Merkez Bankası, seçim öncesi politika faizini tek haneye mi indirecek?

Merkez Bankası, seçim öncesi politika faizini tek haneye mi indirecek?
Merkez Bankası'nın bugünkü faiz indirimi kararıyla seçim bağlantısı arasındaki ilişkiye işaret eden ekonomistler, faiz indirimlerinin devamını ve kurda yeni rekorların gelmesini bekliyor.

Ağustos ayında olduğu gibi bugünkü toplantısında da 100 baz puanlık faiz indirimine giden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 12’ye indirdi. Karar metninde banka, "iktisadi faaliyette ivme kaybını" indirim gerekçesi olarak öne çıkardı.

Geçen yıl eylül-aralık döneminde politika faizini yüzde 19’dan yüzde 14’e kadar düşüren Merke Bankası, resmi enflasyonun yüzde 80’i aşarak 24 yılın zirvesini görmesine rağmen, sekiz aylık bekleyişin ardından geçen ay faiz indirimlerine yeniden başlamıştı.

Enflasyonun yüzde 8,3 olduğu Amerika'da ABD Merkez Bankası (Fed) dün faizi 75 baz puan artışla yüzde 3,25’e yükseltti, enflasyonu yüzde 2’lik hedefe düşürene kadar sıkı para politikasını devam ettireceğini ilan etti.

Son altı ayda Fed’in 300 baz puanlık faiz artışı ve Avrupa’daki enerji krizinin etkisiyle dolar endeksi bugün 20 yılın zirvesini gördü.

TCMB, yılın kalanında 20 Ekim, 24 Kasım ve 22 Aralık tarihlerinde faiz kararlarını açıklayacak.

Sözcü gazetesinde yer alan haberde, Sardis Research Danışmanlık’tan stratejist Evren Kırıkoğlu ve Tera Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan, faiz indirimi kararını değerlendirdi.

İVME KAYBININ SEBEBİ KREDİLERDEKİ KISITLAMA

Faiz indirimi için "beklentimize uygun" diyen Evren Kırıkoğlu, TCMB’nin açıklama metninde indirime gerekçe olarak sunulabilecek kayda değer hiçbir değişiklik olmadığını belirterek, "Ekonomik aktivitedeki ivme kaybına sebep olarak dış talepteki, Avrupa kaynaklı, zayıflama bir miktar öne çıkarılmış olsa da, aslında daha belirleyici sebebin tükenme seyrine giren döviz rezervlerini koruma adına TL kredi büyümesinin kısıtlanması olduğunu biliyoruz" dedi.

"Gerçi TL cinsi ticari kredi büyümesinde henüz kayda değer bir yavaşlama izlenmedi, ancak 15 Ağustos-15 Eylül arası dönemde yurtiçine giren 13 milyar dolar civarındaki döviz akımı da rezerv risklerini kritik biçimde öteledi" diyen Kırıkoğlu, "Dolayısıyla dış talepteki yavaşlama ışığında TL kredi koşullarının ilk başta varsayıldığı ölçüde sıkıştırılması gerekmeyebilir" değerlendirmesinde bulundu.

SEÇİM DETAYI

"İşte bu noktada, yurtiçi aktivite paragrafının sonundaki ‘mevcut makro-ihtiyati araçları güçlendirme’ yaklaşımı öne çıkıyor" diyen Kırıkoğlu, seçimlere işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

"Küresel gelişmelerden bağımsız olarak eğer para politikası üzerinden bir destek sunulabilecekse, bunu mevcut kısıtlara tabi olan döviz-likit kurumsal kesim üzerinden değil de, düşük büyüklükleri ile tekil riski daha sınırlı olan ama sayıca daha kalabalık oldukları için seçimler öncesinde kollanması daha değer arz edecek KOBİ ve bireysel kesim üzerinden sunmak mantıklı olabilir.

Zaten ticari kredi büyümesini ve dolarizasyonu kısıtlayan önlemlere rağmen faizlerin indirilmesini, KOBİ segmentinin kısıtlardan muaf tutulmasını ve döviz kurlarının dünyadaki tüm sıkılaşmacı sürprizlere rağmen yataya yakın yönetilmesini bu kapsamda değerlendirmek lazım. Bu yaklaşım, rezervler izin verdiği sürece sürdürülebilir."

FAİZ İNDİRİMLERİNE DEVAM BEKLENTİSİ

Gelecek için de öngörülerini paylaşan Kırıkoğlu, 2023’e tek haneli faizle girilmesini beklediğini vurguladı:

• Açıklama metninde 100 baz puanlık faiz indirimini sebeplendirme adına kayda değer hiçbir değişiklik olmaması,
• Faiz indirimlerinin devam etmesi yönünde gelen siyasi erkten gelen eko-politik telkinler,
• TCMB politika faizinin makro-ihtiyati düzenlemeler ile belirlenen kredi faizleri üzerinde etkisi kalmaması,
• TCMB politika faizinin KKM ve TL bakiye hedefleri ile belirlenen mevduat faizleri üzerinde etkisi kalmaması,
• TCMB politika faizinin bankaların kredi büyümesi karşılığında ZK gibi zorunlu tesis etmeleri gereken tahvil faizleri üzerinde etkisi kalmaması,

itibariyle faiz indirimlerinin devam edeceğini düşünüyoruz. Beklentimiz, bundan sonra da her ay 100 baz puan indirim ile 2023 yılbaşına tek haneli faiz ile girileceği yönünde."

FAİZLERİ DAHA FAZLA DÜŞÜRME İHTİMALİ ARTTI

Kararı "sürpriz" olarak değerlendiren Enver Erkan, "Seçim öncesi konjonktürde ekonomik büyüme olgusunun ön planda olacağını düşünecek olursak, TCMB'nin faizleri daha fazla düşürme ihtimali bu hamle ile beraber artmıştır" dedi.

Enflasyona göre düzeltilmiş faiz oranının, gelişen piyasa emsalleri arasında en düşük olan yüzde -68,2’ye doğru daha derine indiğini, son politika toplantısından bu yana artan manşet ve çekirdek enflasyon eylül ayında daha da artacağı için, buradaki durumun düzelmekten daha da uzaklaşacağını belirten Erkan, kurda yeni rekorlar öngörerek şu değerlendirmede bulundu:

"Fed ve gelişen ülkelerdeki küresel sıkılaşma döngüsüne tezat olan para politikası görünümü, karşılaştırılabilir küresel faiz seviyeleri bakımından da Türkiye'nin dezavantajını artıracak. Bu konjonktürde liranın takip eden süreçte tarihi dip seviyelerini yenilemesi ihtimal dahilindedir ve bu TCMB’nin endirekt müdahalelerine rağmen gerçekleşebilir."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar