Finans Merkezi'nde 'Çalışırken ölmek istemiyoruz' eylemi

Finans Merkezi'nde 'Çalışırken ölmek istemiyoruz' eylemi
Dev Yapı İş, İnşaat İş, İSİG Meclisi, Ümraniye Finans Merkezi Halkbank inşaatında yaşanan iş cinayetine karşı ortak basın açıklaması gerçekleştirdi

Dev Yapı İş, İnşaat İş ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Ümraniye Finans Merkezi şantiyesi Halkbank inşaatında çalışırken 23 Şubat’ta üzerine beton blok düşen ve 6 Mart’ta tedavi gördüğü Ümraniye EAH’de hayatını kaybeden işçi Fikret Öztürk şahsında iş cinayetlerine karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Alınteri'nde yeralan habere göre "Artık yeter! Çalışırken ölmek istemiyoruz" pankartının açıldığı basın açıklamasında inşaat işkolundaki kuralsızlıkların, patronların sergilediği pervasızlıkların örgütsüzlükten kaynaklandığı vurgulanarak, "Tek çıkış yolumuz örgütlü mücadele" çağrısı yapıldı.

İnşaatlardaki iş cinayetlerinin tespit edilmesinin bile iğneyle kuyu kazar gibi bir çabayla mümkün olduğu, Fikret Öztürk’ün hayatını kaybettiği iş cinayetinin bilgisine de zorlayarak ulaşabildikleri belirtilerek, "Ülkemizde her gün yaşanan iş cinayetlerinin bir çoğu gizlenerek, üstü örtülerek karartılmaya çalışılıyor" denildi.

İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin maliyet kalemi olarak görüldüğü, bu nedenle çok basit önlemlerin bile alınmadığı kaydedilen açıklamada, eylemin amacının da 44 yaşındaki Fikret Öztürk şahsında sorumluların yargılanması ve hukuki yaptırım uygulanmasının sağlanması olduğu ifade edildi.

Basın metnini okuyan DİSK Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, İstanbul Finans Merkezi şantiyesinde İnşaat İş ve DİSK Dev Yapı İş sendikaları olarak şubat ayında başlattıkları "Artık yeter gasp edilen haklarımızı istiyoruz" kampanyası kapsamında çalışmalarını sürdüklerini söyledi. Karabulut, hak gasplarını gerilettikleri şantiyede iş cinayetlerini durdurmak için de mücadeleyi büyüteceklerinin altını çizdi.

‘YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN ÖRGÜTLENİYORUZ’

Karabulut, "Bizler açısından işçi sağlığı ve güvenliği, tek başına bir sağlık ya da denetim sorunu değildir; bizim açımızdan başat bir mücadele alanıdır. İş cinayetlerinin patronların aşırı kar hırsından kaynaklandığını, işçilerin örgütsüz güvencesiz bir çalışma yaşamına mecbur bırakılmalarından kaynaklandığını, kanunsuz kuralsız bir çalışma biçiminden, bize dayatılan bu kölelik düzeninden kaynaklandığını biliyoruz. Bu bilinçle işçi sağlığı ve güvenliği mücadelesini ücretli kölelik düzenine karşı yürütülen mücadelesinin bir parçası olarak değerlendiriyor yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz" dedi.

‘ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ENGELLEYEBİLİR’

Ancak örgütlü hareket ederek, gerektiğinde iş durdurarak, greve giderek, fazla mesaiye dur diyerek şantiyede yaşanacak kazaların önüne geçilebileceğini belirten Karabulut, "Bireysel güvenlik yerine toplu koruma önlemleri aldırabilir. Elleriyle, alın teriyle ördüğü duvarların altında kalmaya son verebilir. Patronlar milyon dolarlar kazanırken üç kuruşluk korkuluk yapılmadı diye, 3 metrelik halat yok diye yaşanan iş cinayetlerinin önüne ancak işçilerin örgütlü gücü geçebilir. Çalışanların örgütlü biçimde kendi çalıştığı şantiyede sorumluluk alıp iş güvenliğine yönelen tehlikeleri ortadan kaldırması, tehlikeler ortadan kalkmadan çalışmaya başlamaması, sendikalı/örgütlü iş güvenliği temsilcilerinin iş güvenliğini bir de işçinin gözünden bakarak ve çalışanların tümünün iş güvenliği konusunda tavır alarak bilinçlendirilmesi, kar hırsının değil iş güvenliğinin hüküm sürdüğü şantiyelerin kurulması ve bu sorunların çözüm yolu bizlerin güçlü ellerindedir" diye belirtti.

‘TEK ÇIKIŞ YOLUMUZ ÖRGÜTLENMEK’

Patronların ve devletin bu kadar umursamaz ve pervasız olmasının nedeninin inşaat işçilerinin örgütsüzlüğü olduğunu belirten Karabulut, sözlerine şöyle devam etti:

Biz işçiler örgütsüz olduğumuz için kardan başka bir şey düşünmeyen patronlar bu kadar rahat davranabiliyor. Yaşanan her iş cinayeti sonrası bu acı gerçek karşımız çıkıyor. Örgütsüz olduğumuz için ölmeye devam ediyoruz. Örgütsüz olduğumuz için patronlar karlarından vazgeçip önlem almıyor, örgütsüz olduğumuz için kendi yasa, kanun ve yönetmeliklerine sahip çıkmayan devlet kurumlarına baskı yapıp görevlerini yapmasını sağlayamıyoruz. O yüzden iş cinayetlerine ve sömürüye karşı tek çıkış yolumuz örgütlü mücadeleden geçmektedir. İş cinayetlerine ve sömürüye karşı tüm inşaat işçilerini örgütlü mücadeleye çağırıyoruz.

Eylem, "Çalışırken ölmek istemiyoruz!", "İnşaat işçisi köle değildir!" sloganlarıyla sonlandı.

Öne Çıkanlar