IMF'den kırılganlık ve reform uyarısı geldi
IMF, 'Kamu bankalarındaki kredi genişlemesi dizginlenmeli' uyarısı yaptı. 2020 için yüzde 3 büyüme, yüzde 12 enflasyon öngörüldüğünü açıkladı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Kurulu, eylül ayında CHP Sözcüsü Faik Öztrak ve İyi Partili Durmuş Yılmaz'ın Ankara'daki bir otelde gizlice görüştüğü iddialarının damga vurduğu ziyaret sonucu hazırladığı raporu yayınladı. IMF, 4. Madde Konsültasyon çalışmaları sonucu hazırladığı rutin raporda, Türkiye ekonomisindeki sessizliğin kırılgan olduğunu ve kırılganlıkların kalıcı olduğunu vurgulayarak, bir an önce yapısal reformların gerçekleştirilmesi çağrısında bulundu.
Uluslararası Para Fonu'nun yayımladığı değerlendirme raporunda, IMF heyetinin Türkiye'ye ilişkin "4. madde görüşmelerini" tamamladığı bildirildi.
Türkiye'de, küresel finansal krizin ardından büyümenin dış kredilere daha fazla bağlı olduğu ifade edilen raporda, çeşitli dengesizlikler ile piyasa algılarındaki değişimin 2018'de liradaki değer kaybını tetiklediği belirtildi.
Kırılganlıklar arasında düşük rezerv tamponları, büyük dış finansman gereksinimleri ve stresli banka ve şirket bilançolarını sıralayan kuruluş, daha açık bir para politikası ve şeffaflıkla Merkez Bankası'nın güvenilirliğinin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. Uluslararası rezervlerin yeniden güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan icra direktörleri, kamu bankalarının hızlı kredi büyümesinde ihtiyatlı olunması gerektiğine işaret etti. Direktörler, "Daha esnek ve güçlü bir büyüme ve finansal istikrarın desteklenmesi için kredi genişlemesinin dizginlenmesi yönünde atılacak adımlarla banka ve şirket bilançoları temizlenmeli" tavsiyesinde bulundu. Direktörler, bankaların durumlarının iyi anlaşılması için üçüncü parti varlık değerlemesine ve yeni stres testlerine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
MALİ POLİTİKA ÇIPA OLMALI
Mali politikanın ana politika çıpası olarak kalması gerektiğine dikkat çekilen raporda, son mali teşvikler konusunda da uyarı yapılarak, 2020 yılında geniş anlamda tarafsız bir mali duruş sergilenmesi gerektiği belirtildi. Orta vadede ılımlı bir konsolidasyon ihtiyacına dikkat çeken IMF direktörleri, bunun kamu borcunun düşük ve istikrarlı kalması için şart olduğunu ifade etti.
Raporda, "Ürün pazarı verimliliğini, işgücü piyasası esnekliğini, insan gücünün kalitesini ve kadınların işgücüne katılımını geliştirmeye yönelik adımlar, kaynakların üretken sektörlere yeniden tahsis edilmesini kolaylaştıracaktır. Yönetişim reformları, yatırım ortamının ve ekonomik verimliliğin artırılmasına yardımcı olacaktır" tavsiyelerine yer verildi.
TAHMİNLER DEĞİŞMEDİ
Raporda, 15 Ekim'de yapılan büyüme tahminlerinin değişmemesi dikkat çekti. Buna göre Türkiye bu yıl yüzde 0.2, gelecek yıl ise yüzde 3 büyüyecek. Enflasyon bu yıl yüzde 13.5, 2020'de ise yüzde 12 olacak. Tahminlerde, işsizliğin bu yıl yüzde 13.8 olacağı, 2020'de ise oranın yüzde 13.7'ye düşeceği de yer aldı.
REFORM PAKETİNDE NELER VAR?
– Merkez Bankası'nın kredibilitesini artıracak, lirayı destekleyecek, enflasyonu kalıcı olarak düşürüp rezervleri güçlendirecek sıkı para politikası
– Kısa vadede tarafsız ve geniş bir maliye politikası ve orta vadede mali durumun güçlendirilmesine yönelik adımlar
– Kamu bankalarının hızlı kredi büyümesini dizginleyecek önlemler, bankalara olan güveni daha da artırmak için banka varlıkları için kapsamlı üçüncü parti değerlemesi, yeni stres testleri ve takip ölçümleri yapılması
– Şirketlerin ödeme güçlüğünü ve kurumsal yeniden yapılandırmayı desteklemek için mevcut reformların üzerine ek adımlar
– Verimlilik artışını desteklemek için yapısal reformlara odaklanma.
4. MADDE KONSÜLTASYONU NEDİR?
IMF'nin kuruluş anlaşmasına göre, her üye ülkenin "4. Madde Konsültasyon Çalışması" çerçevesinde düzenli denetlenmesi gerekiyor.
IMF, üye ülkelerin ekonomi yönetimlerine yol gösterici olmak ve uluslararası finansal sistem üzerindeki gözetim görevini yerine getirmek amacıyla her üyenin ekonomik gelişmelerine ilişkin (genellikle yılda bir kez) ayrıntılı gözden geçirme çalışmalarında bulunuyor.
Söz konusu çalışmalar, IMF Kuruluş Anlaşması'nın 4. maddesi kapsamında gerçekleştirildiğinden "Madde 4 Görüşmeleri" olarak isimlendiriliyor.