Rus oligarkların Türkiye'ye gelmesi ikinci Halkbank krizine yol açar mı?
Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş sonrası oligark olarak nitelenen Rus zenginlerine batılı ülkeler tarafından üst üste yaptırımlar uygulanmaya başladı.
Türkiye’nin yaptırım uygulamayacağını açıklaması ve önde gelen Rus zenginlerinden Roman Abramovich’in özel jeti ve yatlarının Türkiye’ye gelmesi, oligarkların Türkiye’deki faaliyetlerini artırma ihtimalini gündeme getirdi. Bunun ne ölçüde mümkün olduğunu ve olası sonuçlarını muhalefet partilerinin temsilcileri, emekli büyükelçiler ve ekonomistler değerlendirdi.
Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın ardından batılı devletler hem Rusya’ya hem de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakın pek çok oligarka ağır yaptırımlar uygulamaya başladı. Bazı oligarkların malvarlıklarına el konuldu. Rus milyarder Roman Abramovich de yaptırım listesine alındı. İngiliz Chelsea kulübünün sahibi Roman Abramovich’e İngiltere hükümeti seyahat ve uçuş yasağı getirdi.
Yaptırımlardan kurtulmak için sahibi olduğu Chelsea kulübünü satmaya karar veren Abramovich’in bu satış işlemi de İngiltere Hükümeti tarafından askıya alındı.
ÖZEL JETİ İSTANBUL'DAN GEÇEN ABRAMOVICH'İN İKİ YATI TÜRKİYE'DE
Son dönemde Abramovich’in özel jeti ve yatları da rotayı Türkiye’ye kırdı. Abramovich’in özel jeti 5 Mart’tan 12 Mart’a kadar İstanbul Havalimanı’nda kaldıktan sonra, Moskova ve Tel Aviv güzergahını izleyerek 15 Mart akşamı tekrar İstanbul’a geldi. Jet ertesi sabah ise İstanbul’da ayrılarak Moskova’ya yol aldı.
Bu süre zarfında Roman Abramovich’in Karadağ’dan yola çıkan "My Solaris" isimli yatı 21 Mart günü saat 17:00 sularında Bodrum Limanı’na demir attı. Rus oligarkın diğer ünlü yatı Eclipse ise bir gün sonra Marmaris’e vardı.
Yaşanan bu gelişmelerle beraber Abramovich’in Türkiye’ye ilgisi ve Rus oligarkların batı tarafından uygulanan yaptırımları delmek için Türkiye’ye gelip gelmeyecekleri tartışılıyor. Rus oligarkların Türkiye’ye ne amaçla gelebileceklerini ve burada gerek kayıtdışı gerekse yasal yollardan ticari faaliyet yürütmelerinin ne gibi sonuçlara yol açabileceğini alanlarında uzman kişiler Medyascope’a değerlendirdi.
SONUÇLARI HALKBANK KRİZİNDEN ÇOK DAHA AĞIR OLACAKTIR
Medyascope 'ta yer alan habere göre, emekli büyükelçi ve Medyascope yorumcusu Selim Kuneralp, Türkiye’nin batı tarafından uygulanan ambargolara katılmasa bile bunu delecek girişmlerde bulunmasının bedelinin ağır olacağını söyledi.
Oligarkların Türkiye’de kayıtdışı faaliyet göstermeye başlamasının sonuçlarının Halkbank davasından bile büyük bir krize yol açacağını vurgulayan Kuneralp, "Halkbank krizinde Amerikan ambargosu delinmişti. Ambargoyu uygulamamak ile delmek arasında büyük bir ayrım var. Halkbank olayında Amerikan yasaları açısından sorun ambargonun delinmesiydi. Bunun sonuçları çok daha ağır olacaktır çünkü sadece ABD’yi değil Avrupa’yı da ilgilendiriyor. Hukuki bir dava konusundan ziyade, siyasî bir sorun olacaktır. Brüksel’deki NATO zirvesinde de bu durum Erdoğan’ın karşısına çıkabilir" diye konuştu.
Kuneralp, batının, ambargolara uyması için Türkiye’ye yaptığı baskının giderek artacağını da sözlerine ekledi.
BÜYÜK YAPTIRIMLAR OLUR MU?
Eski Moskova Büyükelçisi ve İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Sezgin ise Abramovich’in halihazırda Türkiye’de bazı malvarlıkları olduğunu ancak Türkiye’de çok büyük yatırımlar planlamadığını ifade etti. Savaş ilerledikçe batı tarafından Türkiye’nin ambargolara katılmasına yönelik baskıların artacağını ve bunun yaratacağı belirsizliğin Rus oligarkları Türkiye’den uzaklaştırabileceğini vurgulayan Sezgin şunları söyledi:
"Abramovich’i Putin’e karşı daha bağımsız ve batılı değerlere yakın bir insan olarak biliyorum. Bu açıdan bazı oligarklardan ayrılıyor. Rusya’ya hem yakın hem uzak olma arzusu Abramovich’i Türkiye’ye yakınlaştırsa da Türkiye’de çok büyük yatırımlara girişeceğini zannetmiyorum. Nihayetinde Türkiye bir NATO ülkesi. Eğer Türkiye’ye yönelik baskılar artarsa bu Türkiye’yi kararsızlığa ve belirsizliğe itecektir. O yüzden Abramovich’in bu ihtimali göz önünde bulunduracağını düşünüyorum."
