Emekçiler Diyarbakır'dan seslendi: 4 hafta çarklar durdurulsun
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK- Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu, Dağkapı Meydanı’nda 1 Mayıs İşçi Bayramı’na ilişkin basın açıklaması yapmak istedi. Dağkapı meydanı ve çevresinde yoğun önlem alan polis, bölgeye çok sayıda TOMA, zırhlı araç ve çevik kuvvet ekipleri konuşlandırıldı. Alana gelenleri gruplar halinde çembere alan polis, kitlenin yan yana gelmesini engelledi. Eleklerinde falanlarla alana gelen emekçiler, polis çemberinde engellemeyi sloganlarla protesto etti. Uzun süren görüşmelerin ardından DİSK, KESK, TMMOB ve TBB’den oluşan Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu adına ortak açıklamanın Türkçesini DİSK Bölge Temsilcisi Hasan Hayri Eroğlu, Kürtçesini ise Diyarbakır Tabip Odası Başkanı elif Turan yaptı.
EROĞLU: İŞÇİLER ÇALIŞIRKEN VİRÜS BULAŞMIYOR MU?
Konuşmasına polisin engellenmesine tepki göstererek başlayan DİSK Bölge Temsilcisi Hasan Hayri Eroğlu,1 Mayıs’ta miting düzenleyemeyecekleri için bugün Türkiye genelinde alanlara çıkarak basın açıklaması yapmak isteklerini söyledi. Alana gelen emekçilerin bir araya gelmelerinin engellendiğini ifade eden Eroğlu, "Bu gün birlikte mücadele günüdür. Bizler pandemi koşullarını göz önüne alarak, hassas davranarak açıklama yapmak istedik. Ancak buna rağmen arkadaşlarımız bir araya gelemedi. Bizi burada bir saatten fazla bekletmenin bir anlamı yoktu. Bu ne biçim bir virüstür ki işçiler çalışırken bulaşmıyor, çarklar dönerken bulaşmıyor ama açıklama yaparken bulaşıyor" sözleri ile engellemelere tepki gösterdi.
YENİ BİR TOPLUMSAL SÖZLEŞME VE HERKESE AŞI HAKKI
Açıklamasında pandeminin etkisine de değinen Eroğlu, insanların Covit-19 aşısının ticari meta haline gelmesinin bedelinin ağır bir biçimde ödediğini söyledi. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonunun "Yeni bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı" mücadelesini büyütme çağrısı yaptığını hatırlatan Eroğlu, "COVID-19 salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Sermayenin ve patronların çıkarları için, akıl, bilim ve milyonların sağlığı yok sayılıyor. Buradan bir kere daha haykırıyoruz: Çarklar dursun, ölümler bitsin. Çarklar dönmeye, çalışanların çoğunluğunun işe gitmeye, insanlarımız ölmeye, sağlık emekçilerimiz tükenmeye devam ediyor. Tam kapanma dedikleri önlemlerde biz yokuz: Çalışanlar hastalanmaya, çalışmayanlar da açlığa mahkum ediliyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına olursa olsun "çarklar dönecek" inadıyla, insan yaşamı piyasaya kurban ediliyor. Yeterli aşı tedarik edilemiyor. Göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz! "Böyle salgın mücadelesi olmaz" diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz" dedi.
'4 HAFTA ÇARKLAR DURDURULSUN'
"İşimiz, aşımız ve sağlığımız için söyleyecek çok şeyimiz var" diyen Eroğlu, sağlıklı, güvenceli ve insanca yaşama hakkı için emekçilerin yan yana olacağını söyledi. Umutları büyütmek için Türkiye’nin dört bir yanında mücadelede yan yana olacaklarını ifade eden Eroğlu, taleplerini maddeler halinde sıraladı:
-Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlansın, acil ve zorunlu işler dışında 4 hafta çarklar durdurulsun!
-Çalışırken hastalanan emekçiler için COVID-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin!
-Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilsin!
-İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere destek için kullanılsın!
-Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın!
-İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri azaltılsın.
-Doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona, savaşa, silahlanmaya, sermayeye değil aşıya ve sosyal desteklere ayrılsın.
-Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı vergiler sıfırlansın, pandemi süresince fatura borçları hazine tarafından karşılansın, borçlar faizsiz ertelensin.
-Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın!
-İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün İşyerinde Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın!