Büyüme tahminlerinin mesajı: Jeopolitik risk

Uluslararası kuruluşlardan Türkiye’nin 2017 büyüme öngörüsüne yönelik gelen mesajlar hiç de iç açıcı değil. Genel olarak açıklamalarda iki tema...

Büyüme tahminlerinin mesajı: Jeopolitik risk

Uluslararası kuruluşlardan Türkiye’nin 2017 büyüme öngörüsüne yönelik gelen mesajlar hiç de iç açıcı değil. Genel olarak açıklamalarda iki tema ağırlık kazanıyor. Biri siyasi belirsizlik diğeri jeopolitik risk.

HABER MERKEZİ – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye’yi dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri haline getirmekte kararlıyız" hedefini geçtiğimiz günlerde yine tekrarlarken, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de, Türkiye’nin yüksek büyüme gidişatına geri döneceğini söyledi.

Ancak, uluslararası kuruluşlardan Türkiye’nin 2017 büyüme öngörüsüne dair gelen haberler, bu hedeflerin kısa ve orta vadede gerçekleşmeyeceğini gösteriyor. Zaten hükümet de bu yönde revizyona gitmişti.

Geçen ekim ayında Başbakan Binali Yıldırım açıkladığı 2016-2019 Orta Vadeli Program'da (OVP) 2016 için büyüme tahmini yüzde 4.5'ten yüzde 3.2'ye, 2017 için yüzde 5'ten yüzde 4.4'e düşürüldüğünü kaydetmişti. 2018 ve 2019 için de yüzde 5 büyüme tahmininde bulunulmuştu.

İLK REVİZE EDEN OECD OLDU

Türkiye’nin 2017 büyüme hedefini aşağı yönlü ilk revize eden OECD oldu. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), 2016’nın sonlarında yayınladığı ekonomik görünüm raporunda, 2017 yılı için Türkiye ekonomisinin yüzde 3.3 büyüyeceğini tahmin ederken, bir önceki raporunda bu tahmin yüzde 3.7 olarak gerçekleşmişti. OECD raporunda, Türkiye ekonomisinin önünde jeopolitik engeller ve belirsiz siyasi şartlardan kaynaklanan zorluklar olduğu belirtilmişti.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin kredi notunu "BBB-" ile "yatırım yapılabilir" olarak teyit edip, "durağan" olan not görünümünü ise "negatif"e çeviren kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin 2017 için büyüme tahminini yüzde 3,1 olarak vermişti. Bir diğer rating kuruluşu S&P ise Türkiye'nin kredi notunu korurken, not görünümünü "durağan"dan "negatif"e düşürmüştü. S&P, daha önce yüzde 3,2 olarak yaptığı Türkiye’nin 2017 büyüme öngörüsünü de not kararı sırasında yüzde 2,4’ indirmişti.

Türkiye’nin, HSBC ve Morgan Stanley yüzde 2,3 ve JP Morgan da yüzde 2,6 büyümesini öngörüyor.

IMF VE DÜNYA BANKASI’NDAN DA AYNI VURGU

Bu gelişmelerin ardından Dünya Bankası, Türkiye için 2017 büyüme tahminini yüzde 3'ten yüzde 2,7'ye revize etti. Dünya Bankası’nın Kürese Ekonomik Beklentiler raporunda, şu değerlendirmelere yer verildi: "Temel senaryoda başarısız darbe girişiminin ardından yaşanan keskin daralmanın kademeli olarak geçmesi bekleniyor fakat gelecek beklentilere yönelik belirsizlik yüksek ve görünüme yönelik riskler aşağı yönlü. Eğer jeopolitik ve ulusal gerilimler, gerekli reformların hayata geçirilmesini geciktirir ve yatırımları önlerse, uzun vadeli büyüme beklentileri olumsuz etkilenebilir."

Dünya Bankası’nın hemen ardından IMF’nin Türkiye ekonomisine dair açıklamaları geldi. IMF, büyüme tahminini yüzde 2,9 olarak belirlerken, Türkiye ekonomisindeki büyümenin 2015 yılındaki güçlü performansın ardından ivme kaybettiğini kaydederek, "Başarısız darbe girişimi siyasi belirsizliği artırdı, Rusya’nın yaptırımları güveni negatif etkiledi. Yatırımlar artan belirsizlik ve kredi büyümesindeki sert düşüş nedeniyle zayıf" yorumlarına yer verildi.

IMF, Türkiye’yi düşük büyüme riski yaratan şu hususlara karşı uyardı: "Türkiye yüksek enflasyon, dış dengesizlikler, jeopolitik karışıklığa bağlı güvenlik zorlukları (riskleri) ile ekonomik güvenlik açığı oluşturmaya devam eden dış finansmana bağlılık aşağı yönlü (büyümeyi düşürücü) risk oluşturmaktadır."

2017 TÜRKİYE BÜYÜME TAHMİNLERİ
Büyüme tahminlerinin mesajı: Jeopolitik risk - Resim : 1

Orta Vadeli Program %4,4

OECD %3,3

Dünya Bankası %2,7

IMF %2,9

JEOPOLİTİK RİSK İLK SIRADA

Deloitte tarafından 17 ülkede 1500 CFO’nun katılımıyla gerçekleştirilen Avrupa CFO Araştırması’nda, gelecek dönemde en kritik riskleri sıralamaları istenen Türkiyeli CFO’lar jeopolitik riski ilk sıraya koymuştu.

Diğer yandan, The Economist tarafından yayınlanan "The World in 2017"de (2017’de Dünya) küresel ekonominin hız kazanmakta zorlanacağı ve dünya ekonomisinde yeni normalin ‘cılız büyüme ‘ olduğu yorumu yapıldı. Değerlendirmeye göre, 2017’de ekonomiyi şekillendirecek unsurların başında politik gelişmeler gelecek. Siyasi belirsizlikleri ve jeopolitik riskleri artan bir Türkiye’nin dış finansman ihtiyacını karşılaması, yeni yatırımları çekebilmesi, lokomotif sektörlerde ve ihracatta yeniden yükselen bir ivmeyi kazanabilmesi çok daha zor olacak gibi görünüyor. Türkiye’nin 2023 vizyonu olan dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma hedefinin de tutması da gerçekçi durmuyor.

imf oecd büyüme mesaj