Alaattin Aktaş: Biz enflasyon mu dedik, yok yok çekirdek demek istedik

Alaattin Aktaş: Biz enflasyon mu dedik, yok yok çekirdek demek istedik
Dünya gazetesi yazarı Aktaş, 'Gün gelir çekirdek enflasyon genel oranın üstüne çıkarsa o zaman para politikası duruşunu belirlerken hangi orana bakılacak' diye sordu.

ARTI GERÇEK - Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, "Para politikası duruşunu belirlerken meğer genel TÜFE oranına değil, çekirdek enflasyona bakmak gerekiyormuş. Bu yaklaşım değişikliğinde TÜFE'deki yıllık artışın politika faizinin üstüne çıkmasının herhalde bir ilgisi yoktur! Ama gelecek için bir tehlike söz konusu. Ya günün birinde çekirdek enflasyon genel TÜFE oranının üstüne çıkarsa?" ifadelerini kullandı.

Aktaş'ın bugünkü yazısında yer alan değerlendirmeler şöyle:

"Yıllık TÜFE artışının politika faizinin üstüne çıkmasının bir rahatsızlık yarattığı tartışılmaz. Belli ki bu durum bir arayışa, yeni bir yaklaşım geliştirme çabasına yol açmış ve Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun dünkü açıklamasına temel oluşturmuş.

Başkan Kavcıoğlu, Alman Türk Ticaret ve Sanayi Odası toplantısında yaptığı konuşmada dün neler mi söyledi:

"Küresel merkez bankacılığında, para politikası duruşu belirlenirken, para politikasının etkisi dışında olan kısa vadeli arızi unsurlardan arındırılmış çekirdek enflasyon göstergeleri esas alınır. Özellikle salgının getirdiği olağanüstü koşullar, az önce bahsettiğim sebeplerden ötürü, enflasyonun kısa vadeli oynaklıklardan arındırılmış ana eğilimini ölçmeye yarayan çekirdek enflasyon göstergelerinin önemini artırmakta."

Merkez Bankası’ndan daha önce para politikası duruşu belirlenirken hep enflasyonun, yani genel oranın esas alındığını duymuştuk. Dikkate alınması gerekenin çekirdek enflasyon olduğunu ise ilk kez duyuyoruz.

Yani Merkez Bankası "Pardon" mu diyor? Ya da şöyle soralım; ağustos sonundaki yıllık TÜFE artışı yüzde 19.25 değil de yüzde 19’un altında bir oran olsaydı, yine çekirdek enflasyona mı bakılacaktı?

Hadi bir soru daha soralım; ağustos sonu için yüzde 16.76'lık çekirdek enflasyonla toplam oran yer değiştirseydi, yani çekirdek enflasyon yüzde 19.25, genel oran yüzde 16.76 olsaydı Merkez Bankası para politikası duruşunu belirlerken yine çekirdek enflasyonu mu esas alacaktı?

FAİZ İNDİRİMİNE HAZIRLIK MI?

Para Politikası Kurulu’nun bu ayki toplantısı 23 Eylül’de. Ne dersiniz, Şahap Kavcıoğlu da dünkü konuşmasıyla 23 Eylül toplantısı için faiz indiriminin yerini mi yapıyor?

Belki! Belki, çünkü bir kere 23 Eylül’e daha çok var.

Ama daha önemli olan Para Politikası Kurulu toplantılarında ne karar alınacağına Merkez Bankası tek başına mı karar veriyor ki!

HEDEF ENFLASYONA GÖRE FAİZ DAHA GERÇEKÇİ AMA...

Aslında ortaya konulan hedeflere güven duyulan bir ekonomide faizin geride kalan dönemin enflasyonuna göre belirlenmesi kadar yanlış bir yaklaşım olamaz.

Düşünün; yüzde 19.25 olarak açıklanan TÜFE artışı geride kalan bir yılın oranı. Verilen faiz ise gelecek bir yılın oranı. Dönemler örtüşmüyor bir kere. Dolayısıyla faizi geride kalan dönemin enflasyonu ile değil öngörülen enflasyon ile kıyaslamak gerek.

Önceki gün açıklanan OVP’ye göre 2022'nin TÜFE hedefi yüzde 9.8, diyelim yüzde 10. Bu oranın aşılacağını ve gerçekleşmenin yüzde 15 olacağını varsayalım, mevcut faiz hala enflasyonun üstünde.

İşte önemli olan buna piyasayı inandırabilmek. Böyle bir şansımız var mı dersiniz, nerede!

Zaten temel sorunumuz da bu!

ŞAPKADAN ÇEKİRDEK ENFLASYON ÇIKTI

Yıllık TÜFE artışı politika faizinin üstünde açıklanınca Merkez Bankası’nın çıkış yolu olarak "tahmin edilen ya da öngörülen enflasyonu" gündeme getireceğini düşünmüştük.

Merkez Bankası’nın 2021 sonu tahmini yüzde 14.1 düzeyindeydi, açıklanan OVP ile tahmin yüzde 16.2'ye revize edildi.

Yüzde 16.2 bile dikkate alınmış olsa Merkez Bankası’nın faiz artırmak gibi bir zorunluluğu görünmüyordu. Faiz indirimine gitmek riskli olabilirdi ama "geçmiş dönem enflasyonu gelecek dönem faizi" çelişkisi iyi işlenebildiği ve piyasanın buna ikna olması sağlanabildiği takdirde ciddi bir dönüşüm de gerçekleştirilebilirdi. Ne var ki bunu sağlamanın neredeyse olanaksız olduğu da ortadaydı. Hemen hemen her kesim, her siyasi partinin seçmeni açıklanan enflasyon oranlarına bile kuşkuyla bakarken gelecek dönemin enflasyonunun tutacağına inanan bulmak pek mümkün değildi.

Ama çare tükenmezdi ve şapkadan başka bir kavram çıkarıldı; çekirdek enflasyon. Ama bir tehlike var. Gün gelir çekirdek enflasyon genel oranın üstüne çıkarsa o zaman para politikası duruşunu belirlerken hangi orana bakılacak?"

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar