Dövizin önlenemeyen yükselişi: Dolar 8,16, euro 9,64 ile yeni zirvede
Dolar/TL, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) beklentilerin aksine politika faizini sabit tutup sıkılaştırmayı faiz koridorunu genişleterek yapması ve jeopolitik endişelerle 8,16'lara kadar yükselerek yeni tarihi zirvede seyrediyor.
TL'de benzer para birimlerinden negatif ayrışma ile birlikte görülen değer kaybı üzerinde etkili unsurların arasına son günlerde jeopolitik gelişmelerle AB ve ABD ile gerilimin artabileceği endişeleri de eklenmiş durumda.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, haftasonu ABD'ye "yaptırımın neyse geç kalma yap" söylemi ardından dün de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a Müslümanlara karşı tavrı konusunda zihinsel tedaviye ihtiyacı olduğunu söylemini tekrarladı. Erdoğan, dün Fransız mallarına yönelik boykot çağrısı da yaptı.
TCMB'nin likidite adımları sonucunda gecelik faizler yüzde 14,5'e yaklaşmış durumda. Ancak, kurda önemli bir psikolojik seviye olan 8'in aşılması ardından hem lokal hem de yabancı yatırımcıların henüz TL'de iyimser bir seyir öngörmemesi endişeleri daha da artırıyor.
Dolar/TL, geçen hafta Merkez Bankası'nın geçen hafta gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) öncesi gördüğü 7,78 seviyelerinden yeni zirve olan 8,16'ya kadar yükselmiş durumda. Euro/TL, 9,64 seviyesinde.
İç gündemde bugün için öne çıkan gelişme Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Citibank tarafından düzenlenen yatırımcı görüşmeleri olacak. Genelde bu tip toplantıların portföy yatırımcılarına yapılmasına karşın bugünkü toplantıda davetliler portföy yöneticileri değil küresel şirketler. Toplantıda şirketlere doğrudan yatırımlar, yatırım imkanları, fırsatlar ve gelişmeler hakkında sunum gerçekleştirilmesi bekleniyor. Ekonomi yönetimi bir süredir benimsediği rekabetçi TL söylemi ile birlikte sıcak para olarak nitelendirilen ve Türkiye'nin cari açığını uzun yıllar finanse eden fonlama tipi bilinçi olarak azaltılırken doğrudan yatırımların ise payının artması isteniyor. Albayrak'ın sunumu ardından ise TCMB'nin çarşamba günü gerçekleştireceği enflasyon raporu yakından takip edilecek.
TCMB'nin yılın son enflasyon raporunda yüzde 8,9 seviyesindeki yıl sonu enflasyon tahminini Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile uyumlu olarak yüzde 10,5 civarına revize etmesi bekleniyor. Daha yüksek revizyonlar da beklentiler dahilinde. YEP'te 2021 enflasyon tahmini yüzde 8 seviyesinde bulunurken TCMB'nin 2021 için yukarı yönlü revize edilmesi beklenen tahmini yüzde 6,2 seviyesinde.
TCMB geçen hafta politika faizini sabit tutmasına karşın likidite sıkılaştırma adımlarının üst sınırını belirleyen geç likidite penceresini (GLP) 150 baz puan artışla yüzde 14,75'e yükseltti. TCMB'nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti dün itibarıyla yüzde 12,92 seviyesinde. Temmuz ortasından beri 500 baz puanın üzerinde sıkılaştırmaya gidildi. Ancak, süreç TL'de belirgin bir iyimserlik yaratamadı.
Bankacılar Türkiye'den aralıksız çıkış yapan yabancı yatırımcıların TCMB ve takiben diğer ekonomi kuruluşlarının aynı bir önceki PPK sonrası olduğu gibi atabileceği normalleşme adımlarıyla tarihi düşük seviyelerdeki pozisyonlarını yeniden gözden geçirebileceğini düşünüyorlardı. Ancak PPK'nın beklentilerden oldukça uzak adımı sonrası bunun tam aksi oldu. Yabancı yatırımcılar, TCMB'nin politikaları ve piyasa beklentilerini yönetebilme kabiliyeti sorguluyorlar.
Bankacılar bir diğer taraftan ise TCMB kararının ekonomi yönetiminin rekabetçi TL söylemiyle uyumuna dikkat çekiyorlar. Ekonomi yönetiminin TL'nin rekabetçi olmasını istemesi TL'de belirgin değer kazancının tercih edilmediğini gösteriyor. Ancak bu süreç yabancı yatırımcıların portföylerinde sert azalışları da beraberinde getiriyor. Aynı şekilde bu politikalar kamunun 2019'dan beri 120 milyar doların üzerinde döviz arzı nedeniyle gerileyen rezervlere yönelik soru işaretlerini de artırıyor.
Piyasada TCMB kararı haricinde yakından izlenen gelişmeler arasında ABD seçimleri, Brexit, koronavirüste küresel ve lokal artış trendi, AB ile tansiyonun yeniden artması endişesi, Azerbaycan-Ermenistan gerilimi ve S-400 hava savunma sistemleri konusunda devam eden süreç öne çıkıyor.
Bankacılar TL'deki değer kaybının belirginleşerek YEP'te 2023 yılına ilişkin ortalama beklenti olan 8 seviyesine bugünden ulaşılmasının ise enflasyon başta olmak üzere Türkiye'nin makro çerçevesinin YEP'ten belirgin ayrışacağı konusunda endişe ediyorlar. Coronavirus salgınında artışın Türkiye'de de belirginleşmesi piyasalarda yakından takip edilen bir başka gelişme. Reuters'ta geçen hafta yayımlanan bir haberde ekonomiyi etkilemeyecek, dar kapsamlı tedbirlerin alınabileceğine dikkat çekiliyor.
Türkiye'nin beş yıllık kredi iflas takası primi (CDS) ise TCMB'den faiz artışı beklentisiyle geçen hafta gerilediği 500 baz puanı aşarak sert yükselişte. CDS bu sabah 532/540 seviyesinde.