Emekçiler İstasyon Meydanı’ndan seslendi: Geçinemiyoruz
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda "Geçinemiyoruz! İnsanca Yaşam, Emekten ve Halktan Yana Bütçe İçin Omuz Omuza" şiarıyla miting düzenliyor. Günler öncesinden mitinge hazırlanan binlerce emekçi, soğuk hava ve yağmura rağmen meydanın girişinde toplandı. Urfa, Mardin, Şırnak, Hakkari, Batman ve Siirt gibi çevre kentlerden sendika, sivil toplum örgütü ve siyasi partilerden yüzlerce kişi, taleplerinin yazılı olduğu pankart ve dövizlerle alanın girişinde kortej oluşturdu. Polisler, kortej şeklinde kitlenin alana girmesine uzun bir süre izin vermedi. Ancak kitle bir süre sonra 3 koldan miting alanına girmeye başladı.
KADINLAR ZILGITLARIYLA ALANDA
Sendikalı kadınlar da ayrı kortejler oluşturdu. "Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçe Hayata Geçirilmelidir" pankartı açan kadınlar, zılgıtları ve "Jin, jiyan, azadî" sloganlarıyla alana aktı. Ayrıca kitle sık sık "Bijî berxwedana zindanan", "Saraya değil halka bütçe", "Zafer direnen emekçinin olacak" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganları attı. Coşkunun hakim olduğu alanda, "iktidar istifa" sloganları yükseldi. Meydanda taleplerini haykıran binlerce emekçi, sahneden çalışan ezgiler eşliğinde halaya durdu.
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi Halis Yerlikaya, TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyeleri, Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, HDP İl Eşbaşkanları Zeyat Ceylan ve Gülistan Atasoy, Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), İnsan ve Özgürlük Partisi yöneticileri, katıldı. Barış Anneleri Meclisi üyeleri de yöresel kıyafetlerle mitinge katıldı.
Miting alanı ise, "Barış için, emekçiler için alanlardayız", "Krizin bedelini halk değil krizi yaratanlar ödesin", "Ülke zengin, halk fakir, yandaş mutlu" ve "Biz üretiyoruz biz yöneteceğiz" pankartlarıyla donatıldı.
'GEÇİNEMİYORUZ'
Miting, demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Bu sırada kitle "Çerxa Şoreşê" marşı okudu. Mitingin açılış konuşmasını yapan KESK Dönem Eş Sözcüsü Nasır Demirkıran, geçtiğimiz günlerde Eğitim Sen üyelerinin ihraç edilmesine tepki gösterdi. Ülkede ekonominin yanı sıra hukuk ve adalet krizlerinin olduğunu belirten Demirkıran, iktidarın tüm bu krizler karşısında özellikle salgın sürecinde algıyla "bir şeyler yapıyormuş" gibi davrandığını ifade etti. Demirkıran, geçinemediklerini ve iktidarın ekonomi politikalarıyla emeği ucuzlattığını kaydetti. Demirkıran, yaşam koşullarının dayanılmaz bir hale geldiğine dikkati çekti.
'SABRIMIZ TÜKENDİ'
Demirkıran'ın konuşmasının ardından kitleden bir kez daha "hükümet istifa" sloganları yükseldi. Söz konusu sloganlar eşliğinde sahneye çıkan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, emekçileirn geçinemediğini vurguladı. Kablan, "Bugün buraya daha güçlü şekilde bağırmaya geldik. Bizlerin sabrı tükendi. Onlar lüks ve şatafat içinde yaşıyor. Ahlaksız olanlar, bu ülkeyi yıllardır soyup soğana çevirenlerdir. Yurt dışına şirketler kuranlardır. Faize kaynak aktaranlardır. Ahlaksız olanlar, bu ülkede aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, Saray’ın ta kendisidir" dedi.