ÜSTLENDİĞİMİZ ROL NEDENİYLE AMBARGO BASKISI AĞIR DEĞİL
Türkiye’nin ambargoya katılma ihtimalini de değerlendiren Sezgin, "Dünya bizim ambargo uygulamamamıza bir şey demiyor çünkü bu sıcak günlerde oldukça önemli bir rol icra ediyoruz. Ancak savaşın uzaması ve Rus oligarkların Türkiye’de görünür olmaya başlaması bir baskıya yol açabilir" dedi.
NAKİT TRANSFERİ YAPILABİLECEK KANALLAR...
Türkiye’nin ciddi bir kaynak açığı sorunu yaşadığını belirten Prof. Dr. Öner Günçavdı, "Türkiye’nin her türlü yatırıma ihtiyacı var" derken Rus oligarklar için Türkiye’nin belirsiz bir ülke olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin "batının icazeti ile" batı ile Rusya arasında köprü görevini üstlendiğini vurgulayan Günçavdı, oligarkların ticari işlemleri hakkında ise şunları söyledi:
"Abramovich’in, Rus oligarkların Türkiye’de kalıcı yatırımlar yapması ve bütün operasyonlarını Türkiye’ye taşıması pek muhtemel görünmüyor. Kendi nakit transferlerini yapabileceği bazı kanalları oluşturuyor olabilirler, bunu da ödemeler dengesi yıl sonunda açıklandığı zaman görme fırsatı buluruz."
Bu durumun batı izin verdiği sürece devam edeceğini vurgulayan Günçavdı, oligarkların Türkiye’de bulunmasının olumsuz etkilerini ise şu sözlerle anlattı:
"Eğer oligarklar Türkiye’de daha fazla kalırlarsa kötü örnek olabilirler çünkü Türk ekonomisinin kurumsallaşmasını engelleyecek ve ‘Putinvari’ bir siyasî düzenin oluşmasına neden olacak dinamikleri tetikleyebilirler."
AMBARGO FIRSATÇILIĞI
Muhalefet partilerinin yetkilileri arasında oligarkların Türkiye’de faaliyet yürütmesinin yaratacağı sorunlara en fazla dikkat çeken isimlerden biri CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer. Türkiye’nin savaşın tarafı olmasını istemediklerini belirten ve arabuluculuk rolünün önemli olduğuna dikkat çeken Çakırözer, savaşın uzaması halinde ambargolara katılmak için Türkiye’ye yapılan baskının artacağını söyledi: "Denge politikasını ambargo fırsatçılığına çevirirsek İran ambargosundan kaçmaya çalışan Halkbank krizi gibi olur. Uluslararası alanda oldukça zor duruma düşebiliriz. İnsanlar Abramovich’in yatını, uçağını görünce yapmayacaksa bile Türkiye’ye baskı yapar hale gelir."
Çakırözer, Türkiye’nin imaj açısından yaşayabileceği soruna da dikkat çekti: "Rusya Ukrayna’yı işgal etmişken, bunun birkaç adım ilerisi olan malvarlıklarının korunup kollanması algısı bile Türkiye’yi insanî olarak dünyanın gözünde bu trajediye ortak kılar."
İMAJ AÇISINDAN TÜRKİYE OLUMSUZ ETKİLENİR
Eski Hazine müsteşarı ve IMF İcra Direktörü, DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı da oligarkların Türkiye’de bulunmasının hem Türkiye’nin imajını zedeleyeceği hem de uzun vadede ciddi ekonomik sorunlar doğurabileceği görüşünde. Türkiye’nin kara para aklama sorunu olduğunu öne süren Çanakcı, "Bu ziyaretler ve görüşmeler olağan hale gelirse ve uluslararası yaptırımları göz göre göre delmeye başlarsak Batı’dan gelen baskılar da giderek artacak. Batılı ülkeler yaptırım konusunda Türkiye’ye baskı ve ısrarda bulunmuyor. Ancak kişilere yönelik malvarlıkları ve seyahat kısıtlamaları noktasında arkadan dolanmak imaj açısından Türkiye’yi çok olumsuz bir noktaya iter" diye konuştu.
Bu durumun iktidarı iç politikada da yıpratacağını savunan Çanakcı, "Ukrayna’da taş üzerinde taş bırakılmazken oligarkların elini kolunu sallayarak dolaşması iç kamuoyunda da vicdanen sorun yaratır" dedi.