Lagarde: Küresel ekonomi hassas bir noktada

IMF Başkanı Christine Lagarde, küresel büyümenin yılın başından bu yana ivme kaybettiğini ve de bunun dünya ekonomisini "güvencesiz" bir konumda bıraktığını söyledi.

Lagarde, Washington’daki ABD Ticaret Odası’nda yaptığı konuşmasında, Uluslararası Para Fonu’nun tahminlerini en son güncellediği ocak ayının sonundaki tahminini en son güncellediğinden beri küresel ekonomide bir miktar yavaşlanama gözlemlendiğini, ama bunun yakın dönemde bir resesyon tehlikesi yaratmadığını söyledi.

Lagarde, konuşmanın ardından panel tartışması sırasında yavaşlamayı "senkronize yavaşlama" olarak nitelendirdi.

Ocak ayında IMF, dünya ekonomisini konusunda projeksiyonlarını üç ay içerisinde ikinci kez aşağıya çekerek bu yıl için yüzde 3,5 2020 içinse yüzde 3,6’lık bir büyüme öngörmüştü. IMF’nin bir sonraki tahmin seti 9 Nisan salı günü Dünya Ekonomik Görünümü adıyla yayınlanacak.

KÜRESEL EKONOMİ HASSAS BİR NOKTADA

Lagarde konuşmasında, "Küresel ekonomi hassas bir noktada" dedi. Lagarde’ın bu uyarısı, tam da önümüzdeki hafta küresel çapta maliye bakanlarının ve merkez bankacılarının Washington’da buluşacağı IMF ve Dünya Bankası toplantıları öncesinde geldi. Piyasalarda güven bir yandan Amerikan Merkez Bankası’nın daha ‘sabırlı’ bir duruşa geçmesi ve ABD ve Çin arasındaki ticaret anlaşması beklentisi ile artarken, diğer yandan finansal krizden on yıl sonra genişlemenin sonuna gelindiği endişesi yaşanıyor.

REFORMLARA DEVAM EDİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ

Lagarde’a göre, küresel ekonomiler netice itibariyle büyük merkez bankalarının sabrından ve Çin Hükümeti'nin artan teşvikinden yararlanabilecek. IMF, küresel büyümenin 2019’un ikinci yarısında ve 2020’de "bir kısım" artacağını öngörüyor. Ama yine de Lagarde bu toparlanmanın, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması, bazı sektörlerde ve ülkelerde yüksek borçlanma, ticaret gerginliği ve "finansal piyasalarda rahatsızlık hissi" gibi bir dizi riske karşı savunmasız kaldığını yönünde ikazlarını esirgemedi.

Lagarde sözlerine, "Küresel ekonominin durumu göz önüne alındığında, politika yapıcıların yanlış adımlardan kaçınmasının önemli. Para politikası, enflasyonun hedefin altında kaldığı yerlerde gevşek bırakılması ve döviz kuru esnekliği gerektiği gibi kullanılmalı. Finansal sektörün güçlendirilmesine yönelik düzenleyici reformların devam etmesi çok önemli" şeklinde devam etti.

Lagarde’a göre yüksek kamu borcu ve düşük faiz oranları gelmesi kaçınılmaz olan bir sonraki krizde çok fazla manevra alanı bırakmadığından, birçok ülkenin akıllı mali politikalar uygulaması adeta bir zorunluluk haline gelmiş durumda.

Bazı şirketlerin piyasalarındaki artan güçlerine de değinen Lagarde, özellikle dijital ekonomide az sayıdaki çok dinamik birkaç şirketin piyasaya çok yüksek kar marjları dikte edebildiğine işaret etti. Lagarde, bunun henüz bir tekel sorunu yaratmadığını, ama ileride sorun yaratmaması için önlem alınmasını zorunlu gördüğünü söyledi.

Lagarde, ülkelerin birbirlerine yeni tarifeler koymaktan kaçınmaları yönündeki uyarısını yineledi ve işi rakamlara dökerek ABD ile Çin arasında ticareti yapılan tüm mallarda yüzde 25 vergi artışının ABD’de yıllık üretimi yüzde 0,6’ya, Çin’de yüzde 1,5’e kadar azaltacağını belirtti.

Lagarde, "Bunlar potansiyel olarak kendiliğinden kaynaklanan, kaçınılması gereken yaralardır" dedi. (EKONOMİ SERVİSİ)