Baskıyla, yasaklarla, her gün yeni cezaevi açma tehditleriyle iktidarın korku yaratmaya çalıştığını ifade eden Kablan, "İktidarlarını bu baskıyla uzatabileceklerini zannediyorlar. İşte buradayız, bütün zorlukları, barikatları, engelleri aşarak geldik" ifadelerini kullandı.
HASTA TUTUKLULAR
Hasta tutukluların yaşamını yitirmesine değinen Kablan, "Cezaevlerindeki tecrit her geçen gün artıyor. Yaşadıklarını bir çığlık gibi ülkeye duyurmaya çalışan Garibe Gezer şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Garibe’ye bu zulmü yapanlar, cenazesine de aynı saygısızlığı yapmıştır. Bu uygulamayı bir kez daha buradan kınıyoruz" dedi.
‘SERVETLERİNE SERVET KATIYORLAR’
Ülkede derinleşen ekonomik krize değinerek konuşmasını sürdüren Kablan, "Bu ülkede artık temel ihtiyaç malzemelerine artık ulaşamayan insanlar var. İşsizler ordusu almış başını gidiyor. Bizler her gün biraz daha yoksullaşırken, borçlarımızı borçla kapatıyoruz. Bu ülkenin mutlu azınlığı, rantçıları servetlerine servet katıyor" şeklinde konuştu.
HÜKÜMET İSTİFA
Kablan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hükümet istifa sloganları atıldıkça müziğe müdahale ediliyor. Bizler hükümeti istifaya çağırıyoruz. Biz burada geçinmek için bütçedeki payımızı istiyoruz' dedik. Özelleştirme soygununa son vermek için buradayız. Kadından, ekolojiden bir çevre için buradayız. Sırtımıza yüklenen vergi dilimleriyle, yılın ortasına varmadan eriyen maaşlarla geçinemiyoruz. Biz kadınlar olarak bu sokaklardan, meydanlardan, yaşadığımız şiddete, tacize, ayrımcılığa, yaşamını bütün alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir bütçe için alanlardayız.
OHAL’İ HİÇ KALDIRMADINIZ
Kamu emekçilerine zam yaptık dediler, iki gün sonra yalan çıktı. Asgari ücretliye tarihi artık yaptılar. Koca bir yalan, sırtımıza yüklenen onca yük varken, Ocak 2021 zammını bile karşılamıyor. Yalanlarınıza son verin. Bizlerin oluşturduğu bütçeyi daha fazla silaha, tanka, sınır ötesi operasyonlarına veriyorsunuz. Savaş politikalarına son, barış için buradayız. Demokratik yöntemlerle bu ülkeyi yönetemediklerini biliyoruz. Krizi bahane ederek, OHAL ilan etmeyi, resmileştirmeyi söylemeye başladılar. Biz zaten yıllardır, OHAL’i zaten yaşıyoruz. OHAL’i hiç kaldırmadınız ki. Kurduğunuz karakollarla, cezaevine attığınız arkadaşlarımızla OHAL’i yaşıyoruz. Siz neyin OHAL’ini resmileştirmekten söz ediyorsunuz.
BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ
Ne yaparlarsa yapsınlar, bıçak kemikte. Emekçilere düşman olan bu düzen böyle gitmez. Karanlık bulutları dağıtarak, kardeşliğin dünyasını yakınlaştıracak, yegane güçler olarak buradayız. Saldırı dalgalarını kıranlar yine bizleriz. Aydınlık bir gelecek için umut emekçilerdir, üretenlerdir, bu kara kışta bu meydanı dolduranlardır. Yeter ki bu meydanları dolduran bizler kol kola olalım. Dünyanın en büyük ailesi olarak bizi parçalamayı hedef alan oyunları bozalım. Özlenen baharı getirmek için birlikte mücadele edelim. Özgürlük, demokrasi ve barış için yüreği çarpan, cezaevinde tutsak olan KESK’li arkadaşlarımıza, emeğin kürsüsünden selam gönderiyoruz.
YERLİKAYA: SİSTEM İFLAS ETTİ
TTB Merkez Konseyi üyesi Halis Yerlikaya, dünden bugüne savaşın tırmandırıldığı bir dönemi yaşadıklarını belirtti. Her geçen gün daha fazla yoksullaştıklarını ifade eden Yerlikaya, şunları söyledi: "İşsizlik, yoksulluk aldı başını gidiyor. Sağlık sistemlerinin iflas ettiği bir dönem. Türkiye dünyada en fazla vakanın görüldüğü, en fazla ölümün yaşandığı ülkelerden biri oldu. 'Ben yaptım oldu' anlayışı nedeniyle pandemi daha katmerli bir biçimde yaşandı. Biz hekimler biliyoruz ki halkın iradesine sahip çıktığı belediye başkanları yönetimde olsaydı, bu kadar bedel ödemeyecektik. Sağlığa, halka bütçe ayrılsaydı, bu kadar bedel ödemeyecektik.
Türkiye’de sağlık sistemi çöktü. Hekimler 5 dakikada bir hastanın yüzüne bile bakamaz durumdayız.
İnsanların özel hastanelere mahkum edildiği bir süreci yaşıyoruz. Şehir hastaneleri adı altında yandaşlara milyarlarca para transfer edildi. Ekonomi politikalarının bedelini hayatlarımızla ödedik. Akıl dışı sağlık politikalarının bedelini canlarımızla ödüyoruz. Ekonomide olduğu gibi sağlık sistemi de çöktü. Sağlıkçılar olarak bu sistemin altında eziliyoruz. Biz hekimler karanlığa karşı beyaz öncülümüzün aydınlığına sahip çıkıyoruz.
Demokrasi ve barış ortamının olmadığı bir yönetim anlayışı sağlık için en önemli tehdit. Geleceğe dair umutsuzluk toplumsal sağlığı bozuyor. Anadilde sağlık hizmetinin mücadelesini veriyoruz. Haklarımızı alana kadar mücadelemiz sürecektir. Emek bizim, söz bizim, bu mücadele hepimizin."
HDP'Lİ KÖSE: ELİMİZ YAKALARINDA
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, "Yıkım ve felaket günlerinden geçiyoruz" dedi. "Ekonomik, adalet, özgürlüklerin yıkımı ve insanlığın yıkımıyla yüz yüzeyiz" diyen Köse, "Açlık ordusu büyüyor. İşsizlik ordusu yürüyor üstlerine doğru. Kadın cinayetleri 2 bin kat arttı. Kadın deyince dilleri ağrıyor. Kadın cinayetlerine kurban giden bütün kadınların elleri yakalarında. Tecrit uyguladılar insanlara. En temel insan hakları yok sayıldı. Bütün tutukluların elleri yakalarında. Şenyaşar ailesi, Deniz Poyraz’ın ailesi, Dedeoğulları ailesinin elleri bu iktidarın yakasında. Doğayı katlettiler. Herkesi yoksullaştırdılar. Bütün köylülerin, geçim kaynakları yok edilenlerin elleri yakalarında. Ortak talepler temelinde yeni bir birleşik mücadele başlatalım. Biz onlarla hiç bir zaman aynı gemide olmadık. Siz çürüyensiniz, biz yeşereniz. Siz tekçisiniz, otoriter ve köhnemiş bir zihniyete sahipsiniz. Biz çok inançlı bir gemiyi temsil ediyoruz. Sizinle hiç benzeşmiyoruz. Geminiz batsın, biz motorlarımızın yeni sosyal demokratik bir cumhuriyeti kurmak için güneşe süreceğiz. Umut burada, bu meydanda, mecali olanlar buradan. İstifa etmeye bile mecali kalmadı onların" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Metin Kahraman sahne aldı. Miting, Kahraman'ın seslendirği parçalarla devam etti. (MA)