Merkez Bankası toplantısı ne zaman? Merkez Bankası'nın faiz kararı ne olur?

Merkez Bankası toplantısı ne zaman? Merkez Bankası'nın faiz kararı ne olur?
Enflasyonun 19 yılın zirvesi olan yüzde 36'ya yükselmesi ve faiz indirimlerinin kur krizini tetiklemesi ardından TCMB'nin bu ay politika faizini yüzde 14'te sabit tutması bekleniyor.

ARTI GERÇEK - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bu yılki ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı 20 Ocak Perşembe günü gerçekleşecek. Aralık ayında gerçekleştirilen toplantıda Merkez Bankası, politika faizini 100 baz puan daha indirerek yüzde 14’e düşürmiş, kararın ardından dolarda ve euroda yeni rekorlar gelmişti.

Reuters anketine katılan 16 kurumun 15’i önümüzdeki hafta yapılacak olan PPK toplantısında faizlerin sabit tutulmasını, bir kişi ise 50 baz puanlık indirim yapılmasını bekliyor. Reuters anketinde yılsonu politika faizi sorusuna cevap veren sekiz kurumun medyan tahmini yüzde 14’te şekillenirken, tahminler yüzde 9 - yüzde 14.75 bandında yer alıyor.

Reuters PPK anketinin düzenli katılımcılarından en az dört tanesi para politikası kararlarının yönünü tahmin etmenin zorluğu sebebiyle ankete katılmayacaklarını belirtti.

Son yıllarda Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminde sık sık değişikliğe gidilmesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz istemi ve üretim ve ihracat ile cari dengede fazla verilmesini öngören ekonomik planına yönelik endişeler sebebiyle 2021’de TL dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 44 seviyesindeydi.

Genel beklenti, TCMB’nin eylülden beri ekonomik büyümeyi desteklemek için gerçekleştirdiği toplam 500 baz puanlık faiz indiriminin ardından atılan adımların etkisini izlemek adına faizleri sabit tutacağı şeklinde.

FAİZ İNDİRİMLERİNE ARA MI VERİLECEK?

TCMB, aralık ayındaki toplantısı sonrasında alınmış olan faiz indirimi kararların birikimli etkilerinin 2022 yılının ilk çeyreğinde yakından takip edileceğini ve bu dönemde politika çerçevesinin gözden geçirileceğini belirmişti. Birçok ekonomist bu yönlendirmeyi ilk çeyrekte faiz indirimlerine ara verildiği ve TL’deki değer kaybına bu süreçte faiz artışı ile tepki verilmeyeceği anlamı çıkardı.

TÜFE, TL’deki sert değer kaybının birikimli ve anlık etkilerini belirgin şekilde yansıtarak 19 yılın en yüksek seviyesi olan yıllık yüzde 36.08’e çıktı. Ekonomistler asgari ücret zammı ve artan enerji fiyatları sebebiyle enflasyonun yılın ilk yarısı gelmeden yüzde 50 seviyesine yükselebileceğini belirtti.

Para politikasında ileride bir "U dönüşü" olmasını beklediğini kaydeden Goldman Sachs, bu noktaya gelmeden önce ise başka idari ve düzenleyici adımlar atılmasını beklediğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bizim görüşümüze göre şu ana kadar alınan tedbirlerin hiçbiri Türk ekonomisinin karşılaştığı başlıca soruna – çok yüksek enflasyon seviyesine değinmiyor. Dövize bağlı mevduatlar veya diğer adımlar dolarizasyonu durdursa bile, çok ekside olan reel faizler ve yüksek seviyedeki kredi büyümesi enflasyonun yüksek seviyede kalmasına sebep olmaya ve liranın üzerinde baskı oluşturmaya devam etmesi muhtemel."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar