarla çözebileceğini düşünüyor musunuz? 

Türkiye sadece son krizde önemli bir aktör değil aynı zamanda Ermenistan-Azerbaycan sorununun başlangıcında da önemli bir aktör.

Türkiye, Erivan ile geçen yıldan bu yana ilişkileri normalleştirmek ve kapalı olan sınırı açmak için görüşüyor ancak hala normalleşme için tek bir somut bir adım atmadı.  Dahası Azerbaycan'a giden silahların başlıca kaynaklarından biri Türkiye. Son bir haftada Türkiye'den bir dizi askeri kargo uçağı Azerbaycan'daki üslere geldi. Türkiye ordusunun desteği olmadan Azerbaycan, Ermenistan'a saldıramaz.

Daha da detaylandırırsak Türkiye'nin Karabağ sorununun başlangıcında tarihsel sorumluluğu bulunuyor.  Kitaplarımda ve birden fazla makalemde, Karabağ sorununun nasıl 1915'te İttihatçıların Osmanlı Ermenileri'ni ortadan kaldırma planlarının sonucu ve devamı olduğunu yazmıştım.

Bu plan, Osmanlı ve Kemalist güçlerin 1917-1920'de Ermenistan, Bakü ve Karabağ'a girişleriyle Kafkasya'da devam etti. Daha da önemlisi modern Azerbaycan'ın milliyetçi ideolojisi tamamen, sadece Ermeni Soykırımı'nı değil Ermenistan'ın tarihsel topraklarında yaşama haklarını da kabul etmeyen Kemalist reddediş ve İttihatçıların görüşlerinden temellendi. 

Türkiye'nin bu sorunu sonlandırmada ahlaki sorumluluğu bulunuyor ancak bugüne dek hep barışı değil savaşı seçti.


*Lübnan doğumlu tarihçi ve siyaset bilimci Vicken Cheterian, Cenevre Üniversitesi ve Cenevre Webster Üniversitesi'nde dersler vermektedir. Dr. Cheterian ayrıca Agos ve Le Monde Diplomatique gibi yayınlar için de makaleler kaleme almaktadır.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar