'Dolar alan yaya kalır' demişti, Erdoğan'ı dinleyen yaya kaldı

'Dolar alan yaya kalır' demişti, Erdoğan'ı dinleyen yaya kaldı
Erdoğan'ın beş yıl önce 'Dolar alan yaya kalır' sözlerine uyarak TL yatırımı yapanlar kaybederken, o gün 2,6 TL olan dolar kuru 7,28 seviyelerine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı.

ARTI GERÇEK - AKP rejiminin ekonomiyi ‘yandaş medyanın algı operasyonlarıyla’ yönetme stratejisi duvara tosladı. Türk Lirası son beş yılda eridikçe eridi.

Yaklaşık iki ay milyarlarca dolar rezerv eritilerek 6,85 seviyesinde tutulmaya çalışılan dolar kuru, bugün rekor seviyelere yükselerek, 7,28 seviyelerine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Euro ise 8,67 zirvesini test etti.

Dolar, en son geçtiğimiz dönemde 12 Ağustos 2018'de Rahip Brunson krizi sonrası anlık olarak 7,22’ye fırlamıştı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğu 7 Mart 2015 tarihinde o dönemki kurdaki dalgalanmalara işaret ederek, kurda yaşanan dalgalanmada faiz lobisinin çalışmasının etkili olduğunu belirtmiş, Merkez Bankası'nın da köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığının altını çizmişti.

O dönem Erdoğan'ın Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'ydı.

Erdoğan, "Bir defa burada faiz lobisinin malum bir çalışması var. Ama şu son gelişmeler, tamamıyla bir dolar-euro arasındaki parite konusudur. Şunu açık ve net söyleyeyim: Özellikle faiz lobisi veyahut da dolara aşırı derecede yatırım yapanlar, yaya kalabilirler" demişti. Erdoğan, "Doları piyasadan çekelim, Merkez Bankası'nı köşeye sıkıştıralım" taktiğinin de izlendiğini ifade etmişti.

Erdoğan'ın bu konuşmayı yaptığı Mart 2015 döneminde dolar kuru 2,6 TL'ydi.

O günlerde kur 2,6 TL iken 10 bin dolar alan bir kişi bugünkü zirvenin ardından 50 bin TL'ye yakın kar etti, TL'deki büyük değer kaybıyla birlikte üstelik faizlerin de düşmesiyle birlikte yatırımını TL'de tutanlar ise kaybetti. 

Para politikalarına olan güvensizlik döviz talebini artırırken, TL'den kaçışı da hızlandırıyor.

Dış ticaret açığı veren ve enerjide dışa bağımlı olan bir ülke olan Türkiye için TL'nin değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerini artırıyor. Özellikle enerji ithalatı maliyetlerinin yükselmesi sonucu doğalgaz ve petrol fiyatlarındaki yükseliş, genel üretim maliyetlerini artırıyor. Üretim maliyetlerindeki artış işe TL'deki değer kaybının enflasyonu yükseltmesine yol açıyor.

2018 yılında Türk Lirası, ABD Doları karşısında hızlı değer kaybı yaşamış ve ardından enflasyon yüzde 20'nin üzerine tırmanmıştı.

TL'deki değer kaybının bir diğer etkisi ise TL geliri olan ancak dövizle borçlanan özel sektörde hissediliyor.

Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, hem şirketlerin döviz borçlarını geri ödemesini hem de borçların çevrilmesini zorlaştırıyor. Merkez Bankası verilerine göre özel sektörün 12 ay içerisinde geri ödemesi gereken döviz borcu 162 milyar dolar seviyesinde.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar