3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü: 43 gazeteci tutuklu
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR - Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyonu (DİSK) ile Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (Basın-İş) Diyarbakır Temsilciliği öncülüğünce 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde Diyarbakır'da bir araya gelen gazeteciler açıklama yaptı. Açıklamaya DFG Eş başkanı Selman Çiçek, MKG Başkanı Roza Metina, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır ile eşbaşkanları Pınar Sakık Tekin ile Abbas Şahin, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk ile Ceylan Akça, EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca, Rosa Kadın Derneği ile çok sayıda gazeteci katıldı. DFG'nin Diyarbakır şube binası önünde yapılan açıklamada “Özgür basın susturulamaz” pankartı ve tutuklanan gazetecilerin dövizlerini taşındı.
İlk açıklamayı DFG Eşbaşkanı Selman Çiçek yaptı. Gazetecilerin haber takibi sırasında karşılaştıkları engellemelerden, sansürden ve haber yaptıkları için haklarında dava açılan gazetecilerden şafak operasyonu ile tutuklanan gazetecilere kadar baskı çemberinin büyüdüğünü ifade etti.
Çiçek, şunları söyledi:
"Nisan ayının ilk günlerinde Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı olarak seçilen Abdullah Zeydan'ın memnu haklarının YSK eliyle iptali ile kentte başlayan halk eylemlerine yönelik polis şiddeti olayı takip eden gazetecilere de yöneldi. Yaşananları topluma duyurmakla görevli olan gazetecilerin birçok noktada işlerini yapması engellendi, meslektaşlarımıza gaz, plastik mermi ve tazyikli su ile saldırı düzenlendi. Meslektaşlarımızın görüntülerini ve fotoğraflarını silen polisler şiddeti görüntüleyen gazeteciyi de ölümle tehdit etti."
GAZETECİLERE YÖNELİK ŞİDDET GERÇEKLEŞTİ
Gazetecilere yönelik ihlallerin sürdüğünü söyleyen Çiçek, İstanbul'da gerçekleşen 1 Mayıs olaylarına dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Benzer görüntüleri bu ayın ilk günü olan 1 Mayıs'ta da yaşadık. İstanbul'da 1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı'na yürüyen işçi ve emekçileri takip eden medya mensupları darp edildi, kelepçelenerek gözaltına alındı. İşçi ve emekçilere yönelik polis saldırısının yaşandığı alanlardan biri olan Saraçhane'de ise polis amirinin "Basını süpürün" talimatıyla gazetecilere yönelik şiddet gerçekleşti. Bu saldırılarda meslektaşlarımız yaralandı, çalışmaları engellendi. Toplumsal eylemlere yönelik polis şiddeti nasıl ki anayasaya aykırı ise aynı şekilde yaşananları dünyaya duyurmaya çalışan gazetecilere yönelik her türlü baskı, engelleme ve şiddet de suçtur! Tüm bu saldırı basın ve ifade özgürlüğüne yönelik olduğu kadar halkın haber alma hakkına yöneliktir de."
TUTUKLU GAZETECİLERE HABERLERİ SORULDU
Gazetecilere yönelik en büyük baskının tutuklamalar olduğunu vurgulayarak, bunun gerçeği açığa çıkmasını engellemeye yönelik olduğunu söyleyen Çiçek, "Meslektaşlarımız tutuklanıyor ve dört duvar arasına konuluyor. Nisan ayında da 23 Nisan tarihinde Kürt Gazeteciler Günü'nün hemen akabinde İstanbul merkezli yapılan operasyonla 9 gazeteci gözaltına alındı. 4 gün gözaltında tutulan meslektaşlarımızdan Mezopotamya Ajansı muhabirleri Esra Solin Dal, Mehmet Aslan ile gazeteci Erdoğan Alayumat tutuklandı. Gazetecilere savcılık ve hakimlik sorgularında yaptıkları haberler soruldu. Özellikle de gazetecilerin Kürt sorunu, PKK Lideri Abdulllah Öcalan'a uygulanan tecrit ve buna karşı yapılan eylemlere dair yaptıkları haberler cımbızlanarak fezlekeye konuldu ve meslektaşlarımız kriminalize edilmeye çalışıldı."
ÖZGÜR BASIN SUSMAYACAK
Gazetecilerin yaşadıkları ülkenin sorun ve sıkıntılarını görmezden gelemeyeceğini ifade ederek bu durumda yapılan yargılamaların da hukuksuz olduğuna işaret eden Çiçek, şöyle devam etti:
"Gazetecinin ana görevi var olan gerçekliği topluma aktarmaktır. Haberler başta siyasi iktidar olmak üzere güç odaklarını rahatsız etse de bu gerçekliği toplumla paylaşmak suç değildir. Bu durum uluslararası sözleşmelerle de garanti altına alınmıştır. İstanbul merkezli operasyonla eş zamanlı olarak Belçika'da yayın yapan Medya Haber ve Stêrk TV'nin binalarına da korsanvari bir polis baskını düzenlendi. Kapıların kırıldığı, teknik ekipmanlara zarar verilen baskında yayının önüne geçmek için kablolar kesildi. Bu durum da gösterdi ki Kürt gazetecilere yönelik baskı her yerde sürdürülüyor. Bu saldırılar bugüne kadar Kürt gazetecileri, özgür basını susturamadı, bundan sonra da susturamayacak."
43 GAZETECİ TUTUKLU
Çiçek, konuşmasının ardından Nisan ayı hak ihlalleri raporunu da yayınladı. Rapora göre, 14 gazeteci saldırıya uğradı, 9 gazetecinin evine baskın yapıldı, 17 gazeteci gözaltına alındı, 11 gazeteci kötü muameleye maruz kalırken, 8 gazeteci tehdit, 22 gazeteci engellendi, 3 gazeteci tutuklandı 3’te cezaevinde ihlal yaşandı. Yine raporda 9 gazeteci hakkında soruşturma, 3 gazeteciye dava, 3 yıl bir ay ve 17 bin TL para cezası, yargılaması devam eden gazeteci sayısı 122, tutuklu gazeteci sayısı ise 43 olarak açıklandı.
METİNA: KALEMLERİ YERDE KALMAYACAK
Çiçek'ten sonra söz alan MKG Başkanı Roza Metinâ, ise gazetecilerin özgür bir ortamda çalışamadığını hatırlatarak, "bugün birçok gazetecinin cezaevlerinde tutuluyor. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü gazeteciler cezaevinde karşılıyor. Ancak bütün bu baskı ve zorluklara karşı bugün buradayız onların sesiyiz. Bir kez daha diyoruz ki gazetecilik suç değildir. Kalemleri asla yerde kalmayacaktır” dedi.
BOLTAN: GAZETECİ ARKADAŞLARIMIZA ÖZGÜRLÜK
DİSK Basın İş Diyarbakır Temsilcisi Hakkı Boltan, 31 Mart Yerel seçimlerinde AKP-MHP iktidarının halk nezdinde kaybettiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Seçimlerde en önemli duruş gazetecilerin duruşu idi. Seçimlerde iktidar kaybetti, muhalefet ise Saraçhane’de kaybetti. Gazetecilik ise dimdik duruyor. Gazeteciler hakikatin ve gerçekliğin kendisidir. Bugün ekonomik, siyasi kriz varsa bunun bir diğer nedeni de gazetecilerin tutuklu olmasıdır. Gazeteciler özgürleşmeden bu krizler çözülmez. Gazeteci arkadaşlarımıza özgürlük istiyoruz."
ORAL: CEZAEVİNDE DİREREN GAZETECİLERE SELAM
TGS Temsilcisi Mahmut Oral ise, şu ifadeleri kullandı:
"AKP-MHP faşizmi büyük bir seçim yenilgisi aldı. Bu yenilginin ardından iktidarın bu baskı politikalarına son vereceğine dair bir algı gelişti. AKP-MHP faşist saray rejimi baskı politikalarından asla geri adım atmıyor. Bu da bizim geri duracağımız anlamına gelmiyor. Karanlık dağılana kadar bu mücadele sürecek. Selam olsun cezaevinde direnen gazetecilere.”
ÇELENK: UMARIM GELECEK YIL TUTUKLAMALARI KONUŞMAYIZ
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk de, basın özgürlüğü gününü kutlayarak şunları söyledi:
"Umarım gelecek yıl bu tutuklamaları konuşmayacağız. 126 yıllık bir Kürt basın tarihi var. Bu yüzyılda tutuklamalar, baskılar hiç bitmedi. Sadece 90’lı yıllarda 40 gazete çalışanı katledildi. Öldürülen, çalışan gazeteciler günü var. Keşke gazetecileri başka güzel şeylerle ansaydık. Bu mücadelenin bitmediğini en ağır koşullarda bile sürdüğünü söylüyorum. Bu mücadelenin yanındayız. Dünya Basın Özgürlüğü Günü tüm gazetecilere kutlu olsun.”
KARACA: ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ
Son olarak söz alan EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca ise şöyle konuştu:
“Bütün bu zorlu koşullara rağmen özgürlüğü elde etmek için verdiğimiz büyük mücadelenin hatırına bugünü kutlamak istiyorum. Son 22 yılda en az 894 gazeteci cezaevlerinde, basın özgür olmadığı için süründürüldü, süründürülmeye devam ediyor. Basın özgürlüğünün sadece basın emekçilerini ilgilendiren mesele değildir. Halkın da meselesidir. Cezaevinde tek bir arkadaşımız kalmadığı güne kadar mücadelemiz hep beraber sürecek. Tüm basın emekçilerinin gününü kutlarım.” (ARTI GERÇEK)
CHP Genel Başkanı Özel'den Dünya Basın Özgürlüğü Günü mesajı
Aykol: Özgür basına yönelik saldırı daha büyük bir operasyonun habercisi
Meslek örgütleri ve STK'lerden gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki: 'Özgür basın susturulamaz'
Çandar’dan iktidara basın özgürlüğü uyarısı: Aklınızı başınıza toplayın
Gazeteciler PİRHA muhabiri Diren Keser'in tutuklanmasını protesto etti: 'Özgür basın susturulamaz